Dolar (USD)
32.29
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2443.99
BIST 100
10173.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Nisan 2024

​DKV Âlimler Buluşması 2024

27-29 Nisan 2024 tarihinde Diyarbakır’In Termal İlçesi Çermik’te DKV Davet Kardeşlik Medreselerinin müderrislerinin iştirakiyle bir buluşma yapıldı. 35-40 yıldır devam eden medrese, ilim-irfan ve eğitim ve terbiye çalışmalarımız boyunca böyle bir çalışma bir ilki oluşturuyor. Daha önce “medrese çalıştayı” adı altında birçok toplantılarımız oldu. Takriben üç ayda bir genel medrese kurulumuzun mutat toplantıları zaten devam ediyor.

Allah (cc) buralarda geçirdiğimiz dakikalarımızı, geliş gidişleri, seferleri, salih amel olarak kabul eylesin. Ve ömrümüzün daha çok bir kısmını onun dini ve davası uğrunda sarf etmeye muvaffak eylesin. Zira biz bu dünyadaki amellerimizin karşılığını eksiksiz alacağımız ebedi bir âleme/ahirete iman ediyoruz. Allah (cc) cümlemizi ve cümle ümmeti Muhammed’i o güne eli boş, yüzü kara gitmekten muhafaza eylesin.

Daha önceki toplantılar, rutin toplantılar şeklinde geçiyordu. Ancak bu toplantının bir termal otelde, daha renkli bir ortamda ve daha zengin bir içerikle gerçekleşmesi çok daha müessir oldu. Kendi alanlarında uzman ve mütehassıs ulemanın da değişik ders ve sunumlarıyla katkıda bulunduğu buluşma çok coşkulu ve bereketli oldu. Filistin Âlimleler Birliği Başkanı olan Dr. Nevvaf Tekrûri’nin kısa olsa dersinden bazı notları önemine binaen paylaşıyorum.

Ömür Boyu Davet

Resûlullah (sav) tek başına davete başladı. Onun davete başladığı zaman sadece Cezîretul Arap değil, tüm dünya insanlığının ne denli zifiri bir cahiliye karanlığı içerinde olduğu hepimizin malumudur. Davetinin ilk zamanlarında çok az bir grup sahabesiyle beraber ne denli çetin zorluklarla karşılaştıkları da malumdur. Ama onlar azim, sabır ve sebatla yollarına devam ettiler ve sonunda başardılar. İşte şu anda iki milyarlık İslam ümmeti ve İslam tarihi boyunca gelip geçmiş bulunan milyonlarca mümin, salih topluluklar bu çalışmanın ürünü ve bereketidir.

Aşere’yi mübeşşeden altı kişinin hidayetine sadece Ebu Bekr Sıddık (ra) vesile olmuştur. Tabi daha sonrasında Ebu Bekr Sıddık (ra) ve her bir sahabe de davet ve irşatlarına devam ettiler. Sonra tabiîn tebe’i tabiîn ve daha sonraki binlerce ulema ve milyonlarca davetçiler, insanlığı İslam’a davet ettiler. Bazıların davet ve irşatlarının semereleri elbette farklı olmuştur. Ama her biri samimiyet ve gayretlerinin ecrini eksiksiz alacaklardır.

Şu an burada DKV Müderrisler buluşmasında hazır bulunan 40-50 müderris ve bir o kadar da burada bulunmayan her bir âlim ve onların yetiştirdiği binlerce ilim talebesinin her biri Peygamber varisi Rabbani davetçiler olsalar, bu çalışmalarıyla toplumun gidişatını değiştirebilirler. Kaldı ki, Türkiye’de daha nice medreseler ve âlimler çalışmalar yapıyorlar.

Şeyh Raid Salahın beldesi olan Ummu’l-Fehm bir zamanlar, küçük Moskova olarak anılırdı. Burada ve Filistin’in birçok beldesinde de 1928’ten 1967’ye kadar bir tane davetçi bulunmazdı. Ancak bu tarihten sonra burada İslam’a davet eden davetçiler oluştu ve her gün biraz daha İslami açıdan ümit veren gelişmeler yaşandı. Derken iki binli yıllara gelindiğinde Ummu’l-Fahm küçük Moskova’dan Ummu’n-Nur haline dönüştü. Adeta davetçilerin otağı ve bir İslam merkezi oldu.

Örneğin Filistin’in yiğit evlatlarından olan Şeyh Ahmet Yasin zannedildiği gibi İslami ilimlerle mücehhez bir âlim değildi. Ama samimi, ihlaslı, fedakâr, azim ve sebat dolu bir davetçiydi. Bu gün o ve onun gibi İslam davetçisi ve ulemanın yetiştirdiği nesiller, “Aksa Tufanı” gibi Tufan olup Siyonistlerin üzerine yürüyorlar. Bunun arkasında onlarca yıldır davet ve irşatlarıyla sahada olan binlerce ulema ve davetçi vardır. Unutmayalım ki, yaptığımız davet ve irşat çalışmaları zaman içinde ümmetin evlatlarından binlercesinin hidayetine vesile olacak.

Aksa Tufanı Filistin davasını sadece Filistin halkı ve İslam ümmeti değil, tüm insanlığın gündemine en yüksek perdeden ve yeniden getirdi. Ancak şunu unutmayalım ki, Gazze’nin Siyonizm’e karşı hazırlığı sadece askeri açıdan değildir. Hamasın Gazze’de ve tüm Filistin sathında asıl büyük hazırlığı imanî hazırlıktır. Aksi halde bir halkın ölümüne bir kıyamın arkasında durması mümkün değildir. Halka inmeyen, halkıyla bütünleşmeyen ve halkın desteğini ve dualarını almayan bir davanın muvaffak olması mümkün değildir.

Evet, Gazze ve Filistin’de şu anda yaşanan acıları sözle ifade etmek mümkün değildir. Ancak Aksa tufanına dolu tarafından baktığımız zaman birçok hayır ve bereketler vesile olmuştur. Aksa Tufanının getirileri bir derse sığmayacak kadar büyüktür, çoktur ve önemlidir. Tarih Aksa Tufanının semerelerini daha yıllar boyu işlemeye ve istifade etmeye devam edecektir. Küçük bir örnek olarak; işte her gün Gazze’de şahit düşen her bir şehidin mübarek kanı batıda belki de bin kişinin hidayetine vesile olmaktadır.

Yirminci yüzyıl İslam davetinin müceddidi diyebileceğimiz İmam el-Benna davet ve irşadın en güzel bir örneği olarak önümüzde duruyor. O, kısa ömründe ve kısa davetçilik döneminde sadece Mısır’ın şehir, kasaba ve köylerini dolaşmadı, kahvehane, pavyon ve barlara da gitti. Allâh'ın (cc) dinine davet etti. Onun ve onun talebelerinin azim dolu çalışmasına binaen; “Şeyhun fil-Merkas” yani “Pavyondaki Âlim” ismiyle kitaplar yazılmıştır. Bir sonraki yazımızda, buna bir örnek sunalım inşallah. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke... Muhammed Özkılınç