Dolar (USD)
32.29
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2409.46
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Eylül 2018

Eğitimde dönüşüm ve Macron tipi aydınlar

Millî Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk 3 Eylül’de öğretmenlere yaptığı hitabında; yeni bir eğitim dilinin oluşturulmasından, eğitimde dönüşümün kaçınılmazlığından bahsetti.

Eğitimde yeni dil ve dönüşüm niçin, nasıl olacak? Macron tipi aydınlar, bu duruma 'laiklik ilkesinin aşındırılması, eksen kayması' diyerek karşı çıkacakları muhakkak.

Kendi tarihine ve değerlerine düşmanlığı çağdaşlık sayan bir zihniyet, ülkeyi Batı'nın adeta müstemlekesi haline getirdi. Toplum Mühendisliği adı altında cemiyetin zehirlenmesi için her türlü araç meşru sayıldı, darbeler yapıldı, krizler çıkartıldı.

''Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'si, (Mustafa) Kemal döneminin Türkiyesi değil. Türkiye Cumhurbaşkanı Avrupa karşıtı görünen Pan İslamcı gündemini her gün yeniden teyit ederken dürüst ve açık bir şekilde Türkiye'nin AB üyeliği hakkında konuşmaya devam edebileceğimizi düşünüyor muyuz?" diyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile "Osmanlı'da herkes köleydi" diyen, Kuran -ı Kerim , Siyer-i Nebi gibi derslerin seçmeli olarak okutulmasını laikliğe aykırı gören Türkiye'deki siyaset erbabı arasında bir fark yok. 20 Ocak 2017'de başlatılan Afrin Zeytin Dalı Harekâtına karşı " Ne işimiz var Suriye'de, Irak'ta, Afrin'de, Kandil'de, Sincar'da, Münbiç'te, İdlib'de..."diyen, 24 Ocakta, içlerinde eski Meclis başkanlarının, milletvekillerinin, sinema, tiyatro sanatçılarının ve STK temsilcilerinin de bulunduğu imzacıların, Pan İslam korkusu taşıyan Macron'dan farkları sadece kimlik kartları...

Her fırsatta kriz ve darbe peşinde koşanlar işte bu kendi karanlığına hapsolmuş sözde aydınlardır.

Eğitimde en büyük dönüşüm zihniyette olmalı.

Müfredattan ders kitaplarındaki metinlere, eğitimin süresinden, okulların, derslerin çeşitlendirilmesine, sınav sistemlerine, eğitimcilerin sosyal hakları ve maaş/ ücretlerine varıncaya kadar her şey yeniden ele alınmalı. 17,5 milyon öğrenci büyük bir hazine ve güç. Bu iyi yönlendirilemez/ yönetilemezse çok büyük bir tehdide dönüşür.

Okullaşmada meslek liseleri ne yazık ki hâlâ ihmal ediliyor. 28 Şubat sürecinde üzerine tank sürülen bu okullara tercih giderek azalıyor. Bu da üniversite önlerinde yığılmaları beraberinde getiriyor, sanayinin, ekonominin teknik eleman ihtiyacını artırıyor ve işletmeler eleman bulamıyorlar.

Liselere Geçiş Sınavı sonuçları da bunu gösteriyor. Meslek liselerinden kaçış sürüyor. 18 öğrenci kaydeden meslek liseleri var...

Meslek liseleri memleket meselesi olmalı. Meslek liselerinde matematik, fizik, kimya gibi sayısal dersler verilmiyor ama üniversiteye giriş sınavlarında bu soruların cevaplandırılması isteniyor. Ayrıca, herhangi bir yükseköğretim programından mezun olunduğunda meslek lisesi diplomasının geçerliliği ortadan kaldırılıyor. Halbuki isteyen meslek lisesi diplomasıyla mesleğini icra edebilmeli. Bu durum hem işsizliği hem de üniversite önlerinde yığılmaları önler.

Eğitimin hali devenin 'nerem doğru ki' hikâyesine benziyor.

Plansız sistem değişimleri kaş yapayım derken göz çıkarıyor.

ÖSYM, 2018-YKS Sonuçları Ön Değerlendirme Raporu'nu açıkladı:TYT'ye başvuran 2 milyon 381 bin 412 adaydan, 2 milyon 260 bin 273'ünün sınavı geçerli sayılırken Alan Yeterlilik Testi'ne başvuran 2 milyon 19 bin 564 adaydan 1 milyon 877 bin 568'inin, Yabancı Dil Testi'ne (YDT) başvuran 131 bin 423 adaydan da 109 bin 593'ünün sınavı geçerli kabul edildi.

Adayların neredeyse dörtte biri, 150 puan için yeterli olan yaklaşık 15 neti çıkaramadı. 2018 Üniversiteye giriş sınavlarında barajı geçemeyen öğrenci sayısı 960.895. Son sınıf öğrencilerinin üçte biri üniversitede bir programa yerleşirken mezunların ancak dörtte biri bir programa yerleşebildi.

Değerler eğitimi, sosyal ve kültürel aktiviteler için zaman ayrılmalı.

'İnsanı yaşat!' eğitimin yeni dili...