Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.59
Gram Altın
2391.85
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Aralık 2023

​Duânın hayatımızdaki önemi

Duâ Arapça bir kelime olup; çağırmak, seslenmek, bir şey istemek ve yardım talebinde bulunmak gibi mânâlara gelir. Duânın İslamî literatürdeki anlamı ise, kulun maddî ve manevî her türlü ihtiyaç ve isteklerinin karşılanması için bütün benliğiyle Allahü Teâlâ’ya yalvarıp yakarmasıdır.

Duâ, kulun haddini ve aczini bilmesinin yanında sığınılacak yegâne makamın Allahü Teâlâ olduğunun açık bir itirafıdır. Bu yönüyle duâ, imanın en önemli göstergelerinden biridir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “De ki: Duânız (kulluğunuz ve niyazınız) olmasa Allah size ne diye değer versin…” (Furkan 77) Dolayısıyla duâ, âciz olan kul ile kadir-i mutlak olan Rabbi arasında çok kıymetli bir köprü ve iletişim vasıtasıdır.

Duâ, kulun manevî gelişim ve terakkisine de yardım eder. Yine duâ sıkıntılı zamanlarda kulu; çaresizlik hissi, yalnızlık duygusu ve terk edilmişlik psikolojisine karşı korur. Dolayısıyla duâ, kulu ruhsal ve zihinsel açıdan rahatlatır. Bunun yanında duânın hastalıklara karşı tedaviyi tamamlayıcı bir özelliği olduğu da erbabınca bilinen bir hakikattir.

Evet, âcizliğinin ve zayıflığının farkında olan nasipli bir kul, ellerini açıp gönlünden kopup gelen ve beynini meşgul eden bütün ihtiyaç, arzu ve isteklerini; her şeyi yaratan, her istediğini yapmaya gücü yeten ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Allahü Teâlâ’ya arz eder ve duasını kabul buyurması için yalvarıp yakarır. Böylece dünyada yalnız ve musibetlere karşı çaresiz olmadığını bütün benliğiyle hissedip mutlu olur.

Allahü Teâlâ, duâ etmemizi yani bütün ihtiyaçlarımızı O’ndan istememizi emrediyor:

Âyet-i kerimede buyuruldu ki: (Rasûlüm!) Kullarım sana Beni sorarlarsa, şüphesiz Ben onlara çok yakınım. Bana duâ edenin duâsına icabet ederim. Öyleyse onlar da Benim dâvetime uysunlar ve Bana iman etsinler. Böyle yaparlarsa, en doğru yolu bulmuş olurlar.” (Bakara 186)

Hadis-i şeriflerde de şöyle buyurulmaktadır:

“Sizden biriniz, ‘duâ ettim de duâm karşılık görmedi’ deyip acele etmediği müddetçe duâsı karşılık bulur.” (Ebu Davud)

“Duâ, başa gelen ve gelmeyen belaya karşı fayda sağlar. Ey Allah’ın kulları, duâya sarılın!” (Tirmizi

“Allah’a, kabul edileceğine gerçekten inanarak duâ edin. Biliniz ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalb ile yapılan duâları kabul etmez.” (Tirmizi)

Buna göre Allahü Teâlâ, duâ eden kulunun duâsına kabul eder. Yalnız bu kabulün ne zaman, nerede ve nasıl tecelli edeceğini O bilir. Dolayısıyla; “bu kadar duâ ettim, fakat kabul olmadı,” demek yanlıştır. Zira duânın icabet ve kabulü, farklı şekillerde tecelli edebilmektedir. Allahü Teâlâ dilerse, istenilen şeyin kendisini ihsan eder, dilerse istenilen şeyin yerine başka bir şey ihsan eder, dilerse duânın karşılığını âhirette ihsan buyurur. İsterse, o duâ hürmetine kulunun günahlarını siler ve cennette derecesi yükseltir.

İşte bu bilinçle; varlıkta ve darlıkta, hastalıkta ve sağlıkta, akşam yatarken ve sabah kalkarken, yürürken, araç kullanırken, işe giderken, çalışırken ve eve dönerken, nimete kavuşunca ve maazallah bir musibetle karşılaşınca; kısaca her zaman ve her şartta yapılacak dualar ile Allahü Teâlâya yönelmek ve O’nu her daim hatırda tutmak; hem O’nun yüce katındaki değerimizi artırır, hem de en temel vazifemiz olan kulluğumuzun canlı kalmasını sağlar.

Duâda daima tâzim yani Allahü Teâlâyı yüceltme vardır. Evet biz, bir ihtiyacımızın karşılanması için duâ ettiğimizde, aynı zamanda Rabbimizi yüceltmiş oluyoruz. Duâ, aynı zamanda zikir ve ibadettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Duâ, ibadetin özüdür,” (Tirmizî)

“Allahü Teâlâ katında duâdan daha kıymetli bir şey yoktur.” (İbn Mace)

O halde, her zaman ve her şartta Rabbimize yürekten duâ edelim ve ettiğimiz duâların mutlaka karşılık bulacağına inanalım. Duâyla gelen bereketten, huzurdan, güvenden mahrum kalmayalım. Kendimize olduğu kadar, ailemize, sevdiklerimize, mazlumlara ve bütün müminlere duâ etmeyi ihmal etmeyelim. Anne babamızın, ulemâ ve sülehânın, hasta ve yaşlıların duâsını almaya gayret edelim…