ELVEDA YA ŞEHR-İ RAMAZAN ELVEDA.
Ramazan ayının başlangıcındaki makalemde sayılı günler çabuk geçer demiştim.Öyle de oldu Rabbimin izni ile önümüzdeki pazartesi hakkettiğimiz bayrama kavuşacağız.Temmuzun yakıcı sıcağında tutulan oruçlar cehennem ateşinden bizleri koruyacaktır inşallah . Ramazan ayının rahmeti bereketi ve muhabbeti ne gölge düşüren ve ümmeti Muhammedin ciğerini dağlayan içimizdeki ve dışımızdaki zulümler ve zalimler olmasa daha iyi olurdu.Olanlardan ibret alanlardan olalım.
Bir ay boyunca tuttuğumuz oruçlar ile doku ve organlarımıza bayram ettirdik zaten.Maddi ve manevi kirleri de temizledik.Kalan ömrümüzü sağlıklı ve zinde sürdürmek istiyorsak ramazan ikliminde kazandığımız sabır ve metanet ile yeme ve içme dürtümüzü kontrol etmemiz gerekiyor.Ölçülü olmamız dengeli beslenmemiz ve hareketli bir yaşam tarzını benimseyerek yaşarsak bayramla birlikte sözde değil özde hareket etmiş oluruz.
Ne yerseniz o olursunuz sözü bilimsel ve evrensel bir gerçeklilik.Yediklerimiz ve içtiklerimizin hesabını er geç bedenen ödeyeceğimiz bilincini bu bayramla birlikte yeniden kazanalım diyorum.Ölçülü yiyerek gıdaları dengeli alarak boğazımızdan giren her gıdayı maddi ve manevi olarak sansürleyerek işe koyulabiliriz.
Son 10 yılın hastalık istatistiklerine baktığımızda kanser diabet kalp ve damar hastalıklarının at başı biribirini takip ettiğini görürüz.Birinin ağından kurtulalım derken diğerinin ağına düşüveriyoruz. Acillere başvuran ciddi hastalıklar içerisinde öncelikli olanların sebebine baktığımızda ölçüsüz yeme ve içmenin olduğu açık seçik görülüyor..Sofralarımıza kurulduğumuzda midemize gönderdiğimiz lokmaları bu bilinçle bu duyarlılıkla sansürleyebilirsek ne mutlu bize.En büyük cihadın nefis cihadı olmasının altında buradaki zorluk yatıyor sanırım.
Bayramla birlikte tuz beyaz un ve beyaz şekerle ilişkilerimizi yeniden çek edelim.Bu zehirlerin her gram fazlasının hücrelerimize verdiği zararı aklımızdan hiç çıkarmayalım.Rafine gıdalar şekerli boyalı gıdalar bayram günleri önümüze konulan farklı lezzetleri tadarken kendimizi zehirlediğimiz bilinci ile miktarını ona göre ayarlamamız gerekiyor.
Bana bir şey olmaz neme lazımcılığı ile hareket edenlerin ödedikleri faturaları çok gözlemleyen bir hekim olarak öncelikle kendi nefsime uygulamaya çalıştığımız doğruları sizlerle paylaşıyorum.Sağlık kaybedildiğinde tekrar kazanılmasının bedeli ağır oluyor.Ağır bedel ödemek yerine kulaklara küpe olan gerçeklerle barışık yaşayalım diyorum.
Daha az yiyebilir daha çok hareket edebiliriz.Kendimizle ve çevremizle daha barışık yaşayabiliriz.Maddi olarak kendimizden daha aşağıda olanlara bakarken manevi olarak daha yukarda olanlara bakalım. Her iki dünyamızın mihengini doğru ayarlayarak geleceğimizi garanti altına alabiliriz..
Tavsiyelerm tecrube ile sabit kendi gerçeklerim olmakla birlikte akla ve mantığa uygun ve aynı zamanda da evrensel yönü olan gerçeklerdir.Aklımıza uyup uygulamak yada nefse şeytana uyup bana bir şey olmaz diyerek uygulamamak sizin ihtiyarınızda.Öz iradenizle verdiğiniz kararlardan pişman olmak istemiyorsanız tecrubelerime güvenmeniz salık veriyorum..
Bayram kazandığımız doğru hasletlerimizi paylaştığımız günlerin ortak paydası olsun.Akıl ve mantık yolu rehberimiz olsun.Nefis ve şeytanın hiçbir zaman bizim gerçek dostumuz olamayacağı gerçeğide kulaklarımızın küpesi olsu diyor hakkedenlerin bayramını tebrik ediyorum.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
