Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Ağustos 2015

Devlet Bahçeli yazıyor


Bu işin böyle olacağını ilk geceden ben dahil hemen herkes gördü, bildi. 13 yıllık aradan sonra neredeyse unutulmuş, hele de yeni yetmelerin hiç bilmediği ve elbette sistemin dayattığı 'koalisyon' seçeneği hem şaşırttı hem de kimseyi memnun etmedi.

Tüm partiler ilk açıklamalarını zafer naralarına ayırdılar. Böyle bir durumu hiçkimse beklemediği için bir hazırlıkları da yoktu. Kendilerine geldikleri durumda işin içinden nasıl çıkacaklarını kestiremediklerinden zafer sarhoşluğu haliyle mevcut durumu 'reddetme' yoluna gittiler. Ve istisnasız hepsinin cebinde bu düşüncelerini destekliyecek 'tekrar seçim' kartı vardı.

Tabii gelinen noktada yapılacak olan 'tekrar' seçimin yegane sebebi Bahçeli'dir. Mevcut durumun sorumlusu da yine kesinlikle Bahçeli'dir. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlayanlar, olsa olsa sadece 'AKP'nin üzerindeki' tesirini gösterebilirler. Bunun dışında ne 45 günlük süre üzerinden, ne koalisyon ve tekrar seçim üzerinden suçlamaları kendi beceriksizliklerini Erdoğan'ın üzerine atarak saklama çabasından başka bi şey değildir.

Bu arada Cumhurbaşkanı'nın 'tekrar' seçim deyimine de uyuz oluyorlar ha. Halbuki Erdoğan burda da haklıdır. Çünkü henüz kurulmuş bir hükümet olmadığına ve böyle bir hükümetin 'erken' seçim kararı da almadığına göre doğal ve doğru tespit olarak 'tekrar' seçim olacaktır.

Peki ilk günden beri yaşananları bi bakalım. İlk geceden Bahçeli koalisyona kapısını kapatan, tekrar seçimin tarihini bile 15 Kasım diye belirleyen değil midir? Daha sonra ortaya atılan %60 blok safsatasını yine elinin tersiyle iten de Bahçeli'dir. Yine Meclis Başkanı seçimindeki tutumu da ortada. Tabanları birbirine en yakın seçmene sahip tezine bir takım 'ilmi' mülahazlarla itiraz eden, daha sonra 'şeref' dersi vermeye kalkan da Bahçeli.

Bahçeli "ne oynarım, ne oynatırım" derken bugün bile 'CHP-AKP' koalisyonu zorlanmalıdır diyerek 'oynamaya kalkın da görelim' deyip meselede ne kadar 'hakim' olduğunu ortaya koyuyor.

E HDP de ilk geceden, masum değerlendirecek olursak, yine AKP ile koalisyon kurmayacağını 'Başkan yaptırmayacağız' ucuz ve basitliğinde yaptı. Daha sonra da, çaresiz, PKK haydutlarına teslim oldu.

CHP'ye bakarsak, koalisyon görüşmelerine gelirken masaya bile eli boş gelmiş. Aldığı oy ve meclis sandalye sayısı ortada iken 'boyundan büyük' işe kalkışmış.

Marifet olmamakla beraber 7 Haziran gecesinden beri tamamen sürece hakim olan tek kişi ama tek kişi Bahçeli'nin ta kendisidir. Bu, bu kadar böyledir ki parti olarak MHP'yi bile hesaba katmamak gerekir. Hasılı, koalisyon kurulamamasının da, seçimin karar merkezi de suçladıkları gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan falan değil, Bahçeli'dir.

Suçlu arıyorsanız Bahçeli oradadır!

@yusufserce twitter.com/yusufserce