Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2465.00
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Ekim 2019

Ebedî davamız

Barış Pınar(lar)ımız…

Özgürlüğe, adalete ve barışa adanmışlığımızdır; ebedî davamız.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;” diyeni besleyen kaynak işte bu kaynaktır.

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim,

Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...”

Türkiye, gerçek manada bir varoluş mücadelesi vermektedir. Bu mücadele, İslam ve tüm mazlum coğrafyanın da mücadelesidir.

Barış Pınar(lar)ı Harekâtı en az bir asırlık fitneyi, kuşatmayı yarma harekâtıdır.

Bir asır önce İstanbul’u işgal edenler tüm bu coğrafyayı da işgal ettiler; İstanbul düşünce Şam, Bağdat, Filistin de düştü.

Maazallah Ankara düşerse tüm coğrafya çöker. 15 Temmuz’da kestirmeden işgali denediler; doğrudan, bodoslama saldırdılar.

Barış Pınar(lar)ı Harekâtı, asırlık tuzakları bozmaktadır.

Bir asır öncesinin Şerif Hüseyin’i bugün karşımızda terör örgütleri ve izmler olarak durmaktadır. Şerif Hüseyinler Meclis’te kirli ağızlarından salyalarını akıtarak bir asır öncesindeki atasının izinden gitmektedirler.

Şerif Hüseyinler, Arap Birliği adı altında teşkilatlandılar, Siyonistlerin tetikçiliğini yapmaya devam etmekteler. Tek kutsal olarak tasmalarını bilmekteler. Kudüs’ü terk ettiler. Kâbe’yi turistik gelir olarak görmekteler. Milyonlarca dindaşının, soydaşının mülteci olması, milyonlarcasının katli, Cemal Kaşıkçı’nın paramparça edilerek cesedinin yok edilmesi onun için hiçbir şey ifade etmiyor.

ABD, terör örgütlerine verdiği altmış bin tır dolusu silahın parasını bunlardan tahsil etti.

Dünya Savaşı’nın şartlarını oluşturma çabasındalar.

29 Nisan 1916’da Osmanlı’nın Kut’ül Ammare Zaferi, Emperyalistleri panikletti. On yedi gün sonra (16 Mayıs) İngiltere ve Fransa Sykes – Picot Anlaşmasıyla bölgeyi paylaştılar.

Şerif Hüseyinlerin ipini çözüp sahaya sürdüler; her birine makamlar, devletler, milletvekilliği, belediye başkanlığı vadettiler.

Bugün de aynı vaatlerle kirli planlarını uygulamaya çalışıyorlar. PKK’ya devlet kurdurup Türkiye’yi bölmeye yok etmeye çalışıyorlar. 15 Temmuz’da da FETÖ’ye bölünmüş bir Türkiye armağan edeceklerdi.

Mart 1920’de Fransa, Suriye’yi işgal ettiğinde aynı tarihlerde İngiltere de İstanbul’u işgal ediyordu.

Suriye’yi daha kolay sömürebilmek için, Halep Devleti, İskenderun Devleti, Şam Bölgesi Mahalli İdareleri, Alevi Bölgesi Mahalli İdareleri ve Havran Dürzî Devleti olmak üzere beş devletçiğe bölmüştü.

15 Nisan 1946’da Fransa Suriye’yi terk ederken arkasında yanmış yıkılmış bir Suriye bırakmıştı. Bu kaotik durum İsrail Devleti’nin kurulması için bulunmaz fırsat oluşturmuştur.

Suriye’de Mart 1949’da başlayan darbeler döneminde onlarca darbe yapılmış, Hafız Esad’ın 13 Kasım 1970’e kadar bu darbeler devam etmiştir. Irak’ta ve Türkiye’de de darbeler ardı sıra devam etmiştir.

Mayıs 1979’da PKK elebaşının Suriye’ye geçişiyle terör devreye sokulmuştur.

2 Şubat 1982’de Hama’da taş üstünde taş bırakmayan, otuz bin kişiyi katleden Esad’ın yolundan gidenler bugün Suriye’yi baştanbaşa harabeye, mezarlığa dönüştürdüler.

Türkiye’yi zayıflatmak ve bölgesinde söz sahibi olmasını önlemek için darbelerle, siyasi cinayetlerle ekonomik saldırılarla başını kaldıramaz hale getirmek için çok tuzak kurdular.

Türkiye, son on yedi yılda çok büyük ilerlemeler kaydetti; siyasi ve ekonomik alanda reformlarla güçlendi.

16 Nisan 2017’de de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni referandumda kabul etti. 24 Haziran 2018’de ise bu sistemi uygulamaya başladı.

Barış Pınar(lar)ı Harekâtı bu gücün sonucudur.

Barış Pınar(lar)ı Harekatı’yla bölgede barış ve huzur tesisi edilecek. Bu durum, terörü ve yandaşlarını yok edecek.

Terör örgütlerini finanse edenlerin taçları, tahtları da başlarında parçalanacak.

Niçin Barış Pınar(lar)ı Harekâtı?

Çünkü ebediyen devam edecek…

Durmak yok…