Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.56
Gram Altın
2380.28
BIST 100
10191.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


​Folklordan folkteolojiye

Her kültürde köklü ve kurumsal nitelikte inançlar, ritüeller, değerler ve doğmalar vardır. İnsanlar, kültür içinde hazır buldukları inançları, değerleri, ritüelleri ve doğmaları otomatikmen kabul ederler, içselleştirirler ve uygularlar. Dinin gücü, doğumdan itibaren dini inançların mutlak doğru olarak öğretilmesinden ve benimsetilmesinden kaynaklanmaktadır. İnsanların büyük çoğunluğu, dini inançları kendilerine öğretildiği şekliyle kabul etmektedir. Avam olarak nitelenen folk, yani halkın kendisine ait inançları, ritüelleri ve kurumları vardır. Avama ait olan folklor, aslında folkteolojinin kaynağını ve kendisini oluşturmaktadır.

Folkteolojide eleştirel düşünce yoktur. Kalıblar, kurumlar, kişiler ve kaynaklar etrafında oluşturulan efsanelerin, menkıbelerin, ritüellerin ve basmakalıpların olduğu gibi, sorgusuz sualsiz kabul edilmesi ve uygulanması, folkteolojinin ana karakteristiğidir. Avam yani halk, belirli bir inançlar manzumesini kabul etmekte, o inançların ne anlama geldiğiyle hiç ilgilenmemektedir. Folkteoloji, kulaktan dolma söylentilerden beslenmektedir. Folkteolojide, felsefi, bilimsel ve sanatsal bir söylem yoktur, söylenti vardır. Folkteolojiyi besleyen ana kaynak, zayıf ve yüzeysel vaazlar, menkıbeler ve kıssalardır. Dini kaynakların muhtevasına ve anlamına dair, avamın tam bir bilgisi olmadığı gibi, avam, kendi inançlarının dini kaynaklarla uyum içinde olduğuna inanmaktadır. Folkteoloji, kendi inançlarına, menkıbelerine ve mitlerine aykırı söylemlerden ve görüşlerden çok rahatsız olmaktadır. Farklı teolojik görüşler, bilgiler ve yorumlar ortaya konduğunda avam, hemen kendisini doğru dindar olarak konumlandırırken, karşı fikir sahiplerini dindışı ilan etmektedir. Folkteoloji, radikal ve dışlayıcıdır.

Folkteoloji, Tanrı, insan, doğa, tarih ve toplum hakkında sağlıklı, verimli ve yaratıcı fikirlerin gelişimine imkan vermemektedir. Folkteoloji, aslında tamamen yanlış, yanılgı ve yanılsama üzerine kurulu bir maneviyat, ahlak ve adalet inşa etmektedir. Çalışmadan çabalamadan her şeyin Tanrı’dan beklenmesi, Tanrı’nın veli, kutup, gavs, şeyh ve müceddit gibi ünvanlarla anılan kişiler aracılığıyla işlerini yerine getirdiği, duanın büyüsel gücünün olduğu, Mehdi gibi bir kurtarıcının geleceği, ahirzaman alametleri, büyüsel inançların ve pratiklerin iyileştirici olduğu gibi hususlar, folkteolojinin yanlış ve yanılsamadan başka bir şey olmayan inançlarından beslenmektedir. Geniş halk kitlelerinin kolektif bir şeye inanması, bir yanlışı, yanılgıyı ve yanılsamayı, doğru haline getirmemektedir. Follkteolojinin gücü, benimsenen inançların doğruluğundan değil, kalabalıkların sorgusuz sualsiz o inançları kabul etmesinden kaynaklanmaktadır.

Folkteolojide demokrasi ve çoğulculuk yoktur. Avam, herkesin kendisi gibi inanmasını ve yaşamasını öngören bir eğilim ve yönelim içindedir. Avam yani folk, kendisinin benimsediği inançlardan farklı inanç sahiplerine tahammül etmez. Avamın yani halkın inançları kutsaldır, hiçbir şekilde sorgulanmamalı, zayıflatılmamalıdır. Halkın inançlarına saygı, günümüzde çok yaygınlaştırılan bir kilşedir. Halkın inançlarına saygıdan kasıt, mutlak bir şekilde halkın inançlarının dokunulmaz ve sorgulanmaz olduğunun kabul edilmesidir. Avam, kendi inançlarını bütün sorgulamalara kapatan otoriter bir folkteolojiye sahiptir.

Avam teolojisi veya folkteoloji denilen olgu, basmakalıb inançların geniş kalabalıklar tarafından paylaşılması ve benimsenmesidir. Folkteolojinin en önemli özelliği, bu teolojide hiçbir şekilde akla ve eleştirel düşünceye yer olmamasıdır. Folteoloji, taklide ve nakle dayanmaktadır. Efsaneler, menkıbeler ve kıssalar, folkteolojinin kaynaklarıdırlar. Avam, dinlediği menkıbelerden çok etkilenmektedir. Televizyonlarda ve sosyal medya kanallarıında menkıbeler anlatarak geniş kitleleri etkileyen köhnemiş vaizlerin ve kıssacıların otorite haline gelmesi, folkteolojinin doğal bir sonucudur. Günümüzdeki modern teknoloji ve kitle iletişim araçları folkteolojiyi güçlendirmekte, yaygınlaştırmakta ve globalleştirmektedir.