Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Nisan 2017

Ekonomik ve Vergisel Kazanımlar

Başkanlık Sistemi-4: Millet Başa Geçiyor

Anayasa değişikliği ile ülkemizde hükümet etme şeklini değiştirecek veparlamenter sistemden "başkanlık sistemine" geçiş sağlayacağız.

Sistem değişikliğinin Türkiye için daha iyi olacağını savunanların fazla olmakla beraber, tersini savunanlar da bulunmaktadır.

Açıkçası başkanlık sisteminin yararlı olacağını ve önemli kazanım ve katkılara yol açacağını düşünüyorum.

Dünyada 42 ülke Başkanlık sistemi ile yönetiliyor.

Bu sistem, ülkemiz ekonomisi açısından yararlı sonuçlar doğuracaktır.

Bugün başkanlık sisteminin ekonomik ve vergisel katkılarını değerlendirmeye çalışacağım.

Belirsizlik olmayacaku2026

  1. Ekonomide en kritik ve önemli konu, hızlı karar alınması.

Parlamenter sistemin, kararların alınmasında başkanlık sistemine göre hantal olduğu bir gerçek.

Başkanlık sistemi, teksiyasi sorumlu ve yetkili organ olarak "Yürütme Organına" ekonomide hızlı karar alma ve hızlı uygulama yeteneği kazandıracaktır.

  1. Özelsektörün, yani YATIRIM'ların"ön görüsü"artacaktır.

Bir sonraki seçimlere kadar bakış açısını, görüşünü ve davranış biçimini bildiği seçilmiş Cumhurbaşkanının başkanlığındaki kabineye uyumunu çok kısa bir sürede tamamlayarak yatırımlarını ve stratejisini oluşturma ve uygulama fırsatı bulacaktır. Ve bu süre en az 5 yıl sürecektir. Başkanlık sistemiyle sağlanacak yönetsel istikrar,özel sektörün vergi sistemi hakkındaki basiretini de daha belirgin kılacaktır.

  1. Kamu ekonomisi açısından da pratik ve çabukluk sağlanacaktır. Güvenoyunu milletinden alan Cumhurbaşkanı başkanlığındaki kabine veya yürütme kurulu çok daha güçlü olacağından kurumlar arası eşgüdüm ve birliktelik çok daha üst seviyede sağlanacaktır.
  2. Ekonomi yönetimi daha istikrarlı ve daha pratik bir şekilde yönetilebilecektir. Başkan yani Cumhurbaşkanı seçimler sırasında açıkladığı ekonomi politikalarını yürütmek için zorlanmayacak ve başarı sağlayacak bir ekip oluşturmak zorunda olacak.

Harcamalar daha etkin olacaku2026

  1. Dünyadaki başkanlık sistemlerinde devlet harcamalarının GSYİH'ya oranı, diğer sistemlere kıyasla düşük gerçekleşmektedir. Dolayısıyla kaynakların daha rantabl kullanılması ve daha etkin sonuçlar doğurması sağlanabilecektir.
  2. Bütçeuygulamaları başkanlık sistemlerinde daha etkin ve verimlidir. Dolayısıyla bir sonraki seçimde milletin karşısına çıkacağının bilinciyle bütçe uygulamasında büyük hassasiyet gösterilecek ve gereksiz, faydasız harcamalardan kaçınılacaktır.

Uzun süreli uygulanabilir bir vergi mevzuatıu2026

  1. Başkanlık sisteminde vergi yönetimine atanan kişiler görevlerinde daha uzun süre kalabilecek dolayısıyla vergi yönetiminde istikrar ve belirginlik sağlanacaktır.
  2. Kamu idareleri arasındaki eşgüdüm ve uyum çelişkili vergi uygulamalarının da önüne geçecektir.
  3. Güven oyunu milletten alan bir yürütme erki idarede olacağından vergisel reform ihtiyacının olduğu hallerde gerekli köklü değişikliklerin yapılması ve bunların siyasal sorumluluklarının üstlenilmesi daha kolay ve daha etkin olacaktır. Bu da vergi yasalarının uzun süreli değişmezliğini ve uygulanabilirliğini artıracaktır.
  4. Ülke yönetimlerinde "maliye" en önemli kurumlardan biridir. Dolayısıylavergi veya gelir idaresi yürütmenin önemli bir parçası olması nedeniyle diğer kurumlarlave özel sektörlemaksimum işbirliği gösterme yeteneği kazanılacaktır.
  5. Cumhurbaşkanının bir sonraki seçimde "Milletin" karşısına çıkması ve Başkanın doğrudan halk tarafından seçilmesi; mükellef bazlı ve özel sektör odaklı bir vergi ve ekonomi politikası belirleme ve uygulama zorunluluğunuberaberinde getirecektir.
  6. Sistemin kendisi prensip olarak "başarı" üzerinedir. Yoksa halkın 5 yıl sonraki seçimde vermiş olduğu güven oyunu geri çekeceği çok iyi biliniyor.

  1. Koalisyon ve siyasi istikrarsızlık dönemlerinin yabancı yatırımcıları kaçırdığı malumu2026

Yabancı yatırımcıyı cezbedeceku2026

Yabancı yatırımcılar her zaman siyasi istikrara göre ve siyasi figüre göre tavır alır. Parçalı bulutlu, puslu dönemler olan koalisyon iktidarları veya siyasi istikrasızlık yabancı yatırımcıyı her zaman kaçırmıştır.

Güçlü ve istikralı siyasi yapı olan başkanlık sistemi, bu yönüyle yabancı yatırımcıları da olumlu etkileyecektir.

ÖrneğinMenderes ve Özal dönemini saymazsak koalisyonların hüküm sürdüğü 1950 ile 2002 arasında Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımı 15,1 milyar dolar. Sadece2009-2015 toplam rakamı ise yaklaşık 90 milyar dolar. Yani koalisyonlar döneminde doğrudan yabancı sermaye, Türkiye'ye Yabancı kalmışu2026

(Yarın: Tek adamlılık yersiz bir iddia)