Eski Türkiye geride kaldı
TÜRKİYE’yi
karanlık dehlizler içine sokup, kaybolup gitmesini isteyenlerin hevesleri
kursaklarında kalacak. Çünkü Türkiye artık eski Türkiye değil. Ne zaman ki,
Recep Tayyip Erdoğan ülke yönetiminin başına geldi, Türkiye’nin mâkus talihi, ekseni
yüzde yüz değişti. Erdoğan’la birlikte dış politikada, terörle mücadelede,
yerli ve milli sanayide çok önemli mesafeler alındı. Erdoğan’dan önceki hiçbir
lider, ne Avrupa’ya, ne Amerika’ya ne de İsrail’e meydan okuyordu… Çünkü
cesaretleri yoktu.
Sıra Karayılan’a geldi
İçişleri
Bakanı Sayın Süleyman Soylu, dün Hakkari’de konuşurken, ülkemizi eski yıllara
çevirmek isteyenlerin başarılı olamayacaklarını söyledi. PKK’nın artık bitme
noktasına geldiğini belirten Soylu, terör örgütünün sözle lideri Murat
Karayılan’ın yakında paketlenebileceğini söyledi. Zaten son aylarda MİT ve
TSK’nın başarılı operasyonlarıyla, PKK’nın sözde üst düzey yöneticileri birer
birer ya etkisiz hale getirildiler ya da yakalandılar.
Soylu’nun, “Gözü alıyorsa Karayılan kendisi gelsin.
Sıra ona da gelecek” sözleri,
Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığının bariz göstergesidir. Türkiye artık
CESARETLİ BİR DEVLET haline gelmiştir.
Sayın Bakan
ayrıca, “Türkiye'yi
eski Türkiye'ye döndürmeyeceğiz. Gelecek nesillerimize çok güzel bir zemin
bırakacağız. Onlar bizim yaşadıklarımızı yaşamayacaklar. Bunu hep birlikte
demokrasinin gücüyle sağlayacağız" diye
konuştu.
Neler gördü
bul ülke!
Evet, Türkiye artık eski Türkiye değil.
Peki eski Türkiye nasıldı, isterseniz şöyle
geçmişte bir gezinti yapalım…
Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, Tercüman Gazetesinin patronu
Kemal Ilıcak Aracılığıyla İLKSAN’a satılan Pendik’teki Ömerli Barajı’nın çevresindeki
Sedat Çolak’a ait arazi için, “Verdimse ben
verdim” demişti.
Ve aynı
Süleyman Demirel, türbanlı öğrenciler için "İlle
de başı bağlı olarak okumak isteyen varsa Suudi Arabistan'a gitsin" demişti.
Bu memleket,
memur maaşlarını ödeyebilmek için Avrupa ülkelerinde kapı kapı dolaşıp para
dilenen hükümet başkanları gördü.
Bu memleket,
Macaristan’da bir oteldeki kumar masasında burnu kırıldığı iddia edilen parti
lideri gördü.
Bu memleket,
deprem yardımı için toplanan paraların, memur maaşlarına aktarıldığını gördü.
Bu memleket,
saatlerce maaş kuyruklarında beklerken hayatını kaybeden emekliler gördü.
Bu memleket;
hastane borcu yüzünden hastanede rehin alınan hastalar hatta cenazeler gördü.
Bu memleket,
oğlunun askerlik yemin törenine bile başı örtülü olduğu için alınmayan analar
gördü.
Bu memleket,
namaz kılıyor diye subaylara soruşturma açtıran, hatta TSK’dan ihraç ettiren
komutanlar gördü.
Bu memleket,
çocukların namaz kılmasını irticai faaliyet olarak lanse eden gazeteciler
gördü.
Bu memleket,
MİT’in faaliyetini haber yaparak deşifre eden gazete ve bu habere ödül veren
cemiyetler gördü.
Ve bu
memleket, kendi ülkesi aleyhine halen daha hainlik yapanları görüyor.
Bu memleket
sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden, “Memleket
isterse bölünsün, isterse yıkılsın, yeter ki Erdoğan ve AK Parti gitsin” diyen
vatan düşmanları görüyor.