Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2401.16
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Şubat 2020

Esed’i süpürme zamanı geldi artık!

Suriye’nin doğrudan Türk askerine karşı yaptığı hava saldırısında 33 askerimiz şehit oldu. Yaralı ve ağır yaralı askerlerimiz var. Rus Savunma Bakanlığı dünkü açıklamasında “Türk askeri, olmaması gereken bölgede Suriye jetlerince vuruldu” diye açıklama yaptı. Türk askerlerinin vurulduğu bölgede Rus uçaklarının kullanılmadığını da açıkladılar. Rusya, kendini geri çekip kurnazca bir taktikle topu Esed’e attı.

Şehit edilen Türk askerlerine karşı yapılan ilk hava saldırısından sonra durum Rus yetkililere bildirildiği halde saldırıya devam ettiler. Şehitlerimizi almak için giden Ambulanslara bile ateş açılar. Vahim olan budur. Putin ve Esed, savaş suçu işlemişlerdir. Türk askerine silah çeken ister rejim uçağı, ister Rus uçağı olsun artık indirme zamanı geldi de geçti bile...

Rusya, tüm yetki kendisinde olduğu halde sorumluluk almadan masayı devirip sözü bitirdi. Libya ve Ukrayna ile ilişkilerimizi sabote edemeyen Putin, bizi Esed kuklası ile İdlib’de sıkıştırmaya çalıştı. Bu, Türk askerlerine doğrudan yapılan üçüncü saldırı. Topu Esed’e atması Rusya’yı sorumluluktan kurtarmaz. Türkiye, gerekirse Rusya’yı ve ilkel Baas rejimini Suriye’den temizleyecek güce sahiptir.

***

Kadın ve çocuklardan oluşan 4 milyon masum insanın yaşadığı İdlib’de savaş uçaklarının bombardımanına artık son verme zamanı gelmiştir. NATO’nun İdlib hava sahasını kapatması ve Türkiye’ye istihbarat desteği vermesi bu açıdan önemlidir. Aksi durumda, Türk jetleri İdlib hava sahasına girmeden bu alana girecek uçakları indirme yeteneğine sahiptir.

Türkiye’nin verdiği süre bugün doluyor. Kontrol noktalarını boşaltmadığı takdirde Esed’e bağlı İran çeteleri süpürülecektir. İçimizdeki hainlerin ve Rusya’nın ateşkes çağrısı da sadece bir oyalama taktiğidir. Esed rejimi, Rusya’nın hava desteği ile İdlib’de, masum sivilleri bombalayarak Türkiye sınırına yığmayı sürdürmekten vazgeçmez.

***

Masum silahsız insanları kışın ortasında ölüme terk etmek teröre karşı mücadele değil, insanlığa karşı açık bir vahşettir. Türkiye’nin aldığı en isabetli karar, mülteci anlaşmasını askıya alması olmuştur. Soğuktan titreyen, donan, ölen çocukların acısını Batılılar da hissetmelidir.

Sınırımızda, son bir ayda rejimin İdlib’in ilçelerini bombalayarak kuzeye doğru sürdüğü kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 800 bin evsiz barksız insan var. Geçen yıl sürülenlerle birlikte 1 milyon 800 bin masum insan. Bu insanların ne içecek suyu, ne yiyecek ekmeği, ne soğuktan korunma imkânı var. Tamamen Türkiye’den giden yardımlarla, Kızılay ve Afad’ın desteği ile hayatta kalmaya çalışıyorlar.

***

Geçen hafta, “Rusya geri çekilir mi? diye sormuştum. Çekilmedi. Rusya’nın Esed’le birlikte İdlib’de yaptığı bir katliam ve soykırım girişimidir. Türkiye, askerlerinin şehit olması pahasına bu soykırımı önlemeye çalışıyor. Avrupa, tıpkı Bosna – Hersek’te Sırpların yaptığına benzer bir soykırıma seyirci kalmıştır.

Rusya – Esed ikilisinin İdlib’de yaptığı etnik temizlik, uçuşa yasak bölge ilan edilerek acilen önlenmelidir. NATO yapmıyorsa bile Türkiye kendi gücü ile bu uçuşa yasak bölgeyi uygulamaya koymalıdır. Diplomasi devam edecek olsa bile artık sözün bittiği yerdeyiz. Zalime anladığı dilden cevap verme zamanı gelmiştir.