Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Haziran 2013

Gecemiz Heba Oldu

Güzel bir haziran gecesi. Arnavutköy'de Salih Memişoğlu beyin çiftliğindeyiz. Hafif esen rüzgar Karadeniz'in ve göz alabildiğince uzayan ormanların serin ve tertemiz havasını getiriyor. Sohbet ve muhabbet için her şey hazır. Memişoğlu hocamız misafir ağırlamanın zirvesinde. Üstelik sunulanlar çiftlik ürünü ve organik, doğal gıdalar. Mesela ayran ekşimsi köy ayranı. Pirinç yerine iri bulgurdan yapılmış pilav var.

Misafirler ise mükemmel sohbet insanları. Ünlü düşünür ve yazar Mehmet Ali Bulut, 3 dönem milletvekilliği yapmış uzun yılların siyasetçisi samimi dost Mustafa Baş, Eyüp Sultan'ın efsane belediye başkanı Ahmet Genç, Doç. Dr. Ali Akben, Dr. Mustafa Okudan, yine siyasetçi ve iş adamı Hasan Karahan konuklardan bazıları.

Gündem bir hayli yoğun. Gezi Parkı eylemleri yurdu sarmış. Belediye seçimleri yaklaşmış. Suriye'de insanlık iflas etmiş.

Ertesi gün ise mübarek miraç kandili.

Katılımcılarla bu konuları müzakere etmeliyiz. Dünya nereye gidiyor? Ülkeyi kim karıştırıyor? Ne yapmak istiyorlar? Bu kargaşada bizlere düşen görev ne? Hadiselerin sonu nereye varır?

İşte böyle bir ortamda aramızda olan reformist, Ali Eren hocamızın deyimiyle deformist arkadaş konuyu birden değiştiriyor. "Şakkül kamer diye bir mucize yoktur" diyor ve ekliyor:

"Aslında Peygamberimizin mucizesi olmamıştır. Kur'an'da geçiyor. Sonra miraç diye olay vuku bulmamıştır. Tamamen uydurma."

Tabi gündem karıştı, hararetli tartışmalar başladı. Deformist hadis de kabul etmiyor. Güya mezhepleri dinleştirmişiz.

Vakit hayli geç olup dağılma vakti gelene kadar bağırış. Çatışma, tartışma devam ediyor. Geriye kalan zihin yorgunluğu ve baş ağrısı. Kırılan kalpler.

Yarabbi diyorum "Ne boş konuşmalarla heba ettik güzelim gecemizi."

İnternete girince bir takım zamane hocalarının birbirlerini küfürle suçlamasını, her birinin değişik fetvalarla diğerlerine saldırdığını görünce kaybolan zamanımıza, enerjimize üzülmekten kendimi alamıyorum.

Görüyorum ki hak mezhepler bugün her zamankinden çok lazımdır. Onlardan ayrıldıkça insanın nerelere saplanacağını kestirmek mümkün değildir.