Fransızların İslam'la savaşı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yetersiz kültürü ile sapla samanı, terörizmle İslam’ı karıştırınca İslam dünyası ayağa kalktı. İslam ülkelerinde Fransız Cumhurbaşkanını özür dilemeye çağıran tepkilerin ardından Fransız mallarına boykot çağrıları yaygınlaştı.

Ülkesinde eylem yapan teröriste, Peygamber Efendimize hakaret içeren Charlie Hebdo karikatürlerini kamu binalarına yansıtarak karşılık veren hastalıklı bir beyne sahip olan Macron, doğrudan İslam’ı hedef alıp, dini yeniden şekillendirmeye kalkınca da kıyamet koptu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransız mallarına boykot çağırısı da İslam’a ve Peygamber Efendimize yönelik bu hakaretlerden sonra geldi.

Charlie Hebdo boş durmadı, Peygamber Efendimize hakaret içeren karikatürlerden sonra bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ahlaksızca bir saldırıya geçti. Yaşanan Erdoğan – Macron savaşı değildi, Macron’un İslam’la ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’le savaşıydı… Ancak Erdoğan’ı İslam’ın bayraktarı gibi gördükleri için hedef olarak bu kez onu seçtiler.

***

Sarı Yeleklilerin gösterilerle duman ettiği, ekonomisinin yerlerde süründüğü Fransa’nın devlet başkanı Macron’nun dikkatleri başka tarafa çekme çabası bu kez aleyhine döndü. Pandemiden dolayı azalan turizmden Fransa’nın 2020 yılındaki zararı 70 milyarı geçmişti. Zaten zor durumda olan Fransız şirketleri, boykotlarla daha da bocalamaya başladı.

Charlie Hebdo’ya gelince, ilk çıktığında ismi “Hara Kiri”ydi. Kutsal bilinen tüm değerleri yıkmak üzere yola çıkmıştı. Fransa’da 5. Cumhuriyetin kurucusu General de Gaulle’nin ölümü ile dalga geçtiği için “Halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği” gerekçesi ile 1970 yılında kapatıldı. “Hara Kiri” ismini kullanması da yasaklandı.

İsmini değiştirip Charlie Hebdo adını alan dergi, dinlere hakaret etmekten vazgeçmedi. Bütün dinlere ve dindarlara ağır hakaretler içeren karikatürler yayınlamaya devam etti. 7 Ocak 2015 tarihinde teröristler tarafından beynine kurşun sıkılarak öldürülen “Charb” imzalı derginin baş editörü Stephane Charbonnier, “İslam en az Katoliklik kadar sıradan bir yoruma ulaşana kadar devam etmeliyiz” diye dine saldırıları teşvik ediyordu.

***

El Kaide militanları, polis korumasındaki Charlie Hebdo dergisine düzenledikleri saldırıda, haftada bir yapılan toplantıdaki 20 kişinin ismini tek tek sorup, dine hakaret eden karikatürleri çizen dokuz kişinin beyinlerine birer kurşun sıkmıştı. Teröristler çok iyi Fransızca konuşuyordu. Bu terör saldırısı bile dergiyi hedeflerinden vazgeçirmedi. Dergi, bütün dinlere ve özellikle de İslam dinine ve onun peygamberine saldırılarını devam ettirdi. Şimdi Fransız Hükümeti de Charlie Hebdo’nun arkasında.

İki milyonu Paris’te olmak üzere Fransa’da beş milyondan fazla Müslüman yaşıyor. Fransa’daki Müslümanlar, Macron’un İslam’a ve Hz. Muhammed’e hakaretleri engellemek yerine halkı kin ve düşmanlığa teşvik edenlerin yayında durduğunu, bunun da Fransız devletinin temel ilkeleri ve hukuk sistemi ile bağdaşmadığını savunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu kestirmeden dile getirerek ve Makron için “Ruh hastası” demişti. Fransa elçisini geri çekti. Erdoğan eleştirilerini daha da sertleştirdi. Görünen o ki, Libya ve Akdeniz’de umduğunu bulamayan, Afrika ülkelerinde gün geçtikçe prestij ve desteğini kaybeden Fransa, kışkırttığı Ermenilerin de Azerbaycan ordusu karşısında kaybetmesi ile saldırmak için İslam’ın kustal değerlerini seçmiş durumda.

Pandemi ile evlerine kapanan Fransızlar bile özgürlük adına her gün yeni bir saçmalıkla önlerine çıkan bu acemi politikacıdan bıkmış durumda. Macron’a destek yerlerde geziyor. Fransız şirketleri “Made in France” etiketini değiştirmedikçe, Müslümanların olduğu her yede Fransız mallarının satışı dibe vuracak gibi görünüyor.