Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2407.85
BIST 100
10289.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Şubat 2014

Gezi'deki gibi yine kol kola

Gezi olayları sırasında Türkiye'nin en marjinal "devrimci" grupları ile Türkiye'nin en büyük bankalarının ve holding sahiplerinin kol kola "Çapulcuyuz" sloganı attığına şahit olmuştuk.

Sonradan orta sınıfa geçmiş İslamcıları, "Neokapitalist"diye suçlayan "Antikapitalist-Müslümanların" bile, TÜSİAD çevresinden insanlarla birlikte "Kahrolsun Tayyip" sloganı atması hepimize çok enteresan gelmişti.

***

Bir Kemalist'le bir Komünistin, bir ülkücüyle bir ulusalcının, bir devrimciyle bir İslamcının yan yana gelmesi olabilir bir şeydi ve örnekleri de vardı.

Ancak Kemalist'in, ulusalcının, sosyalistin, PKK'lının, ülkücünün, 'Antikapitalist Müslüman'ın,TÜSİAD'çının, bankacının, holdingcinin, komünistin, sosyalistin, TV yıldızının, tiyatrocunun ve daha bir sürü figüranın omuz omuza "devrim" mücadelesi vermesi garipti.

Aralarındaki tüm farklılıkları, hoşgörüyle karşılayıp "Tayyip düşmanlığı" ortak paydasında buluşmalarına anlam vermek güçtü.

Bu toprakların geleneğinde olmayan farklı bir durumla karşı karşıyaydık. Kapitalist sermayedarı yıkarak "halk devrimi" yapacağını haykıran adamla, aynı 'Kapitalist sermayedarı'ın birlikte "Çapulcuyuz' sloganı atması, siyasi ve sosyal bir oksimoron değil de neydi?

Sonradan bu benzemezlerin, "Tayyip'in gideceğine" inandırıldığını anlayınca mevzu çözüldü.

***

Şimdi de Gezi kalkışmasını andıran ama medyalar üzerinden yürütülen bir 'kalkışma' var önümüzde.

Gezi'ye en büyük desteği veren aynı Kapitalist patronlar, bu kez yıllardır sövdükleri, 'Devleti ele geçirip dini yönetim kuracaklar' dedikleri bir grupla kol kola aynı "Tayyip düşmanlığı" pozisyonunda buluştu.

Medyaya yansıyan ses kayıtlarında, kapitalist para babalarının, sermaye baronlarının, yıllardır düşman gördükleri dini grubun liderine "sadakatlerini" bildirdiklerine şahit oluyoruz.

Başörtüsünden sakala, namazdan Cuma'ya, din adına her türlü ritüele ve sembole yıllardır kırmızı görmüş boğa refleksi gösteren medya ve sermaye patronlarının, dini grubun liderine "Emret ölelim" bağlılığı sergilemesi, küresel çaptaki tezgahın hız kesmeden sürdüğünü gösteriyor.

***

Kayıtlardan anlaşıldığı üzere, laikçi ve Kemalist İstanbul sermayesinin, Pensilvanya'ya "Bağlılığını" ilan etmek için kuyruğa girmesi, onların da "Tayyip'in gidişine" ikna edildiğini gösteriyor.

Gezi sırasında o güne kadar AKParti'ye yakın olduğunu söyleyen modacılar, ses sanatçıları, televizyoncular, holding sahipleri, gazeteciler vs. vardı.

Ama Gezi olaylarından Başbakan Erdoğan'ın güçlü çıktığını, perde gerisinde söylendiği gibi "Hemencecik yıkılmadığını" görünce, ortada kaldılar. Ne yapacaklarını şaşırdılar.

Milletin, seçilmiş iradenin arkasında kaya gibi dik durduğunu görünce marjinalize oldular, paralize oldular. Erkenden aldıkları mevzi, başlarına bela oldu.

***

Şimdi de bazı akademisyenler, köşe yazarları, patronlar vs. aynı yanlış pozisyonu aldı.

Tayyip'in yine gitmediğini görünce de "AK Parti kapatılsın", "Tayyip kendisi istifa etsin", "Cumhurbaşkanı Gül müdahale etsin" gibi irrasyonel taleplerde bulunmaya başladılar.

Gezi'de güvendiği dağlara kar yağdığını görenlerin kendini berbat hissetmesi gibi, 17 Aralık cuntasının yanında hizalananlar da aynı berbat hissiyat içinde debeleniyoru2026