Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2398.45
BIST 100
10206.57
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Depremde iletişim nasıl sağlanır?

26 Eylül 2019 Perşembe günü saat 13:59’da İstanbul'un Silivri ilçesi açıklarında 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş, vatandaşlar bir anda paniğe kapılmıştı. Yaşanan depremin ardından artçıların şokuyla sarsılan İstanbullular cep telefonlarına sarılmıştı. İşte ne olduysa o dakikadan sonra olmaya başladı. İletişim ve telekomünikasyon açısından meydana gelen aksamalar kaosu ve bilgi kirliliğini had safhaya ulaştırmıştı.

Aşırı yüklenme hatları kilitledi!

Yüzbinlerce insanın eş zamanlı bir şekilde sesli arama yapmak istemesi büyük bir yoğunluk problemini ortaya çıkarmıştır. Meydana gelen aşırı yoğunluk GSM operatörleri ve baz istasyonlarında kapasite aşımı oluşturmuş, böylece büyük bir trafik problemi yaşanmıştır. Vatandaşların topluca telefonlarına sarılması call-drop olarak ifade edilen sesli görüşme imkânının ortadan kalkmasına sebep olmuştur. Mevcut kapasite aşımı nedeniyle bazı operatör firmalar yaklaşık 12-13 saat sesli arama hizmeti verememiştir. Mevcut alt yapı Türkiye’deki 82 milyon nüfusun eş zamanlı olarak sesli arama yapmasına uygun değildir. GSM operatörlerinin abonelerine aynı anda sesli arama imkânı sağlama oranı aşağı yukarı %25’tir. Yani 20 milyonluk bir aboneye sahip GSM operatörü eş zamanlı olarak 5 milyon abonesine sesli arama hizmeti sunabilmektedir. Aşırı yüklenme hatların kilitlenmesine ve iletişimin kopmasına sebebiyet vermiştir.

Sesli arama yerine SMS tercih edilmeli!

Sesli aramalarda yaşanan trafik yoğunluğu mobil geniş bant internet hizmetinde etkisini hissettirmedi. Bu nedenle kullanıcılar Whatsapp, Viber, BİP, Facebook Messenger, FaceTime gibi uygulamalar üzerinden iletişim kurabildi. Ancak herkes akıllı telefon sahibi olmayabilir. Bu nedenle deprem, sel gibi doğal afetlerde uzun uzadıya sesli arama yapılmamalı, bunun yerine kısa mesajlarla sevdiklerimize mevcut durumumuz hakkında bilgi verilmelidir. Özellikle İstanbul gibi 20 milyona yakın kişinin yaşadığı büyükşehirlerde alternatif iletişim yollarının aranması son derece önemlidir.

Mobil baz istasyonları çözüm olacak…

Acil durumlarda oluşturulacak mobil baz istasyonları geçici de olsa vatandaşların iletişim kurmasını sağlayacak ve hizmet aksaması ortadan kalkmış olacaktır. Mobil baz istasyonlarının acil durum toplanma alanları yakınlarında bulunması daha fazla abonenin iletişim kurmasını sağlayacak, planlı optimizasyon çalışmalarıyla sorunlar aşılabilecektir. Aynı şekilde acil durumlarda uçan drone baz istasyonlarının da önemli ölçüde katkısının olacağını söyleyebilmek mümkündür. Fakat alt yapıya ve kapasite artırımına yönelik gerçekleştirilecek olan çalışmaların ehemmiyeti oldukça büyüktür. Zira deprem anında iletişim sorunlarının yaşanmaması önceden gerekli tedbirlerin alınmasına bağlıdır.

Afet çantasında power bank bulunmalı!

Afet ve acil durum çantalarında neler bulunması gerektiği AFAD yetkilileri tarafından detaylı bir şekilde aktarıldı. Ancak burada dikkatimizi çekmemiz gereken başka bir nokta var. O da neredeyse bir gün bile batarya ömrü yetmeyen akıllı telefonlar için şarj ünitesi görevini üstlenecek power banklar… Afet çantalarında olabildiğince fazla sayıda power banka yer vermek iletişim sürecinin sekteye uğramamasını sağlayacaktır. Yine çantada yer alacak telsizler, mini bir radyo ve yedek piller de iletişimin sağlıklı yürümesi adına son derece önemlidir. Şarj tasarrufu sağlayan ve batarya ömrünü hızlı tüketmeyen eski model tuşlu telefonların da afet çantasında yer alması artı sağlayacaktır. Ayrıca Bridgefy, Firechat gibi akıllı telefonların birbiriyle iletişim kurmasıyla ağını genişleten ve GSM operatörlerinin hizmet veremediği ve internetin çekmediği durumlarda Bluetooth üzerinden mesajlaşmayı mümkün kılan uygulamaların kullanılması da hayati değere sahiptir. Tedbir bizden, takdir Allah’tan…