Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.65
Gram Altın
2397.92
BIST 100
10177.91
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 May 2021

Doğanın sesi

Beni sıkı takip eden bazı okurlarım son yazılarımda genelde ölüm, melankoli, hüzün ağırlıklı konularla ilgili yazılar yazıyor olmamdan serzenişte bulunmuşlar. Hepinizin affına sığınarak, ölüm bu kadar aramızda kol gezinirken, her ortamda söz dönüp dolaşıp korona virüs kaynaklı günlük vaka sayılarının ve ölüm oranının artışına, ihmalkârlığımıza gelirken kalem de çaresiz bir şekilde gündeme ayak uyduruyor. Hayatımızın yaklaşık bir buçuk yılını meşgul eden ve daha ne kadar bu işgaline devam edeceğini bilemediğimiz bu illet yanımızda yöremizde kol gezdiği müddetçe ölüm her an başımızda bitmeye hazır bir olgu olarak zihnimizde yer edinmeye devam edecektir maalesef.

Hemen paniğe kapılmayın efendim. Bu yazımda korona illetinin olumsuzluklarından ziyade güzel taraflarını sizlerle paylaşmaya çalışacağım. “Bu virüsün güzel tarafı var mı?” diye soranların da yazının sonunda “Evet, varmış demek ki.” diyeceklerini düşünüyorum.

İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının mağfiret dönemlerine geldiğimiz şu günlerinde sağlığımızın korunması amacıyla alınan tedbirler her ne kadar bizleri eve mahkûm etmiş gibi görünse de bu durumun güzel yönlerini görmek gerektiğini düşünüyorum.

Her gece seher vaktinde sahura kalktığımızda gecenin sessizliği ve doğanın o muhteşem sesi eşlik ediyor sahur soframıza. Bu sessizliği tek bölen ses alarmı kurulmuş saatler gibi her gece sokağımızdan geçen ramazan davulcusunu istisna olarak görmek gerekir.

Bu ayrıntı sesler dışında ailemizle birlikte seher vaktinin o ruha dokunan edasıyla sahurumuzu ederken birazdan okunan ezan sesinin ruhumuza işleyen tınısına kuşlar cıvıltılarıyla eşlik ediyor. Koca koca binaları dikip içine kendimizi hapsettiğimiz bilmem kaç milyonlu şehirlerimizde kuşların musikisi bizi alıp adeta çocukluğumuza götürüyor.

Bir virüs nedeniyle getirilen bu yasakların en güzel yanı motorları susturduğumuz için duyabildiğimiz doğanın sesi oluyor kanaatimce. Hava aydınlanana kadar da kuşlar ısrarla günün ilk türkülerini mırıldanıyor ruhumuza. Gönlümüz bir seher yeline takılıp gidiyor çocukluğumuzun en nostaljik anlarına. Eskiden tadı olan çocukluğumuzun bu günlerde sadece adı kalmışken yeniden zihnimizde canlanmaya başlıyor o günler.

Bana çocukluğumuzun sahuru nasıldı diye sorsanız, aklıma ilk gelen, gecenin sessizliğini bölen çay kaşığının sesidir derim. Ben daha küçükken yorganın altından başımı kaldırdığımda daha küçüksün bahanesiyle ötelenen oruç hasretimi bir çay kaşığı sesinde teselli etmeye çalıştım.

Bu yasakların bir diğer güzel tarafı mecburi gibi görülmüş olsa da ailemizle birlikte yaptığımız iftarlar oldu. Hep birlikte niyetlendiğimiz oruçlarımızı yine hep birlikte açarken o kadar yoğunluğumuzun içinde tekrar aile olduğumuzun ve birbirimize oysa ne kadar hasret kaldığımızın farkına varmış olduk. Gündüzünü işe veya ödeve ayırdığımız vaktimizin iftardan sahura kadar olan kısmında ise birlikte geçirerek yeniden aile olmanın huzurunu yaşamaya başladık.

Mesai saatlerinin düzenlenmesi ile apar topar eve yetişme telaşından uzak, sakin bir şekilde yeteri kadar vakitle yeteri miktarda alış veriş yaparak evimize geliyor ve kendimize dinlenecek bolca vakit buluyoruz. Bu arada buraya bir dipnot düşmekte fayda görüyorum. Aman deyim, siz, siz olun ikindi vakti iftara yakın bir zamanda markete gitmeyin. Ola ki gittiniz, ne alacağınızı önceden belirleyin ve nokta atışı alış veriş yapın. Yoksa bir Ramazan pidesi almak için girdiğiniz marketten poşetler dolusu ürünle çıkmanız olası bir durumdur.

Koronanın yeniden pik yaptığı şu günlerin kara bulutların son demi olduğunu ümit ediyor ve aydınlık günlerin Ramazan Bayramı ile geleceğine inanıyorum. Size tavsiyem bu günlerin kıymetini bilin ve sabahın ilk saatlerinde sahurdan hemen sonra balkona çıkıp kuşların o muhteşem melodisine tanıklık edip şöleni içinizde hissetmenizdir. Yarın şu illetten kurtulduğumuzda yasaklar kalkıp motorlar tekrar çalışmaya başladığında bu sesleri o kadar canlı duyamayabilirsiniz. Çünkü motorların çalıştığı bir dünyada doğa kendini sessiz moda alır.

Ayrıca ailenizle birlikte oturduğunuz iftar ve sahur sofralarının hayatınızda güzel alışkanlıklara kapı aralayıp "Ey iman edenler, iman ediniz!" ayetinde Yüce Rabbimizin bize bildirdiği gibi ben de size bir kardeşiniz olarak tavsiyede bulunmak istiyorum:

“Ey aileler, aile olunuz."

Güzelliklerin hayatınızda her dem olması ümidiyle Ramazanın şu mağfiret günlerinde Rabbimizin bizleri rahmetiyle koruyup, günahlarımızı affetmesi duasıyla hepinize muhabbetlerimi sunuyorum.

Sevgiyle kalın.