Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Ağustos 2017

Devlet Her Zaman 18 Yaşındadır

Millet olarak tarih sahnesinde olalı beri hep lider olmak istemişiz. Var olduğumuz her kıtada ve dönemde devlet kurmuşuz. Yönetmek en belirleyici özelliğimiz olmuş.

Toplulukların millet olması uzun zaman aldı. Savaşlar, zaferler, felaketler derken aynı coğrafyanın insanlarında bir kader birlikteliği hasıl oluyor. Kaderi bir olanların yolu da geleceği de bir oluyor. Bu birlikteliğin içine din, dil, edebiyat, kültür giriyor. İnsanlar, mutluluğu da hüznü de birlikte terennüm ediyor. Bunlar, hep millet olma serüveninin başında oluyor. Dikkat edelim, dünyada ne kadar millet ve devlet varsa en eski metinler destan metinleridir. Çünkü milletin ruhu vardır orada. Kader yeni başlıyor destan metinlerinde. Önce millet, sonra devlet oluyorsun.

Ortaya sosyolojik olarak bir milletin çıkması insanlık tarihi kadar eski değildir. Farklı fırkalarda yaratılmış olmamız,ilk insandan bu tarafa, biz hep aynı millettik düşüncesini doğurmamalıdır. İşte ne olduysa toplumların kendilerini farklı hissetmesi ile oldu. Kendisini çok farklı ve üstün gören her toplum ayrıldı. Kendi sınırını çizdi, kendi kendisini yönetmek istedi. Ortaya bir yöneten, bir de yönetilen çıktı.

Kurumsal alanlarıyla "devlet" kavramı da yenidir aslında. Toplumların boy, oba veya hanedanlık anlayışı ile bir güç oluşturmaları ve bir yere hakim olmaları günümüzdeki devlet ile örtüşmez. Modern manada devlet yenidir.

Yönetme, yönetilme sürecinde en önemli ayak "adalet"tir. Adaletten sonra şu00fbra ve liyakat gelir. Bu üçlü, zaten kader birlikteliği olan halkı organize ederek bir çatı altında toplar. Buna da devlet denir. İslam'da da devlet için bu üçlü esastır.

Bir aileyi ele alalım. Baba evin reisi diyelim. Baba, evlatları arasında adil olmazsa sıkıntı çıkar. Devlet de vatandaşı arasında adil olmazsa sıkıntı çıkar. İşte burada devlet babaya çok istiyor. Kim bu devlet, kimlerden oluşuyor? Kafası atan devlet kurabilir mi?

Geçenlerde Ayhan Oğan bir beyanatta bulundu. Bu beyanı herkes biliyor. Tekrarına gerek yok ama "İster kabul edin ister kabul etmeyin, yeni bir devlet kuruluyoru2026" şeklindeki açıklamaları çokça tepki topladı. Bu tepkiyi her kesim gösterdi. Bu açıklamaya gerek var mıydı? Devlet eskidi mi ki yenisi kuruluyor veya eski devleti, kim yıktı da yenisi kuruluyor? Al başına belayı, çık şimdi bu soruların içinden Ayhan Oğan!

ABD, PYD'ye 900 tır silah veriyor, etrafında onlarca hain var, yalnızlaştırılan Türkiye var. Sen, çık böyle konuş! Biliyorum, şimdi sen böyle abuk sabuk çıkışlarla Cumhurbaşkanı'nın gözüne gireceğini sanıyorsun. Yeni Türkiye söylemi ve 15 Temmuz üzerinden bunu dedin; ama yeni devlet kurmak bambaşka bir şey! Türkiye Cumhuriyeti ayaktadır!

"Herkesin bilmediği gibi" deyip konuşmayı sürdürmek lazım. Şayet herkesin malu00fbmu üzere dersek, diyeceklerimizin kıymeti harbiyesi de kalmıyor.

Yeni devlet kuruluyorsa bu devletin yeni istiklal savaşı nedir, yeni istiklal marşı da yazılacak mı Ayhan Oğan? 20. yüzyıl başlarında şekillenen dünya haritası ve kurulan devletler bir antlaşmayla ortaya çıktı. Lozan diyoruz biz, başka devletlerin de kendilerini bağlayan antlaşmaları var. Hülasa, kimse kafasına göre yeni devlet kurmamış. Siyasi tarihe, devletler tarihine ve uluslararası siyasete bakmak gerek.

Boğazlar konusunda Türkiye şu anda bir şey yapabiliyor mu? Yapmaya kalkarsan boğazına yapışırlar. İşte 15 Temmuz'daki emperyalist hamle de bundandı. O yüzden, şimdi yeni devlet kurmayı bırakalım da ecdadın mirasına, şehitlerimizin kanına sahip çıkalım.

Yenilenen, güçlenen Türkiye var. Şurayı iyi anlamak lazım ki 15 Temmuz'da "bu devlet yıkılmasın, yeni istiklal marşı yazılmasın" diye millet canını ortaya koydu. Devletimizi kimse yıkamaz! Çünkü devlet her zaman 18 yaşındadır!