Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Temmuz 2023

En iyiler için!

Son yazımı Beytülhikme'nin önemini ve bugün de benzer bir ruhla yola çıkmanın gerekliliğini arz ederek tamamlamış; bilim için din, mezhep, dil, ırk ayırmadan dünyanın en iyilerini bir araya getirmenin ve onlarla geleceğin en iyilerini yetiştirmenin gerekliliğini ifade etmiştim.

O gün için Beytülhikme'nin en büyük hedefi var olan ilimleri bir yerde toplayıp, tasnif edip bunlardan yeni bilgiler oluşturmaktı. Bu gerçekten ilgili dönem için çok farklı bir yöntemdi. Çünkü ortaçağda tümdengelimci bir matematik felsefesi hakimdi ve Fransis Bacon ile gelen Bilimsel Devrim'e yani tümevarımcı fizik felsefesinin düşünceye hakim olduğu döneme kadar bilim tamamen bu hakim felsefe ile yapılmaya çalışılıyor ve kısır tartışmalardan ötürü asırlardır bir adım yol alamıyordu.

En nihayetinde açıklanamayan sezgilere dayanan bu yöntem Bacon ile 17.yüzyılın başında son bulmadan önce, çıkış kapısına asırlar önce bir kez de Beytülhikme'nin faaliyet ve birikiminden etkilen İslam coğrafyasının farklı din ve dilden alimlerince getirilmişti. Yani basit dille tümden gelimci matematik felsefe az kalsın İslam alimlerince tek yöntem olarak kabul edilme hüviyetini kaybedecek ve elde edilen bilgi birikimi ile deney - gözleme dayalı, tümevarımcı bir anlayış bambaşka bir formla insanlığın hayatına girecekti. Nihayetinde de farklı bir versiyonuyla Bilimsel Devrim İslam coğrafyasında gerçekleşecekti ki ilerleyen yazılarda ele alacağımız bazı meselelerden ötürü bu iş başarılamadı.

Başarılabilseydi öyle bir devrim olacaktı ki, ortaçağ Batı'nın tahrif edilmiş sezgilerine sıkışmış Yaratıcı inancının serbest kaldığı ve yeniden ilahi bir formfa ele alındığı bir matematik felsefenin yanında her şeyi Yaratıcı' nın sıfatlarına işaret edecek şekilde araştırıp deney-gözlem aracılığıyla sınıflayan karma bir anlayış, matematik ve fizik felsefenin uyumu ortaya çıkacaktı. Ne yazık ki başaramadık.

Çünkü düşünmeyi ve onun gıdası olan kitapları başka şeylere değiştik. Yaratıcımızı ve yarattıklarını tanıma yolculuğu yerine kısa dünyalık meselelere yoğunlaştık. Dolayısıyla bilim yerine başka zararlı şeylerde yol aldık. Sonuç olarak da bambaşka bir versiyonla mesele Batı'da zuhur etti. Güçlendiler ve dünyaya hakim oldular. Düşünmemenin cezası bizim için madden ve manen esaret oldu. Hala da ısrarla düşünmemekte ısrar ediyoruz, bu nedenle coğrafyamızda hiç bir şey değişmiyor... Savaş, cehalet, bölünmüşlük, düşmanlık, fakirlik...

Bu kötü döngüyü değiştirmenin tek yolu yeniden Beytülhikmeler inşa etmekte. Bilim üreten ve dolayısıyla refah üreten, kültürü tazeleyen ve geliştiren, ahlakı dirilten yeni Beytülhikmeler...

Beytülhikme o günün ihtiyacına binaen bilimleri toplayan ve talep edenlerle paylaşan bir kurumdu. Bugün öyle bir noktaya geldik ki o günlerde yüzlerce kilometrelik yolculuklarla ulaşılan bilgilere artık yattığımız yerden birkaç dokunuşla ulaşabiliyoruz. Hal böyle olunca artık yeni Beytülhikmelerin vazifeside tüm dünyada değişmiş durumda. Artık bu kurumlar için mesele bilgiye ulaştırmak değil talebelerini işledikleri bu bilgilerle ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiği hususunda mihmandarlık etmek, danışmanlık yapmak. Yeni eğitim anlayışının temelinde artık bu var. Üstelik artık bu kurumlar fiziki olarak da var olmak zorunda değiller. Bugün "udemy" aynınanda dünyanın en büyük online ilkokulu, lisesi ve üniversitesi haline gelmiş durumda. Google dünyanın en büyük kütüphanesi ve son zamanlarda tümevarımcılığın zirve ürünü olarak hayatımıza giren ChatGPT adeta şişeden çıkan ve tüm medeniyetimizin bilgi birikimini zihninde saklayan bir şişe cini gibi karşımızda. Yani her şey online, her şey sanal...

İnşa edilen bu sanal dünya karşı tavrımızı belirlemeli ve harekete geçmeliyiz. Ya Matbaa'da, Sanayi Devrimi'nde Finansal Devrim'de, Teknoloji Devrimi'nde olduğu gibi canbaza bakçıların saçma sapan kavgalarında uyuşup treni kaçıracağız ya da en azından bu defa şansımızı deneyeceğiz.

Bu defaki denemenin en önemli ham maddesi düşünmek olduğundan şansımız var gibi geliyor. Ama bugünden tezi yok bir eğitim reformu yapabilir ve çoluk çocuk dahil şu yazılım ve yapayzeka işlerine kanalize olabilirsek o şansımız var. Aksi halde bu çağdışı kalmış eğitimle geleceğe bir adım dahi atmamız mümkün değil.

Bu dönüşüm için de yine bir önceki yazımda belirttiğim üzere yeni nesil Beytülhikmelere ihtiyacımız var. Dinine, diline, mezhebine bakmadan en iyileri en büyük mükafatlarla ülkemize davet etmeli, en iyileri yetiştirmeleri için onları en önemliler haline getirmeliyiz....