Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2412.03
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Kasım 2016

Gladyo'nun faşizan üssü FETÖ

15 Temmuz kanlı darbe girişimini meşrulaştırma, unutturma, gündemden düşürme yarışı sürüyor. Her yeni güne yeni bir karakter suikastı ile başlayan malum çevreler FETÖ soruşturmasını da sulandırmak için tüm hünerlerini sergiliyorlar.

Oysa bir gerçek var.

Karşımızda bir Gladyo yapısı var ve 12 Eylül'den bu yana korunup kollanıyor. Her darbe döneminde önü açılan bu Gladyo yapısının 12 Eylül darbe girişiminde Kenan Evren'in, 28 Şubat post modern darbe sürecinde ise Çevik Bir'in yanında olduğunu da artık bilmeyenimiz yok! Yani FETÖ hücrelerine kadar vesayetçi bir terör örgütüdür, ipleri Gladyo'nun elindedir. Fetullah Gülen'in, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından Sızıntı Dergisi'nde yayınlanan 'Son Karakol' başlıklı yazısını unutmuş değiliz. Karanlık tarihin karanlık arşivlerinde duruyor. Yazısında Gülen açıkça Kenan Evren'e destek vermişti. Yetmemiş, Milliyet Gazetesi'ne verdiği söyleşisinde darbenin mimarı Kenan Evren'i cennetlik ilan etmişti. 28 Şubat sürecinde İslamcılar ve özgürlükçüler derdest edilirken de Gladyo yapılanması olan FETÖ ırkçı darbeyi haklı bulmuş, desteklemiş ve nemalanmıştı.

Kaldı ki o süreçte üst aklın İslam dünyasını şekillendirmek için teşvik ettiği "Ilımlı İslam" hakkında CIA şefi Graham Fuller, "dinlerarası diyaloğun Türkiye'deki en güçlü temsilcisi olduğunu yazdığı Fethullah Gülen'in desteklenmesini savunmuştu. FETÖ'nün nasıl bir zehirli proje olduğunu bizzat Fuller itiraf etmişti. CIA da şefler değişse de FETÖ'ye olan destek hiç kesilmedi.

Kaldı ki bu yapı demokrasi maskeli ırkçı, faşist bir yapıdır. Oslo ihaneti, 'Çözüm Süreci'ndeki provokasyonları, Roboski katliamı, Dink suikastı, Danıştay saldırısı, Zirve yayınevi baskını, Tahşiyeciler ve Selam Tevhid kumpası bu ırkçılığı, düşmanlığı, kin ve nefreti deşifre eden sadece birkaç örnektir. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız kanlı işgal girişimi de bu ırkçılığın nedenli zehirli olduğunu gözler önüne sermiştir. Tüm zehrini milletin üstüne boşaltmıştır. Millet o zehre direnciyle panzehir olmuştur.

Bu kadar da değil. Kirli, faşizan emelleri uğruna başta yargı, emniyet ve TSK olmak üzere, devletin birçok kurumu içine sızan FETÖ, Türkiye'yi tümüyle ele geçirmesinin önünde engel olarak gördüğü tüm kurum ve şahısları bertaraf etmek için her türlü hile ve yöntemi acımasızca kullanmıştır. Bu doğrultuda 61. Hükümet'i ulusal ve uluslararası baskı altına almaya kalkan FETÖ, hükümetin istifa etmesi ve mega projelerin durdurulmasına yönelik olarak 17 Aralık'ta darbe için düğmeye basmıştır.

Düşünün o dönem hükümet dik durmasaydı neler yaşanacaktı? Ya da 17/25 Aralık kumpasının içinde yer alan, deşifre olan yargı ve emniyet personeli zamanında ihraç edilmeseydi, 15 Temmuz gecesi ne denli güçlü olacaklardıu2026 17/25 Aralık kumpasının ardından FETÖ ile mücadele edilmeseydi, 15 Temmuz gecesi cuntacı askerlerin yanına eli silahlı FETÖ'cü polisler de eklenseydi, daha büyük bir kabusla karşı karşıya kalacaktık. Yani Cumhurbaşkanımız Erdoğan azimli, kararlı ve dik durmasaydı, herkes sustuğunda mücadeleyi başlatmasaydı, 15 Temmuz'un bilançosu çok daha vahim olacaktı. Kozmik Oda İhaneti görülmese, MİT TIR'larına yapılan küresel operasyon fark edilmese, Gezi sürecindeki kirli oyun bozulmasa çoktan Suriye olurduk. Unutmadan; mazlum Suriyelilerin duasını almamızda Suriye olmamızı engelleyen en önemli etkenlerden biridir! Onun için kış gelmişken mazlum Suriyeli kardeşlerimizi de unutmamak gerekir.