Daha Güçlü Türkiye için EVET
Dünyanın beklediği Başkan Donald J Trump, 20 Ocak itibariyle koltuğunu artık sabık olan Başkan Hüseyin Barak Obama'dan Amerika'nın 45. Başkan olarak devraldı. Tabii, sükseli, geleneklere bağlı olarak şaşalı bir merasimle Washington sokaklarında geçip Beyaz Saray'a doğru korteji selamlaya selamlaya.
Lakin selamlama bir yana gürültü patırdı da peşi sıra eşlik etti!
Yanyana diyemiyoruz çünkü çokca öykünülen, örnek gösterilen Amerikan Demokrasisi şuncağıza izin verip de protestocuları meydana sokmadı!
Hani Trump'ın seçilmesine tehammülsüzlük sınırlarını sonuna kadar zorlayan, hatta seçimlere hile karıştı bahanesiyle nerdeyse iptal ettirmeye çalışılan özenilen Amerika, Yeşiller Partisi'nden medet umup oyları da tekrar saydırtmıştı, kendileri rezil olmamak için de, çıkan sonuç beklediklerinde beter Trump'ın oylarını arttırmıştı.
Daha biz bu Demokrasi 'nimetini' sindirmeye çalışırken, hazmı kolay olsun diye tüm Amerika'da milyonlar sokağa döküldü. Başkanlık devir-tesliminde ülke genelinde bu defa kadınlar sokakları doldurdu!
E şimdi kimi çıkıp 'ne güzel işte, demokratik tepki' diyiverir de bizi rezil eder ha! Öyledir, eğer seçimle, yani Demokrasinin temeli sandıkla iktidara gelen bir idareyi 'istemezük' deyu ortalığı tedhiş ederseniz ve bunu demokrasi içine sokarsanız, neden olmasın!
Ha, işin öte yanını da atlamayalım! Yerli yabancı 'onlarca gazeteci' bu Amerikan Demokrasisi'nden nasibini aldı ve 'protestocuları' gösteriler sırasında sosyal ve 'asosyal' medyada paylaştığı gerekçesiyle 'tevkif' edilip karakollarda 'misafir' edildi.
Bizim cenaha dönersek, elbet medhiyelere layık 'uzamanımız' her konuda mahir ve dahi tartışmasız tek otorite olduğu için Demokrasinin başı olan bu Amerikan Başkanlık Sistemini de haliyle Amerikalı'dan falan da çok daha iyi bilecektir. Yoksa neden ahkam kessin anacığım!
Ona sebep Başkanlığı Amerikan tipi olursa 'belki' tartışabilirler! O da işine geldiği gibi. Çünkü yerinde tu kaka yerinde ise en gelişmiş demokrasi sistemi Amerika Birleşik Devletleri'ndedir.
Birleşik Devletler 'eyaletlerden' kinayedir ya, illa Türkiye'de eyelet olmalıymış gibi bir terane tutturdular! Hayır, eminim kendileri de bildiklerinden falan değil ya, sözüm ona halka 'algı yünetimi' çekip, 'bakın Başkanlık demek bir nevi PKK'nın arzuladığı 'ayrımın' ilk adımı, dolayısıyla ülkeyi bölecekler bunlar' demeye getiriyorlar!
Allah'tan bu oyunu bozan adına yakışır Devlet Adamlığıyla Devlet Bahçeli oldu. Elbet milliyetçiliği su götürmez tartışmasız biri için bu 'bölünme' yavesi boşa düştü. E, öbür tarafı zaten HDPKK, ki onlar 'Başkan Yaptırmayacağız' diye viyaklıyorlardı ve nihayet 'bölücülük' suçlamasıyla şu an 'avluyu arşınlıyorlar, kaç adım diye!'
Bendeniz de geçen sene 'başkanlık sistemi' üzerine bir çok 'makale' yazdım nacizane efendim. Köşe yazısı değil, bildiğiniz ilmi 'makale'.
Bu sistemin aslında Türk tipi ile sadece herkesin anlayacağı şekilde Başbakanlık 'teferruatını' çıkarın işte size Türk tipi Başkanlık olacaktır diye defaatle yazdım.
Zaten itirazlara ve 'hayırcılara' anlam vermek mümkün değil, zira mevcut anayasada Cumhurbaşkanı yetkileri çok daha fazla ama nedense yenisine itiraz ve bu da hem ilmi hem de halk için, yersen!
Hasılı, düne kadar parlementer sistemle idare falan edilemeyen Türkiye için neredeyse hiçbir iktidar 'canı yanmadıkça' yetki tartışmasına girmezken, 15 Temmuz'u yaşamış bir milletin referandumda vereceği karara 'bila kayd u şart' EVET diyecek!
@yusufserce twitter.com/yusufserce
