Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2436.05
BIST 100
9997.86
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

31 May 2017

Fetö'nün Yargı Ayağı

FETÖ/PDY ile mücadele konusu "hayatidir, kritiktir ve tavizsiz" bir konudur. FETÖ ile mücadelede "davaları sulandırma, adamcılık, kayırmacılık, pilavüstü kavurmacılık, taviz ve hoşgörü" bu vatana ihanettir. 15 Temmuz aziz şehitlerimizin anısına hürmetsizliktir. "Damat" kavurmayı sevebilir, "baklava"da kavurmanın üzerine iyi gidebilir peki ya 15 Temmuz alçak darbe girişiminde "vatanı, bayrağı, ezanı ve devleti" için tanklara gövdelerini siper edenlerin, şehadete koşanların ve onların geride bıraktıklarının hakları ne olacak? Devlet mekanizması ve yargı organları, kendi meclisini bombalayacak kadar alçaklaşan FETÖ'cülerle mücadele konusunda risk alamaz, hoşgörü ve merhamet ile yaklaşamaz. Onlar merhamet etmediler. FETÖ, en alçakça ve en acımasız bir şekilde doğrudan hayati yerimize, şah damarımıza, kalbimize, bekamıza, hayatı aniden ve tümden durduracak görülmemiş bir ihanetle saldırdı. Devlet başkanımızı öldürmeye çalıştı. Bunları unutmayın, adalet her zaman merhametten evladır. Acımayın! Acırsanız acınacak hale gelirsiniz.

2010 HSYK SEÇİMİYLE ZİRVE YAPTILAR

1980'lerden itibaren yargının çeşitli kademelerinde hiyerarşik şekilde örgütlenen, alternatif faaliyet gösteren, örgütün çıkar ve menfaatine ters düşen herkesi düşman olarak gören, yargı kararları ve emniyet operasyonları ile diz çöktürmeye çalışan FETÖ yapılanması, yargı camiasına büyük zararlar verdi. Yargıda Cumhuriyet tarihinin en utanç duyulan günlerinin yaşanmasına sebep oldu. Hataları düzeltmesi, adaleti dağıtması, hukuka aykırılıkları gidermesi gereken bazı yargıç ve savcılar, yargı hiyerarşisi dışında, FETÖ'nün ihtiyaç duyduğu kararlarla hukuk dışı FETÖ/PDY uygulamalarının aktörü haline geldi. Özellikle 2010 HSYK seçimleri sonrası büyük çoğunluğu FETÖ'ye mensup 160 hakim ve savcının Yargıtay üyeliklerine seçilmeleri, yargıda ele geçirdikleri özel yetkili savcılık ve mahkemelerle beraber operasyonel faaliyet yapma güçleri "zirveye" çıkmıştı. FETÖ'nün yargı ayağı, "17-25 Aralık, Mit Tırları" davaları ile hükümete karşı darbe yapmaya çalışan bir örgüt haline büründü. 15 Temmuz darbe girişimi ise artık bu örgütün dışa vurulan en alçak ihaneti oldu.

EN CİDDİ MÜCADELEYİ "HSYK" VERDİ

15 Temmuz darbe girişimine karşı en hızlı ve en etkili tepkiyi veren, derhal gözaltı ve tutuklamalar yaptıran da aynı yargının içerisindeki vatansever, cesur ve onurlu yargı mensupları oldu. FETÖ'cü hakim ve savcıların tasfiyesinde görevi sona eren HSYK, en etkili ve ciddi mücadele veren kurumların başında gelmiştir; takdire şayan ve diğer kurumlara örnek olması gereken bir mücadele tarzı göstererek tarihe geçmiştir. Son ihraçlarla meslekten atılan hakim ve savcı sayısı 4 bin 238'e ulaştı. Tabi ki aklanıp geri dönenler de oldu ve daha da olabilir. 2014 HSYK seçimlerinde FETÖ'cü adayların adli yargıda 4438u20135319, idari yargıda 626-735 aralığında oy aldıkları gerçeği varken, yargıda FETÖ'cüler tamamen bitti demek için henüz çok erken. İnanılmaz bir beceriyle kendilerini çok iyi gizleyip sureti haktan görünen, halen de deşifre edilmemiş, harekete geçmek için günü ve zamanı bekleyen ve FETÖ/PDY'nin "en tehlikeli kısmını oluşturan kripto yargı mensupları" var.

TARAFSIZ, BAĞIMSIZ VE ADİL BİR YARGI

Bu aziz milletin yargıdan beklediği "içler acısı hale gelmiş yargının saygınlığını ve onurunu yükseltecek adımların acil bir şekilde atılması, mesleğin onur ve saygınlığını taşıyacak, ehliyet ve liyakat sahibi olan, farklı işlerle uğraşmayan, iyi eğitimli savcı ve yargıçlara yer verilmesidir." Emin olun yargı ne kadar tarafsız, bağımsız, kaliteli ve adil olursa, yargı üzerinde yapılan tartışmalar ne kadar azalırsa, toplum nezdinde de yargının kalitesi, duyulan güven, onur ve saygınlığı o derece artacaktır. FETÖ'den kurtulalım derken, "hakimlik-savcılık meslek ve onurunu taşımakta zorlanan, 3-5 aylık yetersiz bir stajla mesleğe başlayan, geçmiş sosyal ve eğitim yaşamı sıkıntılı, halka tepeden bakan, ideolojik düşüncesini dışarıya yansıtan, duruşmalarda milleti azarlayan, kibir abidesi yeni nesil" bazı hakim ve savcılar bu defa sorun olmaya başladı. Eğer sınav, atama ve eğitim konularında ciddi tedbirler alınmaz ve müdahaleler yapılmazsa bir hukukçu olarak korkarım ki önümüzdeki on yıl yargı için ciddi sorunlar yaşatacak ve tartışma yaratacak bir süreç olacaktır.