Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2466.63
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Ekim 2019

Evrim canavarları

6,7 ve 8 Ekim 2014…

Bundan tam beş yıl önce; Kurban Bayramının üçüncü günü…

Aynel Arap’ta ( Kobani) DEAŞ katliam yapıyordu. Türkiye, sığınmacılara kapılarını ardına kadar açmıştı.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve BM Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura, Türkiye’nin DEAŞ’a yardım ettiği, kapılarını sığınmacılara kapattığı yalanını ortaya atmıştı.

Terör yandaşları da halkı sokağa çağırdı.

Kurban eti dağıtan Yasin Börü ve farklı şehirlerde elli iki vatandaş bu azgın Evrim canavarlarınca katledildi.

Terör yandaşına saz çaldırıp onu şirinleştirenler, terör örgütleriyle ittifak kuranlar, eylem ve söylem birliğinde olanlar şimdilerde Diyarbakır’da evlatlarını terör örgütünün elinden kurtarmaya çalışan anaları provokatörlükle suçluyorlar.

2014 önemli bir tarih. O yıl Türkiye üzerinde çok büyük operasyonlar denediler. 2013’te Gezi ve 17-25 Aralık darbe girişimlerinin hemen akabinde yaşananlardan bazıları:

17-25 Aralık’tan sadece beş gün(12 Aralık) önce İngiltere Parlamentosunda FETÖ’nün düzenlediği toplantıda Türkiye’nin DEAŞ’a yardım ettiği iftirasını attılar. Yirmi gün sonra MİT tırlarına saldırdılar. (1-19 Ocak 2014)

2014’te Türkiye’de iki seçim yapıldı: 30 Mart’ta Yerel yönetimler, 10 Ağustosta da halkın ilk defa cumhurbaşkanını seçtiği Cumhurbaşkanlığı seçimi. Başarabilselerdi bu seçimleri yaptırmayacaklardı.

11 Haziran 2014’te Musul Başkonsolosluğu çalışanlarının rehin alınması da seçimleri sabote etme planının bir parçasıydı. MİT operasyonuyla 21 Eylül’de kırk sekiz rehine kurtarılınca Türkiye düşmanları, rehinelerin DEAŞ’tan rüşvet karşılığı kurtarıldığını bile söylemekten haya etmediler. 6 Ekim’de de halkı sokağa çağırarak DEAŞ’ın yapamaya fırsat bulamadığı katliamı yaptılar.

20 Temmuz 2015’te çukur- hendek terörü ve 15 Temmuz işgal girişimi..

6,7 ve 8 Ekim2014 teröründe Yasi Börü ve arkadaşlarını sığındığı evin balkonundan atarak linç edenler, üzerinden defalarca araç geçirenler, evlatları dağa kaçıranlar hiç utanmadan adaletten, demokrasiden, insan haklarından bahsedebiliyorlar. Türkiye’nin: “ Dünya Beş’ten Büyüktür.” demesinden, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge kurma çalışmalarından da fevkalade rahatsızlar. Toplantı halindeler…

Pozitivist-Evrimci-Materyalist kafaya göre şiddet ve katliam olması gereken, sıradan şeylerdir; güçlü olan yaşamalıdır, haklıdır. İyilik, yardımseverlik gibi kavramlar gerici düşüncenin ürünüdürler. Bundan dolayı Türkiye’deki sığınmacılara bir lokma ekmeği, bir yudum suyu vermemeyi çağdaşlığın gereği olarak görmekteler.

Darwinciler, Evrimi sosyal alanda da uygulama çabasındalar.

Bu, Küreselciliğin de omurgasını oluşturmaktadır.

Bölgemizde ve dünyanın birçok yerindeki savaşların, darbelerin, işgallerin, açlığın, yoksulluğun sebebi de budur.

Sosyal Darwinciler, bu nedenle Siyonist İsrail’in katliamlarına sesiz kalmaktalar, desteklemektedirler, Türkiye'nin terörle mücadelesine takoz olmaktadırlar, özellikle İslam coğrafyasındaki yangından büyük zevk almaktalar.

Sosyal Darwinci Herbert Spencer : “ Ben Mr. Darwin’in görüşlerini insan ırkına uyarlayarak sadece bir adım ileriye götürüyorum… Özel ya da kamusal kuruluşlar aracılığıyla yoksullara yardım etmek, insanoğlunun ilerlemesine çok kötü bir biçimde müdahalede bulunmaktır.” diyor. ( Yüksel Kanar, Çağımızın Batıl İnançları, Beyan Yayınları, Küçük Kitaplar 6, İstanbul, 1983, s.69)

Lord Keynes ise: “ En azından daha bir yüzyıl boyunca kendimizi ve başkalarını iyinin kötü, kötününse iyi olduğuna inandırmalıyız. Çünkü kötü işe yarar, iyi işe yaramaz. Açgözlülük, tefecilik ve ihtiyatlılık daha bir süre için tanrılarımız olmaya devam etmelidirler.” diyor. (age)

Bir asır öncesinde de bugün de Emperyalistlerin binlerce kilometre öteden gelip içimizi karıştırmalarının ve bölgemizi ateşe vermelerinin temelinde bu sapkın anlayış yatmakta.

“ PYD/PKK Suriye’den bize mi saldıracak?” bir ihanetin ifadesidir, bu.

Yüzyıl önce Maraş’ı, Antep’i, Mardin’i, Adana’yı, Antalya’yı işgal eden Evrim canavarları önce Irak’ı, Suriye’yi işgal etmişlerdi…