Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2430.98
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Eylül 2015

Geç kaldınız\u2026 Mitingler ölümler olmasın diye yapılacaktı!

Sivil toplum, çözüm süreci başladığı günden beri ilk kitlesel eylemini bu hafta gerçekleştirdi! Çözüm sürecinde değil de çözüm sürecinin askıya alındığı bir dönemde ses vermeyi tercih ettiler. Bir yerde yanlış yapılmıyor mu? Yoksa ben mi çok safım. Yani normalde ölümler olmasın şeklinde yapılan kitlesel bir eylem mi daha etkili olur? Yoksa onca şehit haberinden sonra yapılan "teröre hayır" yürüyüşleri mi? Akıl alır gibi değilu2026 Tam da bu noktada bir yıldır gerek bu sayfada gerekse TV programlarında başta cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm AK Parti teşkilatlarına, ehl-i vicdan sahibi yazarlara, aydınlara ve bilhassa sivil topluma durmadan çağrılar yaptım. Gelin cumhuriyet tarihin en anlamlı, en demokratik, en olaysız tek bir sloganın dahi atılmadığı, yüzbinlerce Kürdün ve Türkün bir arada gerçekleştireceği silahlara veda mitingine ön ayak olun dedim. (http://www.milatgazetesi.com/silahlara-veda-mitingi/66895/#.VfvCyvntmkq) Çatışma ortamı isteyen sözde aydınlara, siyasi partilere ve derin yapılara inat tek yürek olup barış sesimizi yükseltmenin etkili olabileceğini ifade ettim.

Atilla Yayla, Cengiz Algan ve Ali Asım Ağaoğlu gibi sayabileceğim vicdan sahibi birkaç fikir adamı ve gazeteci dışında kimseden ses gelmedi. Biraz sonra sivil toplum kanadını da yazacağım. Oysa bu miting(yani bundan bir yıl önce yapılacak olan miting) aynı zamanda halkın barışa ve çözüme ne denli sahip çıktığının önemli bir göstergesi olacaktı. Bir milyon Türk ve Kürt, Kürtçe-Türkçe ortak pankartlarla silahların ebediyen susması gerektiği mesajını vermiş olsaydı fena mı olurdu? Nitekim bu mitinglere Kürtler iştirak etmedi. Neden acaba?

İnsan hakları ve özgürlükler alanında hele barış konusunda umutsuz vaka olan faaliyetleri "Diktatör Tayyip'ten öteye geçemeyen ideolojik sol sosyalist sendikaları aklıma bile getirmeden bu alanda bir şeyler yapabileceğine inandığım Genç Siviller ve Memur-sen gibi sivil toplum temsilcilerine müracaat ettim. Yıllardır tanıdığım ve samimiyetinden kuşku duymadığım başkan Ali Yalçın'la uzun uzadıya konuştuk. Sağ olsunlar heyecan verici buldular. Ancak bu konuda yönetim kurulu kararıyla bir fikir birliğine varılmasının en doğru seçenek olacağını ifade ettiler. Yönetim kurulu böyle bir mitingin silahların sustuğu bir zamanda işe yaramayacağı kanaatine varmış olmalı ki bir daha haber alamadık sendikadan. Genç Siviller ayaklarına kadar çağırdılar ama orada da protokol kuralları gereği bir türlü bir araya gelemedik!

Bugünlerde ise STK'lar anlamlı çağrılarıyla milyonlarca insanı toplayıp "Teröre Hayır Kardeşliğe Evet" "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" yürüyüşleri yaptırıyor. Ne var ki bu yürüyüşleri onlarca şehit haberinin ardından ve yine onlarca Kürt yerleşim bölgesinin harabeye çevrildiği bir zamanda yapıyorlar. Şimdi HDP Diyarbakır'da bir milyon Kürdü toplayarak karşı bir kınama mitingi tertiplese ne olur? Ne olacak, iç savaş isteyenlere malzeme olur. Bu yazıyı, bu mitingleri tasvip etmediğim için yazmıyorum. Bir yıl evvel yapılması gereken bir mitingi iş işten geçtikten sonra yapıyorsunuz diyorum. Bu mitinglerin diyorum, toplum nezdinde bir seçim kampanyasından öte bir anlam ifade etmeyecek olmasından endişeliyim. Bu mitinglerin kitlesel anlamda Kürtleri heyecanlandırmadığını da ifade etmeye çalışıyorum. Vah sivil toplum vah diyorum! Ya hu bu barış dediğimiz şey PR(piar) çalışması değildir ki! İnsanların ölmemesi için gösterilen çabalar samimiyet ister. Ve barış ortamını tesis etmek gerçekten çok ciddi bir iştir.

Bizler "okunacak en büyük kitap insandır" diyen bir kültürün çocuklarıyız. "Bizler 72 dil bizdendir, bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil" diyen bir irfani geleneğin son halkayızu20261000 yıldır kadim medeniyetimizle sorun yaşayan ve bizi birbirimizden koparmaya çalışan batılı derin güçlerin ve içimizdeki hainlerin anlayamadığı şey budur. Bugün Aydın Doğan'ın ve paralel yapının anlayamadıkları, içinden çıkamadıkları, onca algı operasyonuna rağmen çaresiz kaldıkları husus tam olarak budur. Bu ülkenin birliğini, dirliğini, huzurunu asla bozamayacaklar. Mitinglerde böyle bir mesajın verilmesini anlamlı buluyorum. Tek yüreğiz, bizi çatıştıramazsınız, Kürt'le Türk'ü birbirinden ayıramazsınız türünden mesajların verilmesi elzem. İyi de neden şimdi? Kürtler neden yok? Çatışmasızlık ortamında Kürtlerin de dahil edildiği büyük mitingler yapılamaz mıydı? Ben bir Türk olarak, Kürtlere en çok sahip çıkılması gereken bir dönemde olduğumuzu söylemeye çalışıyorum. PKK terör örgütünden arınmış bir Kürdistan, Türkiye için büyük bir avantaj olacaktır. Türk Kürt milliyetçiliğinden arınmış bir Türkiye ise ancak bir olur, diri olur, güçlü ve özgür olur.

@sivildemokrat

[email protected]