Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.66
Gram Altın
2431.52
BIST 100
10005.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


FUTBOLDA ALTYAPININ GEREKLİLİĞİ

Herhangi bir cemiyetin, kulübün veya ideolojinin geleceği ve bir ölçüde başarısı gençlere bağlıdır. Gençlerin ve çocukların eğitilip yetiştirilmesi davası olanların hedefidir. Donanımlı ve eğitimli gençlerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi yatırımla mümkündür. Bu yatırımların şekli, planı, tasarımı ehil ellerde yapılmalıdır. İşte bu yatırımların içerdiği maddi ve manevi ögelerin adına ALTYAPI diyoruz.

Altyapı konusu sporda özellikle futbolda daha çok önem arz eder. Futbolda başarılı olan ülkelere baktığımızda altyapıya çok büyük önem verdiklerini, bu konudaki gelişmelerin takipçisi olduklarını görüyoruz. Futbolda söz sahibi ülkelerin altyapıya yatırım yaparken uzun vadeli planlar yaptıklarını, bilimsel çalışmaya ağırlık verdiklerini biliyoruz. Altyapıya verilen önemin ve değerin karşılığı yıllar sonra alınabiliyor. Israrlı, azimli ve iddialı yöneticiler acele etmeden gençlere ve çocuklara değer verirler, sonuçlarını da gururla seyrederler.

Ülkemizdeki futbol kulüplerinin hepsinin altyapısı yoktur. Galatasaray'ın altyapısını durumunu, prensiplerini ve çalışma tarzlarını biliyoruz. Bu arada Beşiktaş'ın altyapısındaki gelişmeleri ve çalışmaları izliyoruz. Beşiktaş altyapıya aktardığı emeğin karşılığını görmeye başladı.

Şöyle ki, üç kulvarda zirveye oynayan Beşiktaş'ı bekleyen en büyük tehlike sakatlıklar. Geçen yıla göre Beşiktaş kadro sıkıntısı çekiyor. Sakatlıkları sebebiyle teknik direktör BİLİÇ zor durumda kalıyor. Totenham ile oynanan maçtaki kadro sıkıntısı çekince altyapıya başvuruldu. Kaleci Emre Metin, Atınç Nukan, Tugay Kaya, Ümit Kanal, Furkan Yaman kulübede oturma hakkını elde ettiler.

Geçen sezon kiralık aldığı ve verdikleriyle 43 futbolcusu olan Beşiktaş sayıyı 25'e kadar düşürdü. Holosko, Eneramo ve Ömer Şişmanoğlu gibi isimler kötü günler için "lazım olur" diye kiralık verildi. Beşiktaş altyapıya yatırım yaparak hem geleceğini kurtarıyor hem de masraftan kurtulmuştur.

Yalnız burada altyapıya verilen eğitime dikkat çekmek istiyoruz. Eğitime verilen önem ancak öğretmenin vasıfları ile ilgilidir. Eğitimin kimin verdiği, birikimi ve deneyimi dikkate alınmalıdır.

Eğitici insanın eğitimli olması, dil bilmesi, pedagoji ve psikoloji alanında deneyimli bulunması önem taşır. Bazı antrenörlerin tavrı gibi "her şeyi ben bilirim, her şeyden anlarım" gibi çağdaş olmayan tutumları benimsemesi kesinlikle reddedilmelidir. Bu tutum ve kabuller yatırımların boşa gitmesine, emeklerin heba olmasına yol açar.

"Altyapı" yöneticilerinin üniversitelerle işbirliği yapması esas nokta olmalıdır. Çocuklar hekimlerin muayenesinden geçirilmeli, sağlık yönünden iyice incelenmelidir. Diş, kalp ve kemik muayeneleri özellikle tetkik edilmelidir. Bu işlemler sık sık yinelenmelidir.

Yalnız futbol ile ilgili kanaatimizi belirtelim. Futbol bir spor değildir, sağlığa yararı yoktur. Futbol daha ziyade bir gösteri san'atıdır. Futbol vasıtasıyla toplum uyutuluyor, toplum kendi problemlerini unutuyor. Kendisini futbol heyecanına kaptıran bireyler dertlerini unutuyorlar. Sonuçta futbol oyalayıcı bir "rol oynamış" duruma geliyor.

Yöneticilerin amacı futbolu yaymak olmamalıdır. Bireysel sporları yaymak, herkesin yapabileceği idman tiplerini desteklemek gerekir. Herkesin yapabileceği spor dalları vardır. "Kendisi ve başkaları ile yarışmadan" yapılan spor dalları tercih edilmelidir.

Altyapıya her alanda önem verilip yatırım yapılmalıdır. Yöneticiler günlük değil uzun süreli tasarımlar yapmalıdırlar.

Sonuç: "Futbolda ve diğer spor dallarında başarıyı istiyorsak "altyapı"ya ağırlık verilmelidir.