Dolara dizgin
Türkiye, pandemi dahil bir çok meseleyi bir kenara bırakarak, hükümetin dolara dizgin vurup vuramayacağını konuşuyor.Doların aşırı oynaklığını durdurabilmek için elinde yeterli enstrümanı bulunmadığı düşünülen hükümetin sosyal gruplara verilen desteklerle piyasaları rahatlatmasının krizden çıkış için ilk adım olarak hesap ediliyor. Pandemi krizini piyasa karşılıksız trilyonlarca Avro-Dolar sürerek geçiştiren emperyalist akıl borçlandırdıkları ülkeleri köleleştirmek için hazır bekliyor. Hükümetin açmazı ise piyasaya ucuz faizle verdiği kredilerin Türk ekonomisi yerine, ABD ve Avrupa tahvillerine, ABD ve Avrupa paralarına yatırılarak onların ekonomilerinin diri tutulması. En çok ihracatı Almanya, Hollanda ve ABD'ye yapan Türkiye'nin bir an önce Gümrük Birliği Anlaşmasını revize ederek milyarlarca dolar kaybı engellemesi bile ekonomimize nefes aldırır.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'nin gelecek yıl Avro Bölgesi'nde faiz artırımının çok muhtemel olmadığını deklere etmesi, FED'in piyasa baskılarına rağmen faiz artırımını sürekli ertelemesine rağmen Türkiye'de enflasyonun sebebinin faiz indirimi olduğu algısı bizim muhalefetin Emperyalizmin efendilerine en önemli hizmeti olsa gerek.
Güya meydanlara çıkarak global bir ekonomik krizden rant sağlamaya çalışan muhalefete cevabı ise, IMF Başkanı Kristalina Georgieva,G20 ülkelerinin borç ertelemeye gitmemesi durumunda birçok ülkenin çökeceği uyarısıyla veriyor. Bu güne kadar Çad, Etiyopya ve Zambiya ile borç erteleme görüşmeleri yapan İMF, borç yükleri trilyon dolara yaklaşan 73 fakir ülkeye daha kancayı takmak için hazırlıklarını tamamladı.
IMF demişken kapitalizmin muhafız başı dünyanın en büyük faizci tefecisi Papa'dan söz etmemek olur mu? Papa Kıbrıs Rumları'nı okşadıktan sonra rotayı Yunanistan'a çevirdi. Her iki yerde de ana başlık Türk düşmanlığı idi. Yunan Cumhurbaşkanı, Ayasofya'nın cami yapılması üzerine Türk hükümetine karşı açılan siyasi, ekonomik ve sosyal savaşta Papa'ya desteğinden dolayı teşekkür etti.
Papa'nın Yunanistan'dan Türkiye'ye salvo yaptığı sırada dini özgürlükler raporu yayınlayan USCIRF'de topa girdi. Malum, Kavala ve Demirtaş kararlarıyla ilgili Türkiye'ye ihlal süreci başlatan Avrupa Konseyi'ne paralel bir rapor yayınladı. USCIRF, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'yi din özgürlüğünün ciddi ihlallerine karışması veya bunlara müsamaha göstermesi nedeniyle Özel İzleme Listesine dahil etmesini tavsiye etti. Tavsiye kararına gerekçe olarak da Aleviler, Patrikhane, Ruhban Okulu üzerinden, hükümet, ABD söylemlerine karşı çıkanları susturmamakla suçlanıyor.
Amerikan merkezli Chrest Vakfı'ndan Türkiye’de faaliyet gösteren derneklere yapılmış bağışlarla ilgili İçişleri Bakanlığı tarafından işlem başlatıldı. Kavala'nın Anadolu Kültür'ünü fonlayan Chrest Foundation'un fonlama listesi ne göre Anadolu Kültür'ün Türkiye ile Avrupa'daki sivil toplum kuruluşları arasında bağlar kurduğu için 60.020 dolar fonlama yapıldığı görüldü. Fonlananlar arasında Filmmor Kadın Kooperatifi, Medyascope, Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24), Sivil Toplum ve Medya Çalışanları Derneği, İKSV, Mezoyotamya Vakfı, Serbestiyet gibi onlarca kuruluş var.
Kafkaslar, Irak, Suriye, Akdeniz, Afrika ve Balkanlar'da Türkiye'nin kuşatılmışlığının tahkim edilmesi için yürütülen ekonomik savaşın kazanılması için doların dizginlenmesi gerekiyor. Şayet bu sarmal aşılamazsa, enerjiden, silah sanayiine, ilaçtan, uzay sanayiine kadar birçok alanda meyveleri alınması beklenen 2023 hayalleri suya düşer. Vesselam....
