Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2442.13
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Haziran 2023

DSÖ pandemi anlaşması: Tehlikenin farkında mısınız?

Klaus Schwab, eski Greenpeace direktörü Jennifer Morgan ile Davos'ta yaptığı bir sohbette, iklim krizinin tek çözümü olarak dünya hükümetini önermişti.

Son yıllarda dünyada tek bir politikacı yok ki sırf zamana ayak uydurmak adına net sıfır emisyon hedefinden bahsetmesin.

1968 yılında kurulan Club of Rome'nin tek amacı da; çevreyi toplumu dönüştürmek için bir bahane olarak kullanmaktı. Açıkçası gezegeni "kurtarmak" için her türlü sert önlemin alınmasını savunurlar.

Buna sağlığı da ilave etmek gerekir. Nihayetinde Covid-19 tecrübesini daha doğrusu otoriterliğini yaşadık. Sağlık bahane edilerek tüm dünyada nasıl despot kararlar aldıklarını hep birlikte şahit olduk.

Joe Biden yönetimi tam da bu noktada bir şeyler planlıyor. Yakın bir zamanda ilaç şirketlerinin aşı üretim kapasitelerini geliştirmeyi amaçlayan ulusal bir strateji açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü de 194 üye ülke ile birlikte “Dünya Sağlık Örgütü Anayasası” kapsamında bir sözleşme, anlaşma veya bir uluslararası belge hazırlama sürecini başlattı.

Parola; tek sağlık!

Mayıs 2024'te oylaması planlanan bu anlaşma için 2005 Uluslararası Sağlık Tüzüğü'nde bazı değişiklikler yapmayı planlıyorlar. Bu değişiklikler DSÖ'ye ABD dahil tüm üye devletlerin fiili yönetim organı olma yetkisi verecek.

Hükümetlerin Covid-19 döneminde insan hakları sözleşmeleri de dahil olmak üzere birçok sözleşmeyi ihlal ettiklerini düşünecek olursak bu yeni anlaşmanın vahametini varın siz hesap edin.

Birçok bilim adamı ve hukukçu bu anlaşmanın DSÖ, ulusal hükümetler ve bireyler arasındaki ilişkiyi temelden sarsacağını ve yeniden şekillendireceğini iddia ediyor.

Ekim 2022'de Dünya Sağlık Örgütü, “Tek Sağlık Ortak Eylem Planı” adlı yeni bir girişimi duyurdu.

WOAH Genel Müdürü Dr Monique Eloit, Tek Sağlık Ortak Eylem Planıyla ilgili olarak; “küresel sağlık tehditleriyle mücadelede kritik önem taşıyor” dedi.

Şu anda taslağı hazırlandığı şekliyle, Uluslararası Sağlık Tüzüğü değişiklikleri yasal olarak bağlayıcı olacak ve yerel ve ulusal yasaların yerini alacaktır. Üye devletlerin DSÖ düzenlemelerine uymasını sağlamak için yaptırım uygulanması bile isteniyor!

Nedir bunlar?

Gen bazlı tedaviler, tıbbi cihazlar ve teşhisler için ulusal güvenlik onay süreçlerini geçersiz kılmak ve vatandaşların seyahat etmesini önleyen ve tıbbi muayene ve tedavileri zorunlu kılan ulusal, bölgesel ve küresel karantinalar uygulamak vs.

Önerilen yeni yetkiler, yalnızca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni değil, aynı zamanda BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni de geçersiz kılacak. Kısacası temel insan hakları anlayışımızda yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor bu anlaşma.

Örneğin mevcut tüzüğün uygulanması, kişilerin haysiyetine, insan haklarına ve temel özgürlüklerine tam saygı içinde olacaktır" ifadesi siliniyor ve yerine “tüzüğün uygulanması eşitlik, kapsayıcılık, tutarlılık ilkelerine dayanacaktır..." şeklinde değiştiriliyor.

DSÖ'nün bu ve buna benzer önerilerle aslında kendini küresel tek otorite olarak kabul ediyor. Açıkça ulusal sağlık bakanlıklarının ve seçilmiş, egemen parlamentoların üzerinde bir güç olarak belirecek.

Daha da önemlisi, bedensel özerkliği ve kişisel tercihi ortadan kaldıracak ve Allah’ın verdiği bu hak ve özgürlüklerin yerine herkese uyan “tek tip tıp” koyacaktır.

Bireysel özgürlüğe değer veren ve bedensel özerkliğe saygı duyan ülkelerin tek seçeneği var o da Dünya Sağlık Örgütü'nden çekilmektir.

“Tek Sağlık” adı altında yapılacak bu düzenleme belli ki dünya hükümeti yolunda atılan en ciddi adım olacak. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm vicdanlı insanlar el ele vermeli ve uyuyan siyasetçileri uyandırmanın yollarını aramalıdır.