Dolar (USD)
32.30
Euro (EUR)
34.55
Gram Altın
2413.36
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Ekim 2020

Fırıldağın Işıkları

Rüzgarsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır. Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım’ın fırıldağın ışığını yakması üfürükçüleri gözlerimizden kaçırmamalıdır. Aynı üfürükçüler ortada hol ve yumurta bulunmazken Bay Kemal’in kulağına erken seçim fırıldağını üfleyiverdiler.

Kıbrıs’tan 2 milyon sürgün

1974’den beri üflenen Kıbrıs fırıldağı ile başlayalım yazımıza. Kıbrıs’ın tarihini anlatacak değilim, 1878 sonrası İngiliz sömürüsü ve ardından Rum cuntası döneminde Kıbrıs’tan sürgün edilmiş ve şu an oy hakkı olması gereken Türkiye’de 2 milyon, Londra’da ise 240 bin Türk bulunmaktadır. Türkiye’nin barış harekatı ile katliam ve sürgünleri durdurması birilerinin işine gelmediği için Mehmetçiği işgalci, Soykırımcı Rumları Adanın meşru sahibi ön kabulü devam etmektedir. Yaptıkları bunca zulüm ve katliama rağmen mevcut nüfuslarının Kıbrıs’ta mutlak hakimiyet kuramadığını iyi bilen Rumlar, büyük çoğunluğu Rus, 8 bin kişiyi gayrı meşru yollarla vatandaşı yaptı. Herkesin gözünün önünde dönen kara para aklama fırıldağı yetmiyormuş gibi, otomatik AB üyeliği satışlarından 6.6 milyar Avroyu cebine indirdi. Pazar günü yapılacak seçimlerde Kıbrıs Türk’ü ya batı destekli Rumların soykırım politikalarıyla elde ettikleri haksız kazanımlar unutturulacak veya tarihi boyunca hiçbir karşılık beklemeden, bedel ödeyerek kendilerine kanıyla, canıyla, malıyla yok olmaktan kurtarmak isteyen Türkiye ile beraber yol yürüme kararı vereceklerdir.

Sevilla haritası yalanı

Kıbrıs’tan hemen Akdeniz’e geçelim. Türkiye’yi Antalya körfezine hapsetmek isteyenlerin hazırlattığı Sevilla haritasını ABD ve AB’nin sahiplenmemesine rağmen Türkiye’nin kendi karasuları içindeki hidrokarbon arama faaliyetlerine provokasyon olarak nitelendirilmesinin ardındaki mantığı görebiliyor musunuz? Eğer Sevilla haritasını kabul etmiyorsanız, Türkiye’nin sahillerinden 3.5 km uzaklıkta, Yunanistan sahillerinden 420 km uzaklıkta bir bölgede sismik arama yapmasının provokasyonla ne alakası olabilir. ABD, AB ve Almanya üst düzey yetkililerinden gelen provokasyon açıklamalarıyla verilen mesaj, kendi karasuların da olsa, hidrokarbon arayamazsın, çıkartamazsın, işletemezsin, onun için bizden izin alacaksın. Yoksa Yunanistan fırıldağına üfler, seni de zavallı Rumlara saldıran vahşi ilan ederek yaptırım uygularız diyorlar akıllarınca.

Yaptırımlarla haklarımız gasp ediliyor

Pekiyi, Libya’da Hafter fırıldağının kanatlarının kırılması üzerine Darbeci Sisi’ye üfleyerek, milli menfaatlerinin hilafına Yunanistan ile münhasır ekonomik bölge anlaşması imzalattıran Pompeo’yu görmeyecek miyiz? Batı Trakya ve Girit ve Rodos başta olmak üzere adalardan Yunanlıların zulüm ile katlettiği ve sürgün ettiği insanların haklarını istemeyecek miyiz? Yunan yaptıysa siz bunları unutun? Diyenlere Batı Trakya’nın bir Türk yurdu olduğunu hatırlatmayacak mıyız? 15-16 Ekim tarihlerinde AB Liderleri toplanarak, Brexit, kovid-19, Belarus ve Novilny yaptırımlarını görüşecekken gündeme bir de Türkiye yaptırımlarını alma cesaretleri olup olmadığını göreceğiz.

İsrail’e alan açılıyor

Beyrut Limanı’nı patlatarak Lübnan’daki krizi derinleştiren fırıldak üfleyicileri, İsrail ile Lübnan’ı deniz sınırları belirlemek için masaya oturttular. İsrail yıllardır Lübnan sınırlarındaki Şeba çiftliklerini işgal ediyor. Ayrıca İsrail, Lübnan karasularında bulunan Tamar ve Leviathan bölgelerindeki enerjinin kendisinin olduğunu iddia ediyor.

Mültecilerin toprakları PKK’ye peşkeş çekiliyor

Suriye ve Irak’ta İsrail-İngiltere-Fransa-ABD’nin terör örgütleri eliyle İkinci İsrail oluşturma gayretleri ise her şeye rağmen devam ediyor. Bu toprakların sahibi olan ve mülteci konumuna düşürülen milyonlarca Suriyeli topraklarına dönemeyecek, Kuzeydoğu Suriye’de savaş öncesi etnik gruplara bakılmayacak, birileri İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin ağzından ‘Türkiye Kuzeydoğu Suriye’den çekilsin’ kelamını üfletecekler. İnsan hakları savunucusu görünümlü Linde acaba, bu topraklardan sürgün edilenler vatanlarına dönsünler kelamını niye ağzından çıkarmaz da, mültecilerin vatanlarına dönmeleri için uğraşan Türkiye’ye bu işten vazgeç diye çemkirir.

Düğümü Karabağ çözecek

Gelelim Ermeni fırıldaklarına. Rusya 20. Yüzyılın başında Türkiye ile Türk dünyası arasına duvar örmek için Türk yurdu olan Erivan hanlığı topraklarında paravan bir Ermeni devleti kurdu. Türk nüfusunu yok etmek için 1935, 1937, 1944 sürgünleri ve katliamları yetmiyormuş gibi 1990’lı yıllarda Hocalı katliamı ve bir milyon insanı sürgün eden politikaları uyguladı. Minsk grubu yapılan katliam ve zulmü buzdolabında tutarak meşrulaştırmak istiyor. Karabağ fırıldağını, Rusya merkezli Avrasya politikalarının sürdürülebilmesi için Ermenistan-Rusya-İran bloğu, Almanya’nın gizli ortaklığı ile sürdürüyor. ABD merkezli Fransa taşeronlu küreselciler de, Gürcistan ve Ukrayna’daki mağlubiyetlerine Belarus ve Ermenistan’ı eklememek için mücadele veriyorlar. Her iki bloğun da hatta hatta bu bloklara çeşni olmuş sözde İslam devletlerinin de ortak düşmanı Türk ekseni. Hindistan’ın Cammu Keşmir’in özerkliğini iptal etmesi de aynı oyunun bir parçası. Rusya’nın Azerbaycan’a silah vermesine içerleyen bir Ermeniyi karşısına alan Rus yetkili, “Bak biz sizinle aynı dine mensubuz, sizi sonuna kadar destekliyoruz. Ancak, Azerbaycan’a silah satıyoruz. Eğer biz satmazsak. Azerbaycanlılar bu silahları istedikleri yerden satın alırlar. Böylece onları da sizin üzerinize gelmemeleri için kontrol ediyoruz.” Sözleri Rus politikasını anlamamıza yardımcı olacaktır. Karabağ kurtarılamazsa, hesap yalnızca saldırgan Paşinyan’a kesilmeyecek, Aliyev’in de iktidarı sorgulanır hale gelecektir. Karabağ’ın kurtuluşu, İnsanlığın önüne ABD, Rus, Çin eksenleri dışında Türk-İslam ekseni alternatifini sunacaktır.

Işıklar Fırıldağın üfleyenlerini gösteriyor

Türk-İslam ekseni alternatifini doğmadan boğmaya çalışanlar dikkatlerimizi, ‘Vatanını seviyorsan bu ülkeyi erken seçime götür’ veya ‘ışıklar yanıyor’ söylemleriyle seçimli veya seçimsiz Türkiye’nin gücünün kırılmasına çeviriyorlar. 15 Temmuz sonrasında Fırıldağın ışıklarını yeniden yakmak isteyenlere biz fırıldağı da üfleyenleri de biliyoruz. Fırıldağı da üfleyenleri de daha iyi görebilmek için biz ışıklarımız her daim açık bırakıyoruz. Türk dünyasının ya ABD veya Rusya emperyalizmine mahkum edilme oyununu görüyoruz. Karabağ, Kıbrıs, Irak ve Suriye, Libya, Akdeniz, Adalar, Batı Trakya, Afrika, Asya, kısacası ila-i kelimetullah sevdalarımızdan vazgeçmeyiz diye haykırıyoruz.…. Vesselam…