FETÖ'nün kamuda yol açtığı tahribat telafi edilmeli
Başbakan Binali Yıldırım'ın verdiği rakamlara göre şu vakte kadar kamuda açığa alınan asker-memur sayısı toplam 81 bin 494. Memuriyetten çıkarılanların sayısı ise 4 bin 897. Bunların 3 binden fazlasını askerler oluşturuyor. MEB'in, FETÖ soruşturması kapsamında açığa aldığı personel sayısı 33 bine ulaştı. 27 bin 800 özel okul öğretmeninin de çalışma izinleri iptal edildi. 2 bin 123 kurum kapatıldı. Bunların 1017'si özel okul, 823'ü özel yurt, 283'ü de diğer özel öğretim kurumu. Tasfiyeler devam ediyor ve etmelidir de. Son 50 yıldır sinsice örgütlenerek tüm kurumlarımıza hatta yaşam alanlarımıza varana kadar ur gibi saran çok tehlikeli bir terör örgütünden bahsediyoruz.
Bu sebeple haklı olarak temizliğin yukarıdan aşağıya doğru yapılması gerektiğini söyleyenler de var. Çünkü verdiğimiz rakamlar ağırlıklı olarak memur statüsünde görev yapan kişileri kapsıyor. En önemlisi de darbenin sivil ayağının hala deşifre olmamasıdır. Devletin önemli mevkilerini tutmuş bürokrat ve siyasetçilerin hatta medya dünyasının hala faal olduğunu söylemek mümkün. İşin korkunç tarafı bu kesim bir taraftan FETÖ ile mücadeleyi sulandırarak dikkatleri başka yöne çekiyor diğer taraftan da psikolojik yıldırma operasyonlarıyla Erdoğan'ı ve onu destekleyenlerin direncini kırmak istiyor.
*
FETÖ ile mücadele sürerken geçmişte yaşanan bir takım mağduriyetler de gün ışığına çıkıyor. Dolayısıyla bu süreçte FETÖ'nün vaktiyle yol açtığı zarar ziyanın da telafisi gerekmektedir. Başarılı bir okul müdürü olmasına görevinden alınan ve sendikası tarafından da pek sahip çıkılmayan Ahmet Pekiyi bunlardan sadece bir örneku2026 Ahmet Pekiyi, İstanbul Sancaktepe'de görev yapan bir eğitimci aynı zamanda Gençlerin Sesi Platformu'nun da başkanlığını yürütüyor. Gezi, 17-25 Aralık operasyonlarından 15 Temmuz darbe/işgal girişimine varana kadar ülkemizin Erdoğan liderliğinde atlattığı tüm badirelerde tarafını net bir biçimde ortaya koyan eğitimcilerimizden biri. Bana anlattıkları, ilettiği bazı bilgiler ve müdürlük yaptığı kurumu ziyaretimden anladığım kadarıyla başarılı bir okul müdürünü resmen harcamışlar! Ahmet'in görevden alınmasına neden olan müfettişlerden biri geçenlerde FETÖ kapsamında açığa alınmış.
02.12.2013 tarihinde Sultanbeyli'de müdür olarak göreve başlayan Ahmet, 33.000 TL civarında bir borçla teslim aldığı okuluna 11 ay gibi kısa bir sürede çalışma arkadaşlarıyla 120.000 TL hizmet götürmüş. Kendi ifadesiyle kurumu bölgesinin en donanımlı devlet kurumlarından biri haline getirmişler. Sanırım sorun da bu! Çünkü tam da böyle bir zamanda Ahmet hakkında 972 TL civarında kendisi göreve başlamadan önce oluşan bir hizmetli maaşını tutanakla ödediği iddiası ve her eğitim kurumunda gerçekleşen bazı işlemler nedeniyle soruşturma açılıyor. Okul, ilçe milli eğitim ve müfettişler arasında bir hayli karmaşık geçen soruşturma sürecinde hakkında 14.05.2014 tarihli bir ara raporla müdürlükten öğretmenliğe dönüşü içeren bir kararname düzenleniyor. Ahmet, hiçbir savunma yapılmadan oluşan bu kararnamenin hukuksuz ve mevzuata uygun olmadığını söylüyor ki kararnameye gerekçe gösterilen eylemde mahkeme Ahmet'i haklı buluyor.
Ahmet, aynı soruşturma sürecinde 5 ayrı cezaya (Kınama, Kınama, Aylıktan Kesme, Mali Teklif, Görevden Alınma) çarptırılıyor. Mahkeme kınama cezası ile 972 TL mali teklif cezasını kaldırmış. Ancak diğer davaları devam ediyor. Ayrıca 11 ay boyunca hakkında karalama, iftira, engelleme, iş yaptırmama, istifaya zorlama gibi bir dizi linç kampanyalarının yürütüldüğünü, bu sebeple bir dönem psikolojisinin bozulduğunu da ekliyor. Soruşturma sürecini belgesiyle ve şahidiyle anlatabileceğini de dillendiriyoru2026 Netice itibariyle kaliteli bir eğitim ortamı tesis etmek için ciddi gayret sarf eden, bu amaçla 11 ay içinde 120 bin TL gibi rekor seviyede kaynaklar bulan, harcamaların her kuruşunu belgeleyen ve kendisine devredilen kurumun tüm olumsuzluklarını gideren başarılı bir müdür görevinden alınıyor.
Görevden alındıktan sonra okul velileri imza kampanyaları düzenlemiş ama bir netice elde edememişler. Ahmet'in müdürlüğü iade edilerek yeniden işe koyulması için önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bugün Türkiye'de eğitim alanında eksikliğini çektiğimiz en önemli hususlardan biri de başarılı ve kaliteli okul idareciliğidir. İşini hakkıyla yapan kaliteli müdürlerimiz alınmasın ama bugün eğitim kurumlarımızı kahir ekseriyeti masa başında uyuklayan, korkak, pasif, torpille iş başına gelmiş, eğitim alanında tek bir makale dahi okumamış, okul ve öğrenci konusunda bir fikre sahip olmayan, dünyadaki gelişmelerden habersiz, medeniyet perspektifi olmayan idarecilerimiz yönetiyor. Kurumlarımızın yeniden inşasını gündeme aldığımız bir zamanda verdiğimiz istiklal mücadelesinin kıymetini anlayan, cesur, vizyon sahibi başarılı, hakkaniyet sahibi, vatansever okul müdürlerine ihtiyaç vardır.
@ufukcoskunn
