Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Aralık 2015

DÜŞMAN NEREDE?

Tarihte söylenmiş en özlü sözlerden birini Fuat Paşa Fransız konta söylemiştir; "Türkiye en kuvvetli, en dayanıklı devletlerden biridir.Üç yüz senedir siz dışarıdan, biz de içeriden yıkmaya çalıştığımız halde bir türlü yerinden sarsamadık!..."

Bugün yaşadığımız da farklı bir şey değil. Hem dışarıdan hem de içeriden gelen saldırılara karşı ayakta durmaya çalışan bir ülke var. Son zamanlarda öyle bir algı oluştu ki akıl tutulmasından başka bir şey değil bu. Hainliğin her çeşidini gören bu topraklar şimdilerde daha çok karşı karşıya kalıyor iki yüzlülükle ve hainlikle. Yanlış olan algı şu; Ne olursa olsun sorumlu olarak kendi devletini, daha da özelde de hükümeti görmek.

Belli olmaz bir zaman sonra doğal afetlerden, yağmurdan, kardan, karda kapanan yolalrdan, spor müsabakalarındaki hüsranlardan ve daha aklınıza ne gelirse gelsin tüm olumsuzluklardan da hükümeti sorumlu tutabilirler.

İçimizde ne kadar çok Rus sevici varmış böyle. Manşet manşet Rus güzellemesi yapan yapana. "Hepimiz Putin'iz" diyerek meydanlara çıkmaları da an meselesi.

Neden böyle bir tavır takındıkları çok açık. Bu kafaların tek düşüncesi; olumlu olacak her gelişme hükümetin hanesine artı puan olarak yazılacağını düşündüklerinden varsın memleket karışsın, her şey alt üst olsun, ülke itibarı dünya gözünde her gün biraz daha yara alsın.

Ülkesinin kendi iç meselelerini bile dünyaya duyurmak için yarışanlar kendi hesapları tutmayanların bir taktiği. Onlar da biliyor tabii ki Rus uçağının göz göre göre ihlalde bulunduğunu ya da geçen haftaların gündemi olan hapse atılan birçok kişinin gazetecilikten değil de hainlikten ve casusluktan suçlu olduklarını.

Alışmamışlar yıllardır ülke meselelerine topyeku00fbn sahip çıkılmasına, ülkenin itibar kazanmasına, ülkelerinin dünyanın ilgiyle izlediği bir devlet olmasına; şimdi böyle farklı çıkışlar görünce de yaptıkları en iyi şey olan saldırma politikasını devreye sokuyorlar.

Rusya doğal gazı kessin, millet kışın ortasında güç duruma düşsün, biz de çıkıp gördünüz mü bak destek verdiğiniz hükümet sizi ne hale getirdi diyelim diye dua edenler; Cumhurbaşkanımız bir yandan Başbakanımız bir yandan ülkelerle görüşerek destek sözü alınca herhalde içten içe kendilerini yemişlerdir.

Yapılan olumlu çalışmaları takdir etmek kimseyi hükümet yanlısı yapmaz. Doğruyu görmek bir erdemdir. Ülkeyi karıştırırsak hükümet yara alır diye tv ekranlarında avuçlarını ovuşturanlar, her işin üstesinden başarıyla gelindiğini gördükçe kim bilir nasıl bir ruh haline bürünüyorlardır.

Ülkesine karşı yapılabilecek her türlü hainliği yapıyor, hak hukuk gözetmeden ülkesinin altını üstüne getiriyor, dünyada ülkesinin itibarını kaybetmesi için canla başla gayet gösteriyor; iğnenin ucu dönüp de kendilerini bulmaya başlayınca bir anda mağdur rolüne bürünerek tekrar itibar kazanmaya çalışıyorlar. Bu ne kadar basit, ucuz, ikiyüzlü bir politikadır ki hayatını sürdürmeye devam ediyor. Ülkemizde bunlardan o kadar çok var ki, hangisini saysak yine eksik kalır.

Devlet, millet gibi kavramlar azizdir. Bir ülkenin şerefidir. Kendi çıkarları için bunları görmezden gelerek dünyanın bozuk dümenine su taşıyarak, kendi ülkesinin gözden düşmesi için çaba göstererek bir yere gelmek mümkün değildir.

Unutmamak gerek. Kim ne zaman ve kimin yanındaydı diye hafızalarda sıkı tutmak lazım. Hamasi nutuklar atanlar ancak kendi taraftarlarının gözlerini boyayabilirler.

Rusya'yı sevmeye ve desteklemeye devam edenler, Esed'in yanında poz verenler, düşmanımın düşmanı dostumdur diyenler hala varlıklarını sürdürüyorlarsa onların hangi safta yer aldıklarını da iyi görmek gerek.

Ülkeleri dünyada yalnız kalacak diyerek olmadık dualarına amin demeye devam edenler; bir kapı kapanınca binlerce kapının açıldığına şahit oldukça pişman olmak yerine yeni planların ardına düşmüşlerdir bile. Şunu unutuyorlar ki bütün oyunların ötesinde oyunları bozan biri elbet vardır.