Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2396.83
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Ağustos 2023

​Ey insanoğlu hedefte sen varsın!

"İnsanlar, cehaletin kalın perdesi arkasından, gerçeği göremiyorlar. Katillerine kucak açıp onları alkışlıyorlar" demişti Goethe. Tam da öyle bir zamanda yaşıyoruz.

Düşünün, daha yakın bir zamanda, maske takmamız söylendi, taktık. Hala takanlar var! “Birbirinizden uzak durun” denildi, “tamam” dedik. Küçük esnafa kepenk kapatın talimatı geldi, itaat ettiler.

Anlayacağınız Covid-19 üzerinden korkuya tutsak edilmiş tüm dünya insanları küresel diktatörlüğün boyunduruğu altına alınmak istendi. Ve bunu hiçbir bilimsel kanıta dayanmadan yaptılar.

Başarılı oldular mı? Evet, oldular. Kısacası elimizi verdik, kolumuzu kaptırdık.

Oysa arka planda tüm dünya insanlarına açılmış büyük bir savaş vardı. Bugün çok ciddi bir ekonomik buhran yaşanıyor. Toplumsal çürüme hat safhada. İnsan türü, hiç bu kadar tehdit altında olmamıştı.

Bazı ülkeler fosil yakıtlarını yasaklamaya başladı. Et tüketimine yönelik büyük bir nefret pompalanıyor. Çiftçiler bir numaralı tehdit olarak görülüyor. İnsanlar nakitsiz harcamaya yönlendiriliyor.

Başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeler net sıfır karbon konusunda çok gayretli!

İnsanlar da hiçbir şey öğrenmesin diye en az yirmi yıl devlet okullarında tutuluyor. Şu düzeneğe bakar mısınız?

Hatta karbon ayak izi, bankacılık uygulamalarına entegre edildi bile. Örneğin karbon ayak iziniz belirli bir sınırın altındaysa, banka size özel bir yeşil banka kartı sunuyor.

Bu kartla, seçili mağazalarda avantajlardan ve özel indirimlerden yararlanma hakkınız oluyor. Belli ki sosyal kredi sistemine böyle böyle geçilecek.

Ödüller ve cezalarla birlikte, karbon azaltımı, davranışlarımızı değiştirerek satın alma ve seyahat alışkanlıklarımızı kökten değiştirecek gibi görünüyor.

Anlayacağınız, dünya gittikçe psikopatlar tarafından yönetilen bir açık hava akıl hastanesine dönüşüyor.

Baksanıza sizin evinizden çıkmanızı ve seyahat etmenizi bile istemiyorlar çünkü ortadan kaldırmak istedikleri karbon ayak izi değil, bizzat sizsiniz!

WEF kurucusu Klaus Schwab, bir ara şöyle diyordu; "Bundan on yıl sonra, bir beyin implantıyla, burada oturup beyin dalgalarınızı ölçebileceğimizi ve insanların cevabınıza nasıl tepki verdiğini veya cevabınız hakkında nasıl hissettiklerini hemen söyleyebileceğimi hayal edebiliyor musunuz?

Bu ne demek biliyor musunuz?

Onlar neyi düşünüyor ve hissediyorsa siz de aynısını yapacaksınız. Yani seçimlerinizin, tercihlerinizin ortadan kalkacağını söylüyorlar. En azından bu doğrultuda çalışmalar yapıyorlar.

Köleliği bize özgürlük diye yutturacaklar. E, çok azı hariç insanoğlu da her şeyi yutmaya hazır hale geldi.

Hayat pahalılığının salgından sonra adım adım planlandığını görmemek için aptal olmak gerekir. Hükümetler de bu krizi derinleştirmek için ellerinden geleni yapıyor.

Düşünebiliyor musunuz? Birçok sebzenin üretim yeri olan Milas’ta bamya ve börülcenin kilo fiyatı 100 lira, zeytinyağı ise 150 lira olmuş. Akaryakıta gelen haftalık zamları, kira ve konut artışlarını da eklersek durumumuz hiç de iyi görünmüyor.

Dünya siyasetinin en tehlikeli anlarını yaşıyoruz ve her geçen gün bir çatışmaya doğru ilerliyoruz" diyen Macaristan Başbakanı Orban’a katılıyorum.

mRNA aşı teknolojisinin mucidi Robert Malone de geçenlerde, nüfus azaltma projesinin ABD hükümetinin resmi hükümet politikası olduğunu kanıtlayan belgeler yayınladı.

Henry Kissinger ve Henry Ford döneminden kalma belgeler, dünyanın sekiz milyardan fazla insanı barındıramayacağını belirtiyor.

İnanın bunlar komplo değil.

Bugün insanoğlu doğrudan hedefte. Fıtri özelliklerimiz tehdit altında. Bizi kıtlıkla, pahalılıkla sindirip insani özelliklerimizi, özgürlüğümüzü terk etmemizi istiyorlar. Uyanmamız şart!