Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2417.23
BIST 100
10267.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Şubat 2014

En 'Derin' kriz!

17 Aralık darbe girişiminden bu yana yargı ve emniyet başta olmak üzere bürokraside bazı yer değiştirmeler yaşandı. Kimse görevden atılmıyor, kimsenin işine son verilmiyor. Sadece yürütmenin tasarrufunda olan bürokraside atamalar yapılıyor. Zaten bu yer değiştirmelerin genel sayıya oranının da yüzde 10-15 arasında olduğu söyleniyor. Örneğin 60 bin polis varsa bunun 6 bininin yeri değiştiriliyor.

Bir kere bürokrasideki bu mobilizasyon sadece fiziksel bir değişim. Yoksa yer değişince zihniyet değişmiyor.

Dolayısıyla yargı ve polisteki paralel yapılanmanın darbe girişimine uğrayan Hükümet'in, rehavete girmeden devletin işleyişinde adaleti tesis edecek kadroları bulması ve "İş bitti" gözüyle meseleye bakmaması gerekiyor.

***

Her şeyin "Dershane" tartışmalarıyla başladığını sanmak da yanlış. Ortaya çıkan beddualar, ihanetler, Türkiye'yi yurtdışına "Teröre destek veren ülke" konumuna düşürmek için yapılan ispiyonlar, kayıtlar, tapeler vs. işin çok önceden kurgulandığını gösteriyor.

Tam burada bir isme dikkat çekmek istiyorum. Etyen Mahçupyan.

"Ermeni" kimliği ve Zaman gazetesi yazarı olması bazılarının ezberini fena bozuyor ama o duruşunu bozmuyor!

Değil Türkiye'de, evrensel anlamda dünyada demokratlığın namusunu kurtaran içerikte yazılar kaleme alan, insaflı bir düşünce sistematiği ile "Adaleti" merkeze alan fikirler serd ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Nil Gülsüm'ün sorularını yanıtlayan Mahçupyan, dershanelerin kapatılması meselesinde dershanelerin varlığına karşı olmakla birlikte vicdani açıdan kendini Cemaat'ten yana hissettiğinin altını çizerek şöyle devam ediyor; "Fakat bu son dosyalarla, 17 Aralık operasyonunda bu işi yapanların iyi niyetli olmadığını düşündüm. Bu yüzden, yarın seçim olsa oyumu AK Parti'ye veririm. Çünkü, bu tür taktiklerle iktidar değişikliğinin doğru olmadığına inanıyorum."

***

AK Parti'ye karşı kurulan operasyonun bundan sonra "sosyolojik" manevralarla ilerleyeceğini düşünüyorum. Mahçupyan da bu sosyolojik operasyon çabasına dikkat çekiyor.

Şu anda, AK Parti'nin içeriden çökertilebilmesinin imkanlarının arandığını belirten Mahçupyan, 'Yolsuzluk yapıyor', 'El Kaide ile ilişkisi var' denilerek veya ekonomiyi darmadağın ve yönetilemez hale getirmek için çaba gösterildiğini "halkı AK Parti'den uzaklaştırarak; bu çabalarla eşzamanlı bir biçimde AK Parti'yi içeriden parçalayarak bir alternatif oluşturma arayışının" olduğunu sözlerine ekliyor.

***

Başbakan Erdoğan'ın da ısrarla vurguladığı gibi "Kökü dışarıda" olan uluslararası bir 'operasyon'la karşı karşıyayız.

Artık bir kriz çözme uzmanı haline gelen Başbakan Erdoğan'ın ve AK Parti Hükümeti'nin daha önce yaşanan krizlerin benzeri rutin bir krizle karşı karşıya olunmadığını gördüğünü ve hesaplarını da buna göre yaptığınainanıyorum.

Çünkü bu kriz bugüne kadar yaşananlardan çok daha "Derin!"