'FUTBOLDA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK'

Her hafta bekliyoruz. "Yeni bir haber alırız" diye dört gözle beklenti içine giriyoruz. Değişik sebeplerle hafta sonunu umutla bekleyen sporseverler yine hayal kırıklığına uğradılar. Spordan özellikle futboldan atak bekleyen taraftarlar aradıklarını bulamadılar. Destekledikleri takımlar hem atağa kalkmadılar hem de güzel oyun sergileyemediler.

Futbolun tekniğini, oyun stilini konuşmuyoruz. Daha ziyade futbol dışındaki futbol ile ilgili konuları konuşuyoruz. Yöneticilerin demeçleri ve taraftarların eylemleri gazetelerin sayfalarını işgal ediyor. Kulüplerin genel kurulları yapılıyor ama kavgalı, dövüşlü küfürlü geçiyor. Herkes birbirini suçluyor, birbirinin üzerine yürüyor. Ağıza alınmayacak sözler almış başını gidiyor.

Yöneticilerin demeçlerine bakıyoruz. İçerik itibari ile suçlamalar dolu. İdareciler birbirlerinin yüzlerine bakamayacakları laflar ediyorlar. Çoğunun futboldan anlamadıkları belli. Neden takım yöneticisi oluyorlar? Hem sağlıkları bozuluyor hem de onurları zedeleniyor. Belli ki çoğu yöneticinin uykuları kaçıyor, işine gücüne zaman ayıramıyor. Bütün bunlara rağmen gazete sayfalarından inmek istemiyor, adının orada geçtiğini görmek hoşuna gidiyor.

Aslında futbolun spor olduğunu iddia etmiyoruz. Futbolun gösteri san'atı olduğunu, sağlığa bir yararı olmadığını savunuyoruz. Toplumun problemleri unutuluyor, halı altına süpürülüyor. Sanılıyor ki futbol ile toplum meşgul edilirse esastan uzaklaşır. Halbuki durum hiç de öyle değil. Son zamanlarda futbol ülke gündeminden düşüyor.

Yine de umutluyuz. Çünkü spor sağlık ve eğlence için gerekli. Tüm halkı içine çekecek spor etkinlikleri yaygınlaştırılmalıdır. Futbol dışındaki spor dallarına ağırlık verilmelidir. Spora yetenekleri olan çocuklar aranıp bulunmalıdır. Spor liselerinin eğitim kaliteleri yükseltilmelidir. Herkesi, aileleri ve idarecileri spor konusunda bilgilendirmek esas olmalıdır. Toplumun ileri gelenleri sportif etkinliklerine davet edilmelidir.

Dikkatle izliyoruz. Birbiri ile kavgalı olan yöneticilerin sayısı artıyor. Yöneticilerin mahkemeye gitmeleri, birbirlerini suçlamalarını spor adına utanılacak bir şeydir. "Barış, kardeşlik ve dostluk" amacını güden spor gayesinden saptırılıyor. Herhalde davaların sayısı artıyor.

Spor artık kendisi ile gündeme gelmelidir. Yöneticilerin veya çalıştırıcıların demeçleri vakumdaki eksikliği gideriyor ama sporun fiili yönü askıda kalıyor. Artık spor gündem oluşturulmalıdır.

Sonuç: "Spordan toplumun uzaklaştığı günümüzde ilgilerin bu konuda kafa yorması gerekir".