DÜZELTME ADI ALTINDA YAPILAN HATALAR
Hükumetimizin sağlık politikaları ile ilgili tasarrufları son yıllarda adeta yap boz tahtasına döndü. Kılıfına her ne kadar uydurulmaya çalışılsa da pratik uygulamada bir türlü beklenen sonuç alınamıyor.Hekimlik mesleği ruh ve sanat yönü ile zenginleştiği zaman şifa kaynağı olarak misyonununu sürdürebilir.
Bakanlığımızın düzeltme adı altında çıkardığı son tam gün yasası maalesef çözüm yerine yeni birçok tartışmanın fitilini ateşleyecek gibi .Özlük haklarından hasta haklarına hür teşebbüsten kazanılmış hakların iğfaline kadar bir çok tezatı içinde barındırmakta. Anayasamızın bakanlığımıza verdiği sağlık sistemini düzeltme yetkisi yasa genelge ve yönetmeliklerle hekimler aleyhine haksızlıklarla dolu hale getirilmiş durumda.
Son 10 yılda mesleki faaliyetlerimizi sürdürme ile ilgili çok sayıda yasa ve yönetmelik anayasa mahkemesi ve danıştay tarafından iptal edilerek mahkeme kararları ile yanlıştan dönebilmemiz de bunun en bariz delili. Bu inat niye sorusunun cevabını bilsem bu köşeden duyururum
Sağlık ve eğitim anayasa ve yasalar ile her birimize verilmiş haklarla güvence altında. Bu güvenceyi gasbedenler yada yap boz uygulamalarla içinden çıkılmaz hale getirenler maalesef bedelini ödemek durumunda .
Sağlık hizmeti emirle demirle değil özveri ile empati ile sevgi muhabbet ile gönüllülük esasına dayalı olarak verildiğinde sonuçları olumlu olur. Bu sağlanamazsa bu hizmetin adı ruhsuz sağlık olur.
Sosyal devlet mantığına uygun olarak dizayn edilen sağlık sistemi ruhsuz hale getirilirse sağlık ticari bir meta haline gelebilir. Hasta olmayan insanlarımız bile hasta haline getirilebilir . Son on yılda sağlık bütçesi ve hasta sayısı on kat artmış.İstatistikler böyle diyor. Ameliyatlar muayeneler tetkik ve tahlillerde de bir o kadar artış olmuş. Davulun sesi uzaktan oldukça hoş değil mi?
Madalyonun öbür yüzünden batığımızda ise başka türlü görmemek için başımızı kuma gömmemiz gerek. Sağlığa bütçeden ayrılan rakam ve gayrisafi milli hasıladan ayrılan pay her geçen gün artmasına rağmen hastalıklarda ve hastalarda beklenen azalma ve şifa bir türlü gelmiyor. Burda bir yanlış olmalı. Sistem hasta ordusuna hasta üretmeye artan hızda devam ediyor.
Sistem hasta üretmeye devam ettikçe milli bütçemizin yarısını sağlığa ayırsak sorunu çözeceğimiz kanaatinde değilim. Bataklığı kurutmak yerine ürettiği sinekleri öldürüyoruz. Koruyucu hekimlik para getirmiyor.Kağıt üzerinde sağlık sistemi on üzerinden on sağlıklı.
Sağlık kurumlarımızın bir kısmi kasalarını daha fazla doldurmanın yollarında alternatifler arıyor sanki. Kağıt üzerinde yüzde yüz başarılı görünen bu sistemden daha fazla nasıl nemalanırım arayışı içerisinde adeta.Bu bakış açısı ile hastaya yardımcı olmak için hastanın tedavisinde önemli olan hasta takibi empati özveri diğergamlık gibi olmazsa olmazlarımız tu kaka .
Hekim hasta ilişkisi muayenede tetkikte şifada tedaviye devamda o kadar önemli ki. Bir hekim olarak sorunlarımızın çokluğunun bilincindeyim. Çare ve çözüm bekleyen gerçek hastalarımız oldukça fazla. Bizden şifa bekliyor. Şifa vesilesi olmak için samimi olmak dost olmak kalbimizi ruhumuzu hastalarımıza açmamız gerek. Ruhsuz şifa olmaz sayın bakanım. Ruhsuz şifa olmaz sevgili dostlar.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
