Dolar (USD)
32.83
Euro (EUR)
35.22
Gram Altın
2447.12
BIST 100
10471.32
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 May 2024

​Etki ajanı

Birinci dünya savaşı sonrası İngiltere, İkinci dünya savaşı sonrası ABD tarafından Siyonizmin çıkarlarını korumak için inşa edilen demokrasilerin artık barış sağlamadığını gören insanlığa karşı emperyalistler diplomatik üstünlüklerini ellerinde tutabilmek için cinayetler dahil her türlü melaneti işlemekten kaçınmıyorlar.

AB’nin Ukrayna’ya silah göndererek savaşı uzattığını ve bölgede istikrarı bozduğunu savunan Slovakya Başbakanı Robert Fico, yalnız kurt eylemiyle ağır yaralandı. Azerbaycan ile yıllardır suni gerilime son vererek Kafkaslar’da barış ve istikrar için adım atan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Abdullahiyan şüpheli bir helikopter kazasıyla hayatlarını kaybettiler. Reisinin emperyalistler için suçu sadece Kafkaslardaki istikrar değil, Çin’in dümen suyuna girerek Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden başlatması olmuştu.

Emperyalizmin sultasından ülkesini korumaya çalışan Gürcistan Başbakanı Irakli Kobahidze, etki ajanlığı düzenlemesine karşı içerden ve dışardan sıkıştırılmaya çalışılıyor. Kobahidze, AB komiseri Oliver Varhelyi’nin, ‘sonun Slovakya’daki gibi olur” diyerek kendisini tehdit ettiğini açıkladı. AB, komiseri yanlış anlaşıldığını iddia ederek özür dilemek zorunda kaldı.

Türkiye ve Azerbaycan ile düşmanlık politikalarının ülkesine zarar verdiğini idrak eden Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın helikopteri olumsuz hava şartları sebebiyle zorunlu iniş yaptı. Paşinyan’ın tıpkı Reisi gibi şaibeli bir helikopter kazasından kurtulduğu anlatılıyor.

Sözde demokrat batı bloğunun Ukrayna, Gazze, Ortadoğu’da çıkardığı yangınları söndürmek isteyen her lider siyonist çetenin hedefine giriyor. Hamas ile İsrail arasında ateşkes görüşmelerine öncülük eden Katar, İran ile Suudi Arabistan arasında düşmanlığı bitiren Çin, Rusya ile Ukrayna arasında savaşı bitirmeye çalışan Türkiye liderleri de hiç kuşkusuz siyonizmin hedefleri arasında.

Putin’in emperyalizm tarafından Ukrayna savaşıyla cezalandırılmak istenmesinin geri planında Suriye’de yaptığı katliamlar değil, Azerbaycan’ın Karabağ’ı işgalden kurtarmasında işgalci Ermenilere batının beklediği desteği vermemesi bulunuyor.

Gazze’deki İsrail vahşeti, batılıların BM gibi uluslararası kuruluşları insan hakları ve bireysel özgürlüklerin sağlanması için değil, Siyonist katliamların devam etmesi için kullandıklarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

BM’nin ABD, İsrail, İngiltere, Fransa gibi emperyalistlerin dahil olduğu çatışma bölgelerindeki arabuluculuk ve barış inşası mavallarının boş bir hayal olduğunu gördük. Özgürlükçü ABD hükümetinin, Gazze ve Ukrayna’da milyonlarca insanın katledilmesini, Ukraynalıları Putin’in Gazzelileri ise Katil Netanyahu’nun insafına bırakması batı politikalarına karşı tepkileri artırıyor. Sözde ‘küresel’ normlarda çifte standart kullanılmasına artan tepki Çin’in Afrika’da ABD’nin yumuşak gücünü yok etmesinin ana sebebi.

Türkiye’nin SİHA’larıyla Libya’da emperyalizmin çıkarlarını yerle bir etmesi, Etiyopya’da güvenlik inşaası, Karabağ’da işgale son vermesi, Somali ile askeri işbirliği anlaşması imzalaması emperyalizmin sömürge laboratuvarı olan Afrika’daki uyanışı hızlandırdı.

Geçtiğimiz yüzyılda teknoloji ve küreselleşme ile sağlanan değişimin sonuna gelindiğini görüyoruz. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, İsrail’in kuruluşunun 76. Yıldönümünde yaptığı konuşmada, “Bu gece 76 yıllık başarıdan (soykırım) fazlasını, binlerce yıl önce İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a verilen vaatlerin gerçekleşmesini kutluyoruz. Babil Sürgününden, İslam hilafetlerinden ve Nazi soykırımından sağ kurtulanlara yapılan vaatler. Siyonist rüya gerçeğe dönüştü” diyerek ABD’nin var oluş sebebinin İsrail’i korumak olduğunu, İnsan haklarının da Siyonist haklarını korumaktan ibaret olduğunu, uluslararası kurumların Siyonistleri korumaktan başka bir işi olmadığını bir kez daha deklere etti.

Türkiye’de geçen hafta çıkartılan 9. Yargı paketiyle etki ajanlığının yasaklanması, devletin güvenliği ve menfaatleri aleyhine yabancı devlet ve organizasyonların çıkarları veya talimatları doğrultusunda araştırma yapmayı suç haline getirmesi dışardan beslenen fondaş mandacıları epey kızdırmışa benziyor. FETÖ terör örgütü elebaşının öldüğü haberlerinin sızdırıldığı bir ortamda bugüne kadar İMF, Dünya Bankası veya bilmem ne STK eliyle Türkiye’nin dizginlenmesi operasyonu devam ediyor. Bu yüzden de Cumhurbaşkanı’nın uçak sayısı, koruma sayısı, bakanların bindiği araçların markaları üzerinden algı operasyonlarıyla işleyecekleri cinayetlerin önüne geçmek isteyenlerin önleri kesilmek isteniyor. Emperyalizm Gürcistan’da ne yaptıysa Türkiye’de de aynı şeyi tekrar ediyor. Hedefleri, MHP’yi kriminalize etmek, AK Parti’yi itibarsızlaştırmak suretiyle toplumla aralarını açmak, ondan sonra iş kolay, meydan DEM’li CHP’ye, siyasi ihtiras ve çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen küçük siyasetçilere, Türkiye’nin küresel güç olma hayalleri de başka bahara kalacak.