Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.66
Gram Altın
2389.46
BIST 100
10157.18
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Şubat 2024

Eskiden buralarda 'Eyyüp Akyüz'

Kendini aşmış, sonra da “Ordular ilk hedefiniz kalbinizdir, geri” diyerek özünü bulmuş bir şair olan Kıymetli Dostum Eyyüp Akyüz’ün ikinci şiir kitabı Eskiden Buralar, 2021 yılının Nisan ayında Muhit Kitap tarafından yayımlandı. Kitapta birbirinden değerli tespih taneleri misali birbiri ardına dizili otuz üç şiir yer almaktadır.

Şairinden bir şiir dinlediğimiz zaman “Bu şiirde ne anlatmak istediniz?” sorusunu şairine sormaktan kendinizi alamazsınız. Her şair gibi Eyyüp hocam da bu soruyla çok karşılaşmış olacak ki bundan önce soranlara ve bundan sonra da soracaklara “Şairler hata ayıklamak için şiir yazar” diyerek verir cevabını. Toplumun içinde bulunduğu durumlardan sorunlu, hatalı ve hatta defolu olanlarını ayıklayarak gözler önüne serer. Hata Ayıklama şiirinde “Ağlıyor her gece göğsümde biri / halkıma göre vicdanım diri / batırıp çıkarsam kendimi nehre / gider mi üstümden dünyanın kiri” diyerek şairlere yüklenen bu görevin hala diri bir vicdan taşıdıklarından dolayı olduğunu belirtir. Çünkü şairler, devrin adamı değil, çağın ayarıdır.

Eyyüp Akyüz, şiiri kuru kalabalıktan arındırarak sözün hakikatine vardırır. Şiirinin kalitesi ruhta, kalpte ve zihinde bıraktığı lezzetten anlaşılır. Okurda her dizenin bir sonraki dizede bağlayacağı imgenin merakını uyandırır. Gündelik hayatın içerisindeki kavramları birbirine çarparak bir ahenk oluşturur. Bin dereden su getirip sözü yormak yerine bir deredeki suyu bin dereye eş kılar. Sözü ve anlamı yormadan dizelere dizili kelimeler kendi imgelerini adeta kendileri seçer. Adına dünya denen bütün dertlerin dereleri onun okyanus göğsüne dolar ve oradan bütün dünyaya haykırarak birinci dereceden tsunami etkisi yaşatır şiirleri.

Okurda “Ben de böyle şiirler yazabilirim!” hissi uyandırıyor olsa da denemeye kalktığınızda aslında ne kadar zor olduğunu fark ediyorsunuz. Eyyüp Akyüz’ün şiirlerinde sehl-i mümteni sanatının başarılı örnekleriyle karşılaşıyorsunuz. Her ne kadar söylemesi kolay ve anlaşılır gibi görünse de benzerinin yazılması imkânsız ve anlamı derindir. “Uzunca susarsak kavuşmak kaç saat çeker”, “bak, kimi arasak kendiyle meşgul / aradığım herkes eski bir iyiliği bozdurmak için sıra bekliyor”, “bari siz söyleyin takunyasız adamlar / kendini dünyaya zekât diye verenler / hangi kalbi cennete çevirdiler”, “bu zamanda kim aynaya baksa / kendini peygamber ilan eder” dizeleri sadece bir şiirdeki kolay anlatım, zor anlamın örneklerindendir. Bu anlamda günümüz şairlerinden İbrahim Tenekeci ile Eyyüp Akyüz’ün şiir anlayışı birbirine yakındır.

Eyyüp Akyüz, toplumsal şiirin usta kalemlerindendir. Toplumun içine düştüğü yahut düşürüldüğü sorunları tespit ederek tam yerine gelince sorunu on ikiden vuruyor. Okurunun zihnindeki bulanık resmin üzerindeki sis perdesini aralıyor ve okura hakikati göstermeye gayret ediyor. “Doyduğu yeri vatan belleyen atalar / patronları tanrı ilan etmeye koyulmuşlar” dizeleri karın tokluğu diye kullandığımız kavramların bizi ne kadar esir ettiğinin en sarih ifadesi değil midir?

Eyyüp Akyüz’ün de tabiriyle, bir şiir okunduğu zaman size yeni bir şiir yazdırıyorsa, o şiir güzeldir. Maalesef şiiri okuyandan çok; şiir yazan bir toplumuz. Her şiir yazanın şair olmadığı gibi her yazılan da şiir değildir. Lakin şiir yazdığınız iddiasındaysanız Eyyüp Akyüz’ü kesinlikle okumalısınız. Ayakları yere basan Şair, şiirlerinde de boş bir hayal peşinde koşmaz. Eskiden Buralar’da insanların, insanlığın içine düşürüldüğü sıkıntılar tespit edilerek; toplum, şiir diliyle uyarılırken kelimenin ve imgenin gücü ustaca kullanılıyor. “Önce şairleri kırar eli maşalı dünya / sonra katli vaciptir fetvası elden ele / kıyıma çocuklar ve kadınlardan başlanır / bahçıvansız bahçeler suikaste kurbandır”.

Eyyüp Akyüz, şiiri aşkın sızısından kurtararak toplumun yarasına merhem kılıyor. Şiirde aşk olmazsa olmazdır. Lakin aşk gibi yüce bir kavramı tenlerin uyumuna indirgemek aşka ihanettir. Bu zihniyet aşkı her zaman yanlış yerde aramaktadır. Her eylemi aşk ile yapmalı insan. Aşk, eylemin anahtarıdır. “Aşk dergâhına mürit olmadan” hangi yaraya derman olmaya kendini adayabilir insan?

Eyyüp Akyüz’ün şiirleri Romantizmden ziyade Realist bir yapıya sahiptir. Konu şiir olunca insanlar biraz romantik dokular ve durumlar arar. Lakin Eskiden Buralar’da hayatın gerçekleri ile yüzleşiyorsunuz. O kadar hayatın içinden ifadeler ve imgeler yer alıyor ki, ben de yazsam durumu tam olarak böyle ifade ederdim demekten kendinizi alamıyorsunuz. Bir bakıma realist bir bakış açısıyla kendinizle yüzleşmenize kapı aralanıyor. “Nerede o eski günler?” ile başlayan cümleler dilinize dolanıveriyor.

Çağın sorunlarına da duyarsız kalamaz Sayın Akyüz. Şairler kendini halktan soyutlayan asiller olma lüksüne sahip değildir. Halkın içinde halkın sözcüleridir. Meselelerin bütün şubelerine vakıf bir halde halk gözüyle yaklaşır sorunlara. Bu anlamda dünyanın pandemi denen bir dar boğazdan geçtiği dönemi “Dar Vakit” şiirinde kendi lisanıyla şöyle ifade ediyor: “Bir sela yükseliyor cihanın bütün burçlarından / Bir şey olmuş da vicdanlar karantinaya alınmış / Bayram vakti ama mescitler kapanmış / Cumada yer bulamamışız gibi hüngür hüngür.”

Sayın Akyüz’de şiir, duruşun lisanı, inancın libasıdır. Fikrin resmi, derdin sembolüdür. Dünya görüşünün, dünyaya karşı duruşun vücut bulmuş halidir. Nerede durduğunun özetidir. Halini Allah’a arz edişinin yoludur. Şiir ile ruhundaki ziyayı, kalbindeki inancı, zihnindeki fikri, dilindeki sözü ortaya koyar. Şiir ile huzura varırken huzura ermeyi murat eder. Rabbine karşı bir kul olduğunu dizelerinde her fırsatta ifade etmekten geri durmadan ve hiçbir zaman unutmadan insanlara anlatamadıklarını O’na arz eder. Eyyüp Akyüz’ün Dervişhane ve Delinin Biri kitaplarının yazarı olduğunu hatırlayınca bu konuda ne kadar başarılı olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Doğru soruyu soramayana tarif edilen bütün adresler yanlış yöne çıkar. İnsan evvela kendine kendini sorarak başlamalı aramaya. Eyyüp Akyüz gibi biz de sözü fazla yormadan kendi dizelerimizle noktalayalım yazımızı:

“Kimileri kişisel gelişim kitaplarında / Kimileri şişenin dibinde aradı kendini / Çok iddialı olmazsa, bulmak için kedinizi / Açın okuyun diyeceğim Eskiden Buralar'ı.”

Kıymetli Dostum Eyyüp Akyüz’e bize böyle bir eser sunduğu için kaleminin her daim diri ve kavi olması dileğiyle teşekkür ediyorum.