Darbe tehlikesi geçti mi, FETÖ geri dönebilir mi?

Endişeler var.

Kıbrıs'taki Hak İş etkinliğinde bir araya geldiğimiz Genel Başkan Mahmut Arslan, defalarca "tehlike geçmiş değil" dedi.

Katılıyorum.

Şu anda Türkiye Recep Tayyip Erdoğan'ın müthiş karizmasıyla ayakta duruyor, memleketin "yönetilebilir" hale gelmesi, mekanizmanın işlerlik kazanabilmesi için alınması gereken çok mesafe var.

Bürokrasi, "Sen FETÖ'cüsün, ben FETÖ'cü değilim!" tartışmasının da büyük etkisiyle kilitlenmiş durumda.

Bürokrat takımı risk almaktan hiçbir vakit olmadığı kadar kaçınıyor.

Ben hemen hemen bütün Ak Parti il başkanlıklarıyla ve çok sayıda ilçe başkanlığıyla temas halindeyim,..

Bugüne kadar yönetiminden birilerinin "FETÖ'cü" olmadığı bir AK Parti birimine rastlamadım dersem biraz abartmış olurum, ama biraz, fazla değil!..

Yani, AK Parti'de de büyük sıkıntı var.

Ekonomik krizin alt yapısı hazırlanıyor, bankalar kredi kartı limitlerini yeniden arttırdı, inşaat piyasası çok şişti, her önüne gelen konut, rezidans filan yaptı yıllar yılı, piyasa stokun ne kadarını emebilir bilinmezu2026

Emerse de kredilerle emer, sonrası tefeciye mahku00fbmiyet!

"Mort"gage!

Reel sektör can çekişiyor, hükümet "bütçe açığını arttırmak" pahasına yatırımlara devam edeceğini açıklamak suretiyle piyasaları rahatlatmaya çalışıyor.

Kredi kartlarına taksit sayısının artması piyasayı hareketlendirmeye dönük bir adım ama problemi büyüterek ötelemekten başka bir işe yaramaz.

Bu arada bir önceki yılın en "başarılı" yani "en karlı" sektörü "tefecilik"miş; bankalarımız geçen yıl tam yüzde 63 net kar elde etmiş, reel sektör çalış çalış bir karış!..

Bütün bunların ötesinde, Türkiye mecburen Suriye ve Irak batağına girdi, elbette gerekeni yapmalıydık ve yapıyoruz ama oradaki problemleri içeriye taşıdığımızı da bilelim.

PKK, DEAŞ ve FETÖ eş zamanlı saldırıyor, ABD-İsrail ittifakı Türkiye'yi hedef aldığını, Recep Tayyip Erdoğan'ı bitirmeye karar verdiğini her vesileyle ortaya koyuyor.

İran da bölgede çıkarlarımız en fazla çatıştığı ülkelerden; İran İsrail karşıtı değil, düşmanlığı Türkiye'ye, bu tarih boyunca böyle oldu.

Rusya ile ilişkilerimizin düzelmesi iyi, fazla düzelmesini istemediklerini de Putin ziyareti öncesinde Şemdinli'yi patlattırarak ortaya koydu ABD-İsrail ittifakı.

Hatırlayın, Sayın Erdoğan ne vakit Azerbaycan'a gitmek istese taşeronlar büyük katliam yapmıştı, şimde Putin gelirken "güm", mesaj net değil mi?

Dert alanlarından birkaçına işaret ettik buraya kadar, karamsar bir tablo çizmiş olabiliriz ama tehlikelerin her biri gerçek.

Ve bir gerçek daha var;

Reis ile milyonlarca vatan evladı, her türlü tehlikeyi büyük bir özgüvenle bekliyor.

Bir büyük savaş kaçınılmaz gibi, saflarımızı sıklaştıralım dostlar!

SİLKİN VE KENDİNE GEL AK PARTİ!..

Bu süreçte, en önemli rolün iktidar partisine düştüğü ortada.

AK Parti sağlam durmalı.

Onun için de içindeki çürükleri bir an evvel ayıklamalı.

Hayır, onu yapmıyorlar, yani çok ciddi bir çalışma yok bu konuda, ben görmüyorum, göremiyorum.

Varsa özür dilerim, benim eksikliğimdendir, bulamıyorumdur, göremiyorumdur, acziyetimdendir! Parti yöneticilerinden bu garip kardeşine acıyan biri varsa, Allah aşkına göstersin, varsa göreyim..

Yok!..

AK Parti teşkilatı, ancak "dost uyarısı"nda bulunanlara had bildirmeyi bilir, bir keresinde Recep Tayyip Erdoğan'a yeterince sahip çıkmadıkları için sert bir şekilde uyardım, Aman Allah'ım o küffar saldırısına neredeyse sessiz kalan teşkilat beni bir hedef aldı, o kadar olur!..

Yav ben Serdar Arseven'in birinizin ayağına diken batsa acısını hissedenim!..

Ayıp!

Bakın, geçtiğimiz günlerde Milat'ta yazdık, Dilara adlı bir Ak Parti Gençlik Kolları mensubu, üniversitesinde terörist saldırıya uğruyor, kafasına soda şişeleri atılıyor, alnı, yüzü kan içinde kalıyor, gözlerine şişe kırıkları giriyoru2026

Kızcağız ve ailesi perişan, bir de üstelik mahkeme saldırganlara beraat veriyor, perişanlık bine katlanıyor.

Bu durumda ne olmasını beklersiniz;

öncelikle AK Parti teşkilatının ayağa kalkmasını, başta Ankara milletvekilleri olmak üzere bütün AK vekillerin konunun üzerine gitmesini, AK medya çerçevesindeki gazetelerin, televizyonların, internet sitelerinin büyük bir kampanya yürütmesiniu2026

Ve alçakların hak ettikleri cezaya çarptırılmalarına yardımcı olacak bir atmosferi hep birlikte oluşturmalarınıu2026

Bunları beklersiniz değil mi?

Allah aşkına söyleyin, bunların ne kadarı yapıldı?

El oğlu, darbeyi "sela" ile püskürtme çabasındaki müezzinlere saldıran alçakları nasıl da savunuyor bakın, nice CHP vekili sıraya girmiş, bu alçaklığa nasıl da sahip çıkıyor.

AK kadrolar ise maalesef mağduresine sahip çıkamıyor.

Güneydoğu'daki Ak Parti yöneticileri hedefte, Karayılan "Hepsini katledeceğiz!" dedi, AK yöneticiler takır takır katlediliyor o günden bu yana.

Önceki gün de bir AK Partiliyi eşinin çocukların önünde katlettiler.

Üst üste acı haberler gelirken, "hakkıyla sahip çıkma" iradesini ortaya koyması gereken AK kadrolar nerede?

Dayak yiyen müezzine ne kadar sahip çıkıldı?

(Hadi oraya da dokunalım, Diyanet İşleri Başkanlığı ne kadar sahip çıktı?)

Yok, AK Parti Recep Tayyip Erdoğan'ın bıraktığı Ak Parti değil, o ruh, o heyecan bir türlü yakalanamıyor.

Bunun sorumlusu bir kişi değil, bütün bir camia, oturulacak, konuşulacak, Ak Parti'nin silkinip ayağa kalkması için ne gerekiyorsa yapılacak.

Bu yapılar ve sonuç alınırsa ne ala.

Aksi takdirdeu2026

Fena, çok fena!..

EMEKÇİ KESİMLER UNUTULMASIN!

Ankara Temsilcimiz Bayram Zilan ile birlikte Kıbrıs'tayız.

Hak İş etkinliğinde, Genel Başkan Mahmut Arslan ile konuşuyoruz.

Ayrıntılarını bilahare veririz deu2026

Buradan şu kadarını ifade edelim; hükümet taşeronlardan mevsimlik işçilere kadar ne kadar emekçi varsa hayli ihmal etmiş durumda.

Memleket çok zorlu bir süreçten geçiyor, erken seçim kaçınılmazu2026

Tanka kafa atanların kahir ekseriyeti dar gelirli, işçi, memur, çiftçi, taşeron, emekli, bunları ihmal ettin mi olmaz!

Bundan sonraki süreçte biz de ihmallerimize son vermeye çalışacağız, emekçilerimizi çok ihmal ettik, emeklilerimizi çok ihmal ettik.

Böyle gazetecilik olmaz!..

Halktan ve halkın dertlerinden kopmuş adama gazeteci denmez.

O salon figürü olur, birilerinin yalakası köşe kapmaca oyunundaki oyunculardan herhangi biri.

FATİH TERİM, FATİH TERİM, İMPARATOOOOR FATİH TERİM!!!!

Milli Takım dünya kupasına katılma ümidini neredeyse kaybetti, İzlanda'ya feci yenildik netekim!..

Fatih Terim'e kızan kızana; hayır yanlış, kızmayın ona!

Kızılması gerekenler, onu imparator diye diye bir "magazin şovmeni" haline getirenler!..

Bir şişti, bir şişte egosuu2026

Bir hava bir caka, yazık!..

Gaza gelen niceleri gibi, aynen vazgeçilmezler mezarlığına!..