Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2403.61
BIST 100
10295.99
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Haziran 2019

Dijital seçim yolsuzluğu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin 23 Haziran’da yenilenmesi kararı uluslararası bir mesele haline dönüştü. ABD’sinden, Almanya’sına, Yunanistan’ından, AB’sine, PKK’sından FETÖ’süne kadar Türkiye ile hesabı olan herkes, Mazbata şövanisti İmamoğlu’nun yanında saf tutarak, Yüksek Mahkeme’nin verdiği kararın, demokrasi ve hukukla bağdaşmadığını dile getirip duruyorlar. İstanbullunun oylarını alenen çalarak Uluslararası gürültü çetelerinin yaygaralarıyla aldığı mazbatanın iptali İmamoğlu’ndan çok, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth,.AB Türkiye Raportörü, Kati Piri, ABD, Danimarka, Belçika, Hollanda, İngiltere, ABD sözcülerine koymuş. Eski CİA uzmanı, FETÖ dostu Hanry Barkey darbe çığırtkanlığına kadar işi getiriyor.

Seçimlerin iptali ve yeniden sayılması olaylarının sadece Türkiye’de yaşanmadığını, Belçika’da oy sayımından yapılan hata sonucu 6 ay sonra Yüksek Mahkemenin seçim yenileme kararı vermesi de bize gösteriyor.

ABD seçimlerindeki şaibe

2016 ABD Başkanlık seçimleri üzerindeki şaibe gölgesi henüz kalkmış değil. 2017’de ABD istihbarat servislerinin hazırladığı raporda Rusya’nın ABD seçimlerine farklı yollarla müdahale ettiği, sosyal medya aracılığı ile seçmene Trump güzellemesi, Hillary kötülemesi sunmasının yanında, seçimlerde sandıklara bil fiil müdahale de edilmiş olabileceği yazılıyordu. Trump’ın ve ABD istihbaratının prestijini kurtarma adına bu sadece kampanyada Trump’ın, Ruslarla ortak çalışmış olabileceği tezine indirgendi. 23-25 Mayıs tarihlerinde AB üyesi 27 ülkede yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine Rusların müdahil olabileceği yönünde duyumlarla dijital veriler dahil Avrupa’nın oy hırsızlığına karşı tedbirler aldığı da malumunuz.

Dijital verilere saldırı ve dijital verilerle oy dahil hırsızlık yöntemlerini defalarca duyduk. Wikiliks belgelerinin sızdırılması, dünyanın en güvenli dijital deposunun içerden birileri tarafından dışarıya sızdırılabileceğini gösterdi bizlere. CİA’nın bilgi kayıt sistemlerine 14 yaşında bir çocuk tarafından girilerek 20 bin FBI ajanının kişisel bilgileri ortalığa saçıldı. Birçok banka yine sistemlerine girilerek dolandırıldı. Dünyanın en güvenli enerji hatları, devletlerin en güvenli verileri dijital saldırılara açık bulunuyor. Bu minvalde, İstanbul seçimlerini şaibeli hale getiren sadece Sandık Kurulu Başkan ve üyelerinin yaptığı iş ve işlemler olmadığını seçim sonuçları alenen ortaya koyuyor. Sadece AK Parti’nin ilçelerde aldığı oy ile Büyükşehirde aldığı oy arasındaki farkın 800 bin gibi bir rakama ulaşması dijital veri hırsızlığı tezimizi güçlendiriyor.

İstanbul’da 290 bin geçersiz oyun yeniden sayılmasında aradaki farkın 29 binlerden 14 bine kadar düşmesi yani 15 bin oyun Binali Yıldırım’dan organize işlemlerle çalınarak, Ekrem İmamoğlu hanesine yazılması seçimdeki şaibenin tutanaklarından biri.

YSK’nın veri tabanı güvenli mi?

Yüksek Seçim Kurulu elektronik sisteminde bütün partilerin aynı anda görebileceği seçim tutanaklarının ıslak imzalı olarak girilmesini sistemin güvenliği olarak yeterli gördü. Konuştuğumuz elektronik ve bilişim uzmanları YSK bilgi işlem sistemine sızma veya içerden birilerinin müdahalesi sonucunda verilerde, yani oy dağılımında aslına uygun olmayan değişimler yapılmasının mümkün olduğunu söylüyorlar. Bunu söyleyenler İmar Bankası yolsuzluğunda çift veri sisteminin kurulmasını yani iki yazılım ile yapılmasını örnek gösteriyorlar.

Oy hırsızları mağdurları oynuyor

Adına barkot yolsuzluğu da diyebileceğimiz bu yolsuzluğu anlatırken denize atılan yüzlerce çakıl taşının oluşturduğu kaos ortamında her sandıkta yapılacak,1,2,3,4,5 oy kaydırma işleminin kimsenin gözüne batmadan istenen adayın kazanmasını sağlayabileceği belirtiliyor. Bu işin de ancak seçim sistemine girebilecek birileri tarafından yapılabileceği vurgulanıyor. CHP’nin yeniden sayım dahil, Sancaktepe örneğinde olduğu gibi her talebine olumlu yanıt veren, AK Parti’nin ise ilçe seçim kurulları tarafından alınan sayım işlemlerini durduran İstanbul Seçim Kurulu’nun tarafsız davrandığını söyleme imkanımız var mı? Dijital barkot yolsuzluğunu ortaya çıkarabilecek tek şey gerçek yeniden sayımlardı. O da ilçe ve İl seçim kurulu tarafından YSK’nın eski içtihatları bahane edilerek önlendi. Yani bir minibüste param çalınıyor, şüpheliler belli. Ama çalanın bulunması için üst araması yüksek insan hakları hukuku gerekçe gösterilerek yaptırılmıyor. Üstüne üstlük parayı çalan iftiraya uğradığı gerekçesiyle mağdurları oynuyor.

Yoksa 800 bin insanın İlçede AK Parti’ye, Büyükşehirde CHP’ye oy verme olasılığı hamsinin kavağa tırmanması olasılığı ile eşit olarak görülüyor.

Maltepe başta olmak üzere birçok CHP ilçe başkanının seçimden önce sandık başkanlarına attıkları mesajlardan sadece YSK, İl ve İlçe seçim kurullarının bilgisinde olması gereken sandık listelerinin CHP’nin de elinde olduğunu görüyoruz. Büyükçekmece ve Maltepe şaibelerinde pislikler ise paçalarından akıyor.

31 bin 280 sandıkta 19 742 usulsüz atanan kişiler eliyle 40 bin oyun manipüle edildiği, Usulsüz atananların yolsuzluk yaptığı tespit edilen 123 sandığın da 16’sı Gaziosmanpaşa, 13’ü Küçükçekmece, 10’u Esenyurt, 11’i Zeytinburnu olmak üzere dağıtıldığı YSK’nın tespitleri arasında. YSK aynı zamanda 5.388 mühürsüz, 694 imzasız, 214 boş, 498 eksik, 919 rakam belirtilmemiş, 1.135’de sayı eksikliği olan tutanaklarla seçimi iptal etti.

Barkot yolsuzluğu

CHP’nin barkot yolsuzluğunu yapabilecek kapasitesi var mı diye sorarsanız, Sadece Ekrem İmamoğlu’nun Büyükşehir’in kozmik verilerini kopyalama görevi verdiği Melih Geçek’in Fokus Bilişim firmasına bakarsanız görürsünüz. Twitter’ın merkezinin bulunduğu İrlanda Dublin’de bu konularla ilgili çalıştığı, çoklu veri depolama ve çoklu veriler üzerinde yapılacak manipülasyonlar üzerinde uzman olduklarını görürsünüz.

Son söz olarak ABD’de bulunduğu 13-17 Ağustos 2011 tarihlerinde CİA’nın tezgahından geçtiği iddia edilen CHP il Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, siyasi hayatındaki renklenmeleri, nasıl bir isyan provokatörü haline geldiğini kendi sosyal medya hesaplarından izleyebilirsiniz. Kısacası, seçimlerin yenilenmesi gerçek hırsızları ortaya çıkarmak için yetmez. YSK’nın veri tabanını da güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Yoksa hangi ilçede, hangi sandıktan, kaç oy çalındı diye arar dururuz. Mazbatayı alan CİA, PKK, FETÖ’ye hizmet için kolları sıvar. CHP’nin İBB Grup başkanvekili İstanbul’u 2 CHP, 1 İYİ, 1 HDP olarak paylaşmanın senaryoları üzerinde çalışır durur.