Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2382.27
BIST 100
10159.15
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Temmuz 2015

Endek Döndek Olmak

İkili oynamak, duruma ve mekana göre fikir değiştirmek, işine geldiği gibi konuşmak ve daha birçok şekilde ifade edilebilir düşüncesi oturmamış kişilerin durumları. Her şeyi kendi zaviyelerinden görerek yorumları da buna göre yapan böyle kişiler, sözüne güvenilmez kişiler safındaki yerlerini pekiştirerek yaşamaya devam ederler.

Hayatın her alanında vardır böyleleri. En küçük olaydan en hayati bir karara kadar fikirlerini satanları, kendini yalanlayanları görebilirsiniz. Mesela, bir öğrenciye yazılıdan aldığı not sorulunca; "Yüz aldım." der. Başka bir zaman da "Öğretmen on verdi." diyerek kendini temize çekmeye çalışır.

Spor dünyasında da görürüz bu durumu sık sık. Galibiyetlerde futbolcular ön plana çıkarılırken, mağlubiyetin faturası hemen teknik heyete kesilir. Sabit bir duruş burada da yoktur.

Seçimler oldu. Bugün dahi seçim sonuçlarının sebepleri konuşuluyor. Elbette bu alanda da ortak bir kanaat bulmak imkansız. Sonuçlara göre çark edenleri izliyoruz sürekli. Hem de her kesimden farklı farklı kişiler. Ak Parti'nin seçim sonuçlarına göre yapılan analizlerde de yanar dönerlere rastlıyoruz. Şimdiki sonuçlara göre televizyon ekranlarına çıkıp "Cumhurbaşkanı'nın meydanlara inmesi hataydı." diyenler acaba seçim sonuçları bunun tam tersi olsaydı ve Ak Parti tek başına iktidara gelseydi böyle bir yorum yapabilecekler miydi? Seçim döneminde ağızlarını açıp da Cumhurbaşkanı'nı eleştiremeyenler şimdi pervasızca bu eleştirileri yapabiliyorlarsa, fikirlerini duruma göre belirleyeceklerinin en güzel örneğini vermiş oluyorlar.

Suruç'ta yaşanan olaydan önce ve sonra yapılan açıklamalar bu ülkenin asıl felaketinin ne olduğunu bizlere tekrar tekrar gösterdi. Seçim sonunda "Türkiye Partisi" olmak için yola çıkan HDP'nin yaptığı her açıklama gösteriyor ki onların Türkiyesi çok farklı. Sırtını teröre yasladığını meydanlarda haykıranlar eş başkanlar, olaylardan sonra hükümeti suçlayan eş başkanlar yine hedef şaşırtma yolunu seçiyorlar. Kendilerini sütten çıkmış ak kaşık göstermek için her türlü yolu reva görüyorlar yine.

Türkiye'yi kucaklamak, bu yurdun partisi olmak, sevdalısı olmak öyle sözle olacak bir yüreklilik değil. Dün söylediğini bugün değiştirerek, sevdaları bile sözde yaşayarak bu topraklar sevilmez.

Türkiye ekonomisinin battığını, çıkmazda olduğunu bas bas bağıranlar şimdi Yunanistan'ın borcunu biz kapatalım diyorlar. Kimin parasıyla neyi kapatıyorsun diye sormazlar mı adama? Hani bizim durumumuz da içler acısıydı, ekonomi batmıştı?

Sözünün arkasında duran insanlara ihtiyacımız var. Zamana, mekana, şartlara göre değil doğrunun her zaman doğru olduğunu söyleyecek sözünün eri kişiler çoğalırsa biraz daha dik dururuz, yarınımızdan kaygı duymayız.

Acıları, sevinçleri parselleyerek hiçbir yere varamayız. Sizin acınız, sizin insanınız, sizin sevinciniz diyerek ancak küçük insanlar olmak mümkündür. Asker ölünce üzül, Suruç'ta gençler öldürülünce görmezden gel, ya da tam tersi olsun, sonra da biz Türkiyeyiz de.

Türkiye demek Anadolu demektir. Bütün sınırları tek yürek olarak görmektir Türkiyeli olmak. Yere düşen kim olursa olsun aynı yüreklilikle sahiplenmektir. Endek döndek olmaya gerek yok. Biz düşersek İslam coğrafyası düşer, Müslüman coğrafyasının yüreği dağlanır. Mazlumların bir kez daha eğilir boynu. İçten dıştan kim olursa olsun yolumuza set olan varsa ona göre almalıyız tavrımızı. Beylik laflara, tribünlere oynayanlara meyletmeden, bu ilke için faydası olan kim varsa bir tekrar tekrar durmalıyız yanında.

Başarımızdan çok yenilgimizi bekleyenler var. Sadece dışarıda değil bunlar, içte de içimizi oyanlar var. Fikri ile zikri birbirine uymasa da kendi çıkarları için endek döndek olan kim varsa yaptıkları kul katında dönekliktir ama Allah katında bunun adı açıkça bellidir; münafıklık. Kendimizi yanardönerlerden sakınarak geçireceğimiz günlere ulaşmak dileğiyle.