Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Ocak 2014

Ermiş Kadınlardan Bahsetmek

Ermiş kadınlar hakkında daha önce İslamu00ee Edebiyat dergisinde bir yazı okumuştum. Hicru00ee 118'de (M. 736) Merv'de dünyaya gelen büyük alimlerden Abdullah bin Mübarek'in hatırasının derlediği bu yazıda bir bölüm okuyalım.

"Abdullah b.Mübarek anlatıyor: "Hac farizasını eda edip Hz.Peygamber (s.a.v.)'in Ravza'sını da ziyaret ettikten sonra memleketime dönmek üzere yola çıkmıştım. Tam bu sırada, ileride yolun üstünde bir karartı gördüm. Yanına yaklaşınca yaşlı bir kadın olduğunu fark ettim. Önce ona selam verdim. O da;

-'Onlara(cennet ehline) merhametli olan Rablerinden kıymetli bir selam vardır'(Yasu00een S.,58) ayetiyle karşılık verdi. Ona;

-Allah iyiliğini versin, bu mekanda yalnız başına ne yapıyorsun? diye sorunca, yaşlı kadın;

-'Allah, kimi şaşırtırsa artık onun için yol gösteren yoktur'(el-'A'raf,186) ayetini okudu. Yani; Allah, kimi kötü ameli nedeniyle sapıtırsa, onu doğru yola iletecek birini bulamazsın. Yaşlı kadının bu okuduğu ayet-i kerimeden, yolunu kaybettiği anlaşılıyordu. Ona tekrar sordum:

-Nereye gitmek istiyorsun? (Yardım edeyim)u2026 Yaşlı kadın;

-'Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu, Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, noksan sıfatlardan uzaktır. O, gerçekten işitendir, görendir'(el-İsra,1) ayetini okudu. Yaşlı kadın, bu ayet-i kerime ile de; hac farizasını eda ettikten sonra memleketi olan Kudüs'e gitmek istediğini ifade etmiş oluyordu.

Bu yazıdan sonra da Harranlı kadın alimler hakkında bazı malumatlarım olmuştu. Değerli yazar-tarihçi dostum İbrahim Bozkurt beyin de bilgisine başvurarak bu velikadınlar'dan Fatima Bint-i Abdurrahman, geceleri ibadetle geçiren bu veli kadın daha sonra Mısır'a göç etmiş ve miladi 928 yılında burada vefat etmiştir.

Bu malumatlardan sonra kıymetli yazar Gülenay Pınarbaşı Hanımefendi bize, Okur kitaplığından yeni çıkan kitabı "Anadolu'nun Ermiş Kadınları"nı göndermesi tesadüf olmasa gerek. Kıymetli yazarımız Anadolu'da zahmetli bir yolculuğa çıkmış. Bu uzun yolculuklardan birisi de benim doğduğum topraklar diyarı Hz. Eyyub'un makamı ve muhterem eşleri Rahime Hatun ziyaretidir. Viranşehir-Eyyübnebi köyüne yolu düşen yazarımız burada Hz. Eyyub'un sabır taşı, yol arkadaşı, mübarek zevcesi Rahime Hatun hakkındaki bilgileri hikayeleştirmiştir. Özellikle bu hikayeden yola çıkarak veliler hakkında yapılacak bu araştırmalar, önce halka sorulur daha sonra konu hakkında araştırma yapmış insanlara sorulsaydı güzel ürünler ortaya çıkardı. Mesela ben fakirin Hz. Eyyub hakkında çıkan kitap ve merhum Sıraç Suman'ın Hz. Eyyub ve Rahime Hatun kitabı'na rahatlıkla ulaşılabilirdi. Burada Rahime Hatun'un saçını kesip şeytana vermesi anlatılmamış. Daha doğrusu yazara duyurulmamış. Bir vakit fırsat bulursak bu hikayeyi köşemizden duyuralım.

Bu Rahime Hatun hikayesinden yola çıkıp diğer hikayeler üzerine bir genellemeye gitmeden kitaba baktığımızda şunları söyleyebiliriz. Memlekette ermiş insanlar, türbeler ve yatırlar üzerinde onca efsane onca batıl inanç mevcut. Bu ürünler tabi ki halk edebiyatı açısında kıymetlidir. Ama İslam inancını ve kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'e muhalif yargıların u2013Allah korusun-insanı yoldan çıkardığını da göz ardı etmeyelim.

Bunlara rağmen Yine de kitaba bakış açımın müsbet olduğunu söylemek istiyorum. Çünkü günümüzde hem annemiz, ablamız, bacımız, kız çocuklarımızın eğitimi söz konusu olduğunda onlara rol-model olacak ermiş kadınlardan hiç olmasa bir hikaye okusak yeterlidir. Yıllar önce kıymetli bir devlet büyüğümüz olan kadın bakanımız Işılay Saygın genç kızlarımıza hitap ederken böyle söylüyordu. Hepiniz iyi bir sanatçı, iyi bir şarkıcı,iyi bir film yıldızı olamayabilirsiniz. Ama hepiniz iyi bir anne, iyi bir abla, iyi bir kız kardeş ve iyi bir kız evlat olabilirsiniz demişti.

Anadolu'da Ermiş Kadınları bu gözle okurken günümüzde özellikle Urfa'da veli hanımlardan birkaç misal vereyim. Güler Abla Siverek'te ermiş bir biridir. Urfa'da Emine yüksel Hoca, Fatma Hoca, Adalet Hoca gibi insanlar, kendilerini Allah yoluna adamış insanlardandırlar. Hiçbir zümreye, hiçbir merkeze bağlı olmadan irşad çalışmalarını yürüten bu insanları sayın yazarımızın ziyaret etmesi gerekir diye düşünüyorum.

Not: Oğlumuz Muhammet Yusuf, İstanbul-Altunizade'de özel bir hastanede kalp ameliyatı olacaktır.(Bu yazı yayınlandığı saatlerde). Tüm okuyucularım ve dostlarımdan dua talep ediyorum.