Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2421.39
BIST 100
10268.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Kasım 2020

Global ittifak

Akdeniz, Charlie Hebdo, Karabağ, İzmir depremi, Avusturya saldırısı derken bir anda dikkatimizi ABD seçimlerine odakladık. Sağcı, ırkçı, evangalist, tüccar, Cumhuriyetçi Trump ile solcu, globalci, ermeni-rum ve Yahudi lobici, derin ABD’nin tetikçisi Demokrat Biden arasında kıyasıya yapılan seçim kapışması, oluşturulacak yeni dünya ekseninde konumlanmamız açısından bizleri yakından ilgilendiriyor. Trump dünyayı İsrail eksenli kıyamet savaşına, Biden ise Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika’daki bütün Müslümanları sarmalayacak yeni bir sömürü ağına hazırlıyor. Trump yumuşak güç, Biden sert güç taraftarı.

Yeni dünya ekseni kurma çalışmaları ABD seçimleri ile başlamıyor. Parayı, silahı ve kadını takip ederseniz suçluya ulaşırsınız. Londra bankerlerinin AB’den niye koptuğunun cevabı, ABD seçimlerindeki tarafları bize gösteriyor. Bugün Brexit ve pandemi sarmalından çıkış arayan İngilizler, egemen eşitler arasındaki serbest ticaretlerinin AB’nin yasak ve tarife duvarlarına sıkıştığını düşündükleri için Avrupa’dan koptular. İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Güney Amerika, Asya’da eski sömürgeler, Ortadoğu’da körfezi önceleyen yeni bir ticaret düzeni kurmayı hedefliyorlar. Japonlarla yaptıkları anlaşma ise bu oyunun bir parçası. Bu amaca Büyük Amerika yaklaşımını öncelediği için AB ile bile ters düşecek kadar olaya ABD merkezli yaklaşan Trump’ı tehdit olarak görüyorlardı. Bilderbergçi 140, Soros’a bağlı 70 STK’nın canhıraş destek verdiği Biden ile Global ittifaka ABD’nin de katılmasını hesaplıyorlar. Burada egemen eşitler arasında ticaret can alıcı kelime, Kimlerin egemen eşit, kimlerin egemen olmayan veya eşit olmayan statüsünde olduğunu öğrenmek isterseniz, birinci dünya savaşında itilaf ve ittifak devletlerine, ikinci dünya savaşı sonrasında güvenlik konseyinin yapılanmasına bakmanız yeterli.

Global ittifakı, AB’nin kurallarından korkutan yapay gıda, hormonlu et, klorlu tavuk yasaklarıydı. Global anlayışa göre kurulacak yeni düzen, kripto para, dijital dünya ve ticaret, robotik, yapay zeka, insan veya hayvan kopyalama da dahil egemen eşitlerin teknolojik ve ticari üstünlüklerini sürdürmek için hiçbir insani ve ahlaki kaygının gözetilmediği bir sistem arayışında. Egemen olmayanlar ve eşit olmayanlar ise bu sisteme tüketici olarak eklenmeli. Egemen olmayan veya eşit olmayandan kastın Müslüman halklar olduğunu söylememize gerek var mı? Asya’daki Müslümanlar Rusya-Çin ve Hindistan arasında preslenirken, temiz enerji, demokrasi, sözde insan ve kadın hakları, adalet söylemleriyle teknolojiden nasiplenmemiş dünyanın öteki tarafının egemen veya eşit olma istekleri imkansız hale getiriliyor.

Globalcilerin öncelediği göre Çin karşıtlığı, terörle mücadele, Savunma birlikleri (NATO), yeşilci çevre, cinsiyet eşitliği söylemleriyle kurmak istedikleri sisteme bir de koronayı (aşı) eklerseniz insanları nasıl bir öğretilmiş çaresizliğe itmek istediklerini anlarsınız.

Global ittifakın nefes borusu olmasını hesapladıkları Biden’in geçmişine bakarsanız Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehdidi görürsünüz. Afganistan savaşı sırasında bulunmuş, El-Kaide ile yakın temaslı. Irak’ın üçe bölünmesi planında fiilen çalışmış, Irak’ta Sunni Müslümanları yok etmek için Maliki’ye 250 milyon dolar bütçe göndermiş. Irak’ta milyonlarca insanın öldürülmesine kanserden nalları diken oğlu Beau Biden iştirak etmiş. Suriye’yi parçalama planının canhıraş destekçisi, DEAŞ’ın kurulması ve faaliyetleriyle ilintili. Herşeyden önemlisi 15 Temmuz hain darbe girişiminin sorumlularından. Diğer oğlu Hunter Biden’in Ukrayna ve enerji yolsuzlukları ortada. Türkiye’yi de çok yakından tanıdığı için, Erdoğan’ı darbe ile değil ama muhalefete destek vererek sandık yoluyla indireceğiz diyebilen global bir tetikçi.

Efendim Trump döneminde de şunlar şunlar yapıldı diyenlere aralarındaki farkı söyleyelim. Trump bizim için bir dış düşmandı. Biden ise TESEV, Bilderberg, Soros, örgütleri kanalıyla içimize, ekonomimize, partilerimize kadar sızmış bir yapıdır. Dün gezicileri ve FETÖ’cüleri harekete geçirdikleri gibi yarın kimlerle hangi ittifaklar kuracaklarını kimse hesap edemez.

Biden’i ABD başkanı yapmak isteyen güçlerin, Ermenistan’da altın ve maden hırsızı Koçaryan, Sarkisyan, Paşinyan’a açık destek verdiklerini, Fransa’da Macron’u iktidara getirdiklerini, Rum, Ermeni ve Yahudi çıkarları için her türlü hayasızlığı yaptıklarını unutmayalım. Biden’in gelmesi Merkel’i sevindirirken, Putin’i üzecektir. Globalciler ABD’de işe başlamadan Putin üzerindeki senaryoyu devreye soktular. Alzhameir olduğunu iddia ettikleri Putin üzerine oynadıkları gibi Türkiye’de de, gezi, 17-25, 15 Temmuz tipi operasyonlara hazır olalım.

Düşmanını ve potansiyelini bilen adımını ona göre atar. ABD seçimleri sonrasında gözler Trump’ın tetikçileri Ku Kulux Klan türevleri ile Biden’in tetikçileri Antifa türevi örgütlerde. Trump Türkiye, Irak, İran ve Suriye’deki PKK gibi terör örgütlerine destek verir ama Biden Antifa eliyle direk PKK terör örgütünü, DEAŞ ve El Kaide örgütlerini yönetir. Bundan sonra ABD’de başkan kim olursa olsun, itin itle kapıştığı bir döneme girilmesi kaçınılmaz. Bu kapışma meydanı ise yine İslam coğrafyası olacak. Trump’ın giderayak Türkistan İslam Partisi’ni terör listesinden çıkartması akabinde bu ekibin el-Kaide ile görüşerek Suriye’den elemanlarını büyük ölçüde çekmesi bölgemizde oynanacak yeni senaryonun sahneye konulduğunu gösteriyor.

ABD’de seçimi kimin kazandığından çok, Türkiye’deki globalcilerle ilintili ittifak arayışlarına gözümüzü çevirmemiz lazım. Kale dışardan değil içerden yıkılır vesselam.