Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2407.79
BIST 100
10267.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Nisan 2013

dünya merkezinin uydusu medine MEDİNE-İ MÜNEVVERE

Umre anılarımızı acizane canlar cananı, kainatın sultanı, Muhammed Mustafa (sav) nurlu şehri Medine-i Münevvere'den birkaç deste gülle bitirelim. Umreyle beraber Resulullah (sav) ın gül kokulu Ravza'sından bahsedilmese eksik kalıru2026

Dünyanın uydusu nasıl ki aysa, dünyanın merkezi olan Mekke'nin de uydusu Medine-i Münevveredir. Nasıl ki Samanyolu galaksisinde dünya ve ayın nasıl ki özel bir yeri varu2026 Bu iki gezegen olmasa galaksinin tamamı varlık sebebini yitiriru2026 Dünyada da Mekke ve Medine olmasa dünya içindeki tüm eşya varlık sebebini yitirir. Çünkü buralar kulluğun merkezidir.

Düşünün! Neden bir gram altın yüz lira? Neden bir apartman dairesi, bir otomobil, elektronik cihaz, uçak, fabrika vs şu kadar değerli? Arz - talepten dolayı. Başka bir deyimle dünyada insan denen varlık var, bu eşyayı talep ediyor, bu da eşyaya değer katıyor. Faraza dünyadan insanı çıkarırsak, tüm bu eşyanın ne değeri var? Tüm gökdelenler, fabrikalar beton yığını, uçaklar, vasıtalar demir yığını, altın ve mücevherat da teneke parçasıu2026 Şu halde dünya değerini insandan almaktadıru2026 İnsan, değerini akıldan almaktadır. Zira insanı diğer canlılardan ayıran özellik, akıldır. Akıl ise değerini kulluktan almaktadır. Kulluk olmasa aklın, akıl da olmasa insanın ne değeri varu2026 Yoksa filler develer daha büyüku2026 Zürafa daha uzun boyluu2026 Kelebek, papağan vb kuşlar daha göz alıcı vsu2026

Şimdi sonuca varalım. Kainat değerini dünyadan, dünya değerini insandan, insan değerini akıldan, akılsa değerini kulluktan almaktadır. Şu halde, kulluk almasa aklın, akıl olmasa insanın, insan olmasa, dünyanın, dünya da olmasa kainatın bir değeri yoku2026 Aradaki vasıtaları çıkararak söyleyecek olursak, kulluk olmasa kainatın bir değeri yoktur. Nitekim Resulullah (sav) şöyle buyurur: "dünya ve içindeki her şey mel'undur, Allah (cc) ı zikretmek/kulluk hariçu2026" kulluğun merkezi Mekke'diru2026 Kulluğun öğretilerini insanlığa ileten ve yaşayarak en güzel örnekliği sergileyen, Resulullah (sav) tıru2026 Resulullah (sav) ise Medine-i Münevvere'de, Ravza-i Mutahharada medfundur.

Medine'de henüz Ravza'ya yaklaşmaya başladığınız zaman, değişik duygular her yandan sizi kuşatıyor. Sevgi-saygıu2026 Mahcubiyet- hüzünu2026 Korku-endişeu2026 Özlem-hasretu2026 Bir taraftan aşığın maşuka kavuşması gibi anlatılamaz bir haz, lahuti bir lezzetu2026 Diğer yandan derin bir mahcubiyet, bir endişeu2026 Resulullah (sav) ve Ashabı Kiram (Rıdvanullahi aleyhim ecmain) ının nice çile ve zorluklarla salimen bize teslim ettiği mukaddes emanete sahip çıkamamanın mahcubiyetiu2026 Öğretmeninden okkalı fırça yiyecekmiş gibi duran tembel öğrencinin, babasından veya annesinden derin bir azar işitmeye hazırlanan yaramaz evladın ruh haliu2026 Kabetullah'ın adeta insanı eriten heybeti, Ravza'nın cazibesiu2026 Nasıl anlatsam bilemiyorum.

En iyisi bir anıyla anlatmaya çalışayım. Gaziantep Ömeriye cami-i emekli imamı değerli ağabeyim ve dava kardeşim Süleyman Ata anlatıyor. Kendisini bilenler bilirler ki sözünde hilaf olmayan birisidir. Hac ve umreye de çokça gidip gelen birisidir. Türkiye'de başörtüsü zulmünün, Filistin'de, Afganistan'da, Bosna'da katliamların, ayyuka çıktığı bir dönemde yine bir hac yolculuğundan şu anısını anlatır. "Ravza'nın avlu kapısını dışında Cezayirli bir Müslüman açmış ellerini duaya durmuşu2026 Bir şeyler mırıldanıyor 3-5 dakika hıçkıra hıçkıra ağlıyoru2026 Tekrar bir şeyler söylüyor yine ağlıyor. Ama öylesine yürekten ağlıyordu ki yürekler dayanmazu2026 Yanımda Arapça bilen bir arkadaşa, söylediklerini tercüme etmesini söyledim. Adam şöyle diyor: "ya Resulullah (sav)! Cezayir'den kalktım sana geldim. Ancak Cezayir'de senin şeriatın ayaklar altında, zulüm ayyuka çıkmış, mukaddes değerler payı mal ediliyor, huzuruna girecek yüzüm yok, takatim yok ne yapayımu2026 Ya Resulullah (sav) Türkiye'de başörtülerinden dolayı yerlerde sürüklenen, insanca yaşama hakkı verilmeyen kardeşlerim için bir şey yapamadan geldimu2026 Filistin'de, Bosna Hersek'te katliama uğrayan kardeşlerim için bir şey yapamadım, huzuruna nasıl gireyim ya Resulullah (sav)" diyor, her cümleden sonra dakikalarca hıçkırarak ağlıyordu. Ama öyle ağlıyordu ki, ne çocuğunu kaybeden bir anne ne de en sevdiğini kaybeden herhangi bir insan öyle ağlayamazu2026

Bu manzara, oraları görüp yaşamamış birilerine abartılı gelebilir. Ama günü birlik, Ravza-ı Mutahhara'nın herhangi bir köşesinde veya Kabetullah'ın astarına sarılmış, Mültezem'e yanağını dayamış veya eşiğine yapışmış aynı şekilde dakikalarca hıçkırıklarla ağlayan nice Salihler görürsünüz. Görür ve kendinizden utanırsınız.

Allah (cc) aşkıyla, Peygamber sevdasıyla ağlamak, kulluğun hazzını yaşamak, dünyalık hiçbir zevkle kıyaslanamaz. Ne yeme-içme, ne gezip tozma, hatta ne de şehevi zevkleru2026 Tek kelimeyle "anlatılmaz yaşanır" ifadesi tam da bunun için olsa gereku2026

Medine anıları bir makaleye değil ciltler dolusu kitaplara sığmaz. Bedir meydanı, Uhud dağı ve şehitleri, Küba mescidi, Kıbleteyn mescidi, yedi mescitler ve hendek, dört halife vd. diğer sahabeler (ra) adına yapılmış mescitleru2026 Cennetul Bak'i ve orada yatan binlerce Ashabı Kiram (Rıdvanullahi aleyhim ecmain)

Mekke ve Medine'nin sokaklarında dağlarında veya Haremeynde yürürken, tavaf ederken, secde ederken ister istemez düşünüyorsunuz. "Acaba Resulullah (sav) ın ayak izine bastım mı? Onun secde ettiği yere mi secde ettimu2026 Acaba şu an Ebubekr Sıddık (ra) ın, Ömer (ra) in, Osman (ra) ın, Ali (ra) nin veya hangi sahabenin izinden mi yürüyorum? Dolayısıyla memleketime döndüğümde, bundan böyle Resulullah (sav) ve Ashabı'nın (Rıdvanullahi aleyhim ecmain) yolundan, izinden ayrılmayacağım. Hayatımı Resulullah (sav) ın öğretilerine göre programlayacağım." Allah (cc) cümlemize nice hac ve umrelerle tüm bu hazları ve daha fazlasını yaşamayı nasip eylesin. Bizleri ayak izlerine bastığımız; peygamberler, sahabeler ve Salihlerle haşreylesin. u00c2minu2026 Sübhanekeu2026 Bihamdikeu2026 Vesteğfirukeu2026 [email protected]