GEÇ GELEN PİŞMANLIK

Hz. Enes'den:

"Allah Cehennem ehlinin azabı en az olanına der ki:

u2013 Yeryüzündeki bütün şeyler senin olsaydı, bu günkü vaziyetin için onları feda eder miydin?

O da "Evet" der. Allah da:

u2013 Ben senden, sen u00c2demin sulbünde iken, bu istediğimden daha ehven (kolay) bir şey istedim. Bana ortak koşma, dedim. Ama sen, şirkten ayrılmadın, buyurur."

(Ahmed; Müslim)

* * *

Cehennemin azabını bütün dehşetiyle gören insanın pişmanlığının büyüklüğüne bu hadiste işaret edilmektedir.

Anlaşılan o ki: Cehennemde en hafif bir azaba mahkum olan kişi bile, bu çok hafif azaptan kurtulmak için, tüm dünyanın kendisine verilmesinden vazgeçmeyi göze alabilecektir.

Dünya tümüyle onun olsa; yeryüzünün bütün zenginlik kaynakları, ülkelerin tapu ve anahtarları, yer altı ve yer üstü servet menbaları ona verilse; cehennem azabından kurtulmak için, onlardan vazgeçmekte bir an bile tereddüt geçirmez.

Halbuki ahirette cehenneme giren kafir ve zalimlerin bir anlık bile bekleme gereği duymadan vazgeçtikleri o dünyevu00ee rantlar, çıkarlar, kazançlar için, vaktiyle aynı kişilerin, işlemedikleri zulüm, çiğnemedikleri hak, taciz etmedikleri varlık, viraneye çevirmedikleri yurt, tehdit etmedikleri canlı kalmamıştı. Çok daha az bir dünya menfaati için, onlar tüm insanlık onurlarını ve şereflerini ayaklar altına almışlar; sevgi, merhamet, insanlık duygularını sıfırlamışlar; parçalayıcı canavar hayvanlardan, zehirleyici yılan ve akreplerden çok daha zalimce davranışlar sergilemişlerdi.

Cehenneme girerken tüm bu yaptıkları için büyük bir pişmanlık, derin bir nedamet duymaları, artık onları kurtaramaz.

Bu, geç gelen bir pişmanlıktan başka bir şey değildir. Ama hiçbir faydası yoktur.