Gary Johnson'a FETÖ tanıtımı
Dananın kuyruğu kopacak ve Amerika, yani dolaylı olarak herhalde dünya, başkanını seçmiş olacak.
Seçecek de ne olacak? Hiç şüphesiz ne dünyanın sonu gelecek, ne de toz pembe bir güne uyanacağız. Aslında dün neydi ise yarın da öyle olacak. Fazlaca umut bağlayan, olağanüstü bir şey olacağını sanan varsa söyleyeyim de benden çıksın!
Son ana kadar mitinglere aralıksız devam eden Cumhuriyetçi aday Trump tek başına güne 4, hatta 5 miting sığdırmayı başarırken, Demkokratların adayı Clinton, buna yetişmek için refiklerinden yardım almak zorunda kaldı ve Başkan Obama bir taraftan, Sanders öte yandan, Al Gore mu ararsın, Biden mı, lafın özü tüm Demokratlar seferber olmuş durumda bu hıza yetişmeye çalışıyor!
Söz verdiği üzere Colorado eyaletine sıklıkla uğrayan Trump, son mitingini Neveda'da yaşadığı 'silahlı saldırı' hadisesinin akabinde Cumartesi gece geç saatlerde yaptı. Tabii Colorado her ne kadar 'swing state' (Sallanan Eyalet) gösteriliyorsa da, şehir merkezi nüfus yapısından dolayı %70 Demokrat, ancak şehirden uzaklaştıkça ağırlık Cumhuriyetçilere kayıyor. Ve fakat eyaletin bir sürpriz yapmayacağı ortada ve yine oylar %60 gibi Demokratlara yani Clinton'a gidecektir.
Son hafta içinde hızlanan siyaset, daha evvel defaatle yazdığım üzere, Amerika'da ne iki parti ne de iki aday yarışmadığı gerçekliğiyle diğer adayların da gayretini arttırdı. Bunlardan biri, daha doğrusu Clinton ve Trump'tan sonra gelen ilk isim Gary Johnson.
Üçüncü parti adayı
Libertarian Party-Özgürlükçü Parti adayı Johnson, Başkanlık seçimi öncesi son mitingini Pazar günü Colorado Denver'da gerçekleştirdi. Kendisinin de ifadesiyle 'sisteme olan isyan ve itirazı' adına Başkan adayı olan Johnson, karşı karşıya kaldığı güçlükleri gözler önüne serdi ve 'nerede Amerikan Demokrasisi' dedirtti. Çünkü medyada neredeyse yok sayılan sabık New Mexico valisi, aynı zamanda seçim faaliyetleri için hiçbir destek almıyor ve de tüm masrafları cebinden karşılamak zorunda kalıyor. Bütün bunlara rağmen, Cumhuriyetçi olarak New Mexico eyaletine vali seçilen Johnson, bir noktada üçüncü seçenek olmayı tercih etmiş ve 2012'de girdiği ilk seçimlerde bir milyondan fazla oy alarak dikkatleri üzerinde toplamayı başardı.
Pazar günü biraraya geldiğimiz Gary Johnson, sıcak tavırları yanısıra hedeflerinin inatçı ve hırçın bir şekilde demokrasi arzusu olduğunu ve artık bu sistemin değişmesi gerektiğini vurguladı. Belki başkan seçilemeyecek ancak hedefin oylarını arttırmak ve nihayet en kısa sürede Amerika'da alternatif üçüncü partiyi yerleştirme azminde oldukları düşüncesini yanındakiler de rahatlıkla söylüyorlar.
Amerika'nın bu açmaz ve çıkmazının ötesinde FETÖ üzerine hazırlanmış kitapçığı kendisine uzatırken, Amerika'nın orta doğuda yaptıklarının ve Türkiye gibi bir müttefikle böylesine ayrı düşmelerinin çok yanlış olduğunu söyledi.
Aslında bu tür söylemleri, seçilmesi kesin aday olan Clinton için de geçerli diyebiliriz! İşte Amerikan Derin Devleti yahut Devlet aklı maalesef halkın ve aklın yolunu seçmektense başta İsrail olmak üzere bir takım bankerlerin menfaatlerinin peşine düşmüş durumda!
