Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2391.19
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Mart 2017

Erdoğan Ve Çanakkale Ruhu

Batı Emperyalizminin, İslam Coğrafyasını vesayet altına alacak, etnik ve mezhepsel temellere göre içten çökertecek alçak bir istila planıyla karşı karşıyayız. Yüzyıllardır tarihsel bir gelenek içerisinde beraber yaşayan halkları, tam bir asır sonra yeniden birbirinden koparmak, küçük küçük parçalara ayırmak, onların yaşadıkları topraklarda uzaktan kumandayla yönetilecek "Garnizon Devletçikler" kurmak istiyorlar. Türkiye'ye de Bizim sözümüzden çıkma, bizim İslam düşmanlığımızı, faşist anlayışlarımızı, antidemokratik uygulamalarımızı ve İslam dünyası üzerindeki oyunlarımızı sorgulama" diyorlar. O yüzden vatandaşlarımıza atlarıyla ve itleriyle Avrupa'nın göbeğinde saldırmadılar mı? Kadın bakanımızı gayriahlaki ve gayriinsani muameleye tabi tutmadılar mı?

FİTNE BİR OLMUŞ, ERDOĞAN'I SUÇLUYOR

Emperyalizme ve sömürüye başkaldıran Erdoğan'ı ve Türkiye'yi terörle, darbelerle, ekonomik krizlerle, siyasi operasyonlarla köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Türkiye'yi örgütler üzerinden teslim almaya, diz çöktürmeye çalışıyorlar. Şer ve fitne bir olmuş, emperyalizme ve sömürüye isyan ve itiraz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Partiyi suçluyor. Allah aşkına Türkiye'de ve Ortadoğu'da yaşanan sıkıntıların ve çatışmaların faturasını, 3.5 milyondan fazla mazlum ve mağdur mülteciye kucak açan, ölüme terk etmeyen asrın lideri Erdoğan'a yüklemek, Erdoğan giderse demokrasi gelir kirli algısını enjekte etmek ne kadar adaletli? Peki ya kendi ülkesini uluslararası alanda küçük ve zor duruma düşürmeye çalışan,"Düşman ağzıyla konuşan, düşman yemiyle karnını doyurmaya çalışan" içimizdeki Hollandalılara ne demeli?

KURTULUŞ SAMİMİ KARDEŞLİKTE

Davamız vatan, çocuklarımızın geleceği ve ortak kader ise hiçbir parti ve ideolojinin önemi ve anlamı yoktur. Sırtımızı yaslayacak ve ruhumuzu teslim edecek başka vatanımızın olmadığı gibi. Acıların yaşandığı, gözyaşlarının aktığı ve yaralı yüreklerin olduğu bir Türkiye'de emin olun hiç kimse kazanamaz. Hepimiz, tarihe yelken açan bu geminin ortak yolcuları değil miyiz? İstek ve kışkırtmaların etkisi altında kalmadan, soğukkanlı ve sağduyulu olalım, hamasetten uzak duralım, ortak bir akılla hareket edelim. Emin olun birlik ve samimi kardeşlikten başka çıkar yolumuz yoktur. Aksini düşünmek, aksine kelam ve eylemlerde bulunmak büyük çılgınlık olur. Tarihin affetmeyeceği sorumsuzluk olur ve bu vebalin altında da kimse kalkamaz.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANIYOR VE ARIYORUZ

Türk, Kürt, Alevi ve Sünni demeden yüzyıl önce bu ülkeyi kuşatan haçlı zihniyetine karşı bir olabilmiş, omuz omuza verebilmiş ve bu mukaddes toprakları bizlere ortak vatan yapabilmiş Çanakkale şehitlerimizi minnetle, şükranla anıyoruz. Antep'i Gazi, Urfa'yı Şanlı yapan, Maraş'ı Kahraman'laştıran, işgalcilere karşı acımasız direniş gösteren Kurtuluş Savaşı'ndaki o ruhu ve samimi kardeşliği anıyor ve arıyoruz. Sakarya'yı şahlandıranları, Çanakkale'yi geçilmez yapan kefensiz yatanları anıyoruz. Çanakkale şehitliğindeki mezar taşlarına bakalım: "Edirneli Şehit Halil Ahmet'in, Vanlı Şehit Abdullah'ın, Sinoplu Şehit Ali İbrahim'in ve Diyarbakırlı Şehit Bektaş'ın" yan yana, omuz omuza yattığını görelim. Bu fotoğrafları Anadolu'da yaşayan evlatlarımıza gösterelim. Eğer onlara ecdadımızı iyi anlatabilirsek, onlar birbirlerine daha farklı koşacak, daha farklı heyecanla birbirlerine sarılacaktır. Dolayısıyla Çanakkale'yi savaş gemileriyle geçemeyenlerin, bu milletin evlatlarının arasına attıkları ayrılık tohumlarını yeşerterek, bu milletin geleceğini karartılabilecekleri fikrini ve hevesini de boşa çıkartmış olacağız. Üzerimizde tarihten gelen bir vebal, sırtımızda çok ağır bir yük var. Vallahi pusuda bekliyor sırtlanlar, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle kenetlenmezsek vuracaklar. Fırsat verme Ya Rab, fırsat verme Ya Rab!