Esmâ-i Hüsnâ-1
“Esmâ-i Hüsnâ”, Allahü Teâlânın yüce isimleri için kullanılan bir tabirdir. “Esmâ” ismin çoğulu olup (isimler) demektir. “Hüsnâ” ise, (en güzel) manasına gelir. Dolayısıyla “Esmâ-i Hüsnâ” (en güzel isimler) demektir.
İnsanların büyük çoğunluğu, kâinatın
bir yaratıcı ve yöneticisinin bulunduğunu kabul etmekle birlikte madde özelliği
taşımadığından O’nu duyularıyla idrak etmeleri mümkün değildir. Şu halde
Yaratıcı ancak kâinat ve insanla olan ilişkisi bakımından tanınabilir. Bundan
dolayı “Esmâ-i hüsnâ” bilgisi, Allah-âlem ilişkisine ışık tutması ve
sonuçta Allahü Teâlâyı tanıtması açısından çok önem taşımaktadır. Âyet-i
kerimede buyuruldu ki: “En güzel isimler Allah’ındır. O halde, O’na bu güzel
isimlerle dua edin!” (Araf 180) Hadis-i şerifte ise şöyle buyurulmaktadır: “Allah’ın
99 ismi vardır. Bu isimleri ezberleyip (benimseyen) kimse cennete
girer.” (Buhari)
Ebû Bekir İbnü’l-Arabî Hazretleri diyor ki: 1) “Esmâ-i Hüsnâ”, Allahü
Teâlâ hakkında yücelik ve aşkınlık ifade eder ve kullarda saygı hissi
uyandırır. 2) Zikir ve duada kullanılmaları halinde kabule vesile olup sevap
kazandırır. 3) Kalplere huzur ve sükûn verir, lutuf ve rahmet ümidi
telkin eder. 4) “Esmâ-i hüsnâ”yı bilmek, kişiye meziyet ve şeref
kazandırır. 5) “Esmâ-i Hüsnâ” Allahü Teâlâ hakkında yeterli ve
doğru bilgi edinmemize imkân verir.
Allahü Teâlânın, hadis-i şerifle bildirilen 99ismi
şunlardır:
1- Allah: Bütün kemal (olgunluk ve yetkinlik) sıfatlarıyla
muttasıf (nitelenen), bütün noksan sıfatlardan münezzeh (temiz ve uzak), eşi,
benzeri ve zıddı olmayan, ibadet edilmeye layık tek İlah (tanrı.) Bu ism-i
şerif, Allahü Teâlânın has ismidir. Bu itibarla
diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine
alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi manalarına delalet ederler. Bu bakımdan
Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. Ayrıca bu isim, Allah’tan başkasına
mecazen dahi verilemez.
2- er-Rahmân: Dünyada bütün mahlükata merhamet eden.
3- er-Rahîm: Âhirette mü’minlere merhamet eden.
4- el-Melik: Gerçek hükümdar.
5- el-Kuddûs: Her türlü kusur ve eksiklikten münezzeh (temiz ve
uzak) olan.
6- es-Selâm: Kullarına rahmet ve bereket ihsan eden, onları
korktuklarından emin kılan.
7- el-Mü’min: Gönüllere iman veren, kendisine güvenenlere
emniyet sağlayan ve ferahlık bahşeden.
8- el-Müheymin: Her şeyi gözetip koruyan.
9- el-Aziz: Mağlup edilmesi imkânsız, gerçek izzet sahibi.
10- el-Cebbâr: İstediği herşeyi gerçekleştirmeye muktedir olan
gerçek azamet sâhibi.
11- el-Mütekebbir: En büyük ve en yüce.
12- el-Hâlik: (“hı” ile) Her şeyin tek yaratıcısı.
13- el-Barî: Her şeyi, örneksiz olarak yaratan.
14- el-Musavvir: Her şeye bir şekil ve suret veren.
15- el-Gaffâr: Kullarının günahlarını örten, affeden.
16- el-Kahhâr: İsyankârları kahreden. Her istediğini yapacak
kadar galip ve hâkim olan.
17- el-Vahhâb: Karşılıksız ihsanda bulunan, sonu gelmez
bağışların sahibi.
18- er-Rezzak: Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyaçlarını
karşılayan.
19- el-Fettâh: Hayır kapılarını açan, zorlukları kolaylaştıran
ve darlıktan kurtaran.
20- el-Alîm: Her şeyi en ince detayına kadar bilen.
21- el-Kaabıd: Dilediğine darlık ve sıkıntı veren.
22- el-Bâsit: Dilediğine bolluk ve bereket veren.
23- el-Hâfıd: (“hı” ile) istediğini aşağıya indirip alçaltan.
24- er-Râfi’: İstediğini yukarıya çıkarıp yükselten.
25- el-Muizz: İstediğine izzet ve şeref bahşeden, aziz ve
şerefli kılan.
26- el-Muzill: İstediğini hor ve hakir kılan, zelil eden.
27- es-Semî’: Her şeyi en iyi şekilde işiten.
28- el-Basîr: Her şeyi en iyi şekilde gören.
29- el-Hakem: Hükmeden, her işte; ilmi ve adaletiyle nihai
hükmü veren.
30- el-Adl: Son derece adaletli olan.
31- el-Latîf: En ince işleri bütün detaylarına kadar bilen.
Sonsuz lütuf ve kerem sahibi.
32- el-Habîr: (“hı” ile) Bütün detaylarıyla; her şeyden en
mükemmel şekilde haberdar olan.
33- el-Halîm: Hilimle, yumuşaklıkla muamele eden.
34- el-Azîm: Pek azametli olan, yüceler yücesi.
(Devamı haftaya…)