Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2438.77
BIST 100
9999.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Eylül 2019

Güvenli bölge Ve ABD’nin bölge stratejisi

Geçen haftaki yazımızda Türkiye’nin güvenli bölge oluşturma konusunda ABD’yle neden başarılamadığını maddeler halinde belirtmiştik. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malatya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada: ‘’Bizim güvenli bölgeden anladığımızla ABD’nin anlayışı aynı değil’’ ifadesi yazımızı teyit etmiş oldu.

Dolaysıyla Türkiye’nin ABD’yle Suriye’de güvenli bir bölge oluşturmanın imkânsız olacağını düşünüyorum. ABD’nin bölgeye ilişkin politikalarını derinlemesine incelediğimizde anlıyoruz ki, ABD’nin kafasında Suriye stratejisi yok geniş bir coğrafyayı kapsayan bölge stratejisi var. Altını çizerek belirtmeliyim ki, ABD’nin Suriye politikası bölge stratejisini gerçekleştirmek için sadece bir araçtır.

Peki, ABD’nin bölge stratejisi nedir?

ABD’nin Afganistan’dan Akdeniz’e uzanan bir hattı kontrol etmek isteyen bir stratejisi vardır. Emekli olan Cumhuriyetçi bir senatör, 2019’un Ocak ayında Fox TV’de özetle şöyle demişti: ‘’ABD’nin geniş menfaatleri ve İsrail’in güvenliği Afganistan’dan Akdeniz’e uzanan güvenli bir hatta yatmaktadır.’’

Daha önceki yazılarımda İsrail’in öncülüğünde ABD’nin de ev sahipliğinde tertiplenen toplantılarda: ‘’Bağımsız Kürdistanı destekliyoruz’’ açıklamalarını değerlendiren yazılar yazmıştım. Şimdide ABD’nin Taliban temsilcileriyle görüşmüş olması akıllara emekli senatörün belirttiği ‘’Afganistan’ı Akdeniz’e bağlama stratejisi mi yatıyor?’’ Sorusu geliyor.

ABD niçin Afganistan’ı Akdeniz’e bağlamak istiyor?

Bu sorunun cevabını ABD’li siyaset bilimci Z. Brzezinski ‘’Büyük satranç tahtası’’ adlı kitabında şöyle veriyor: ‘’ Avrasya’yı dünya hâkimiyetinde önemli kılan, jeopolitik bir eksen olmasıdır. Avrasya’ya sahip olan dünyayı yönetir’’

ABD dünya hâkimiyetinde kendine rakip olarak Avrasya bileşenlerini görüyor. Avrasya bileşenlerinin motoru ise, Çin ve Rusya’dır. Eğer ABD Afganistan’dan Akdeniz’e uzanan hattı kontrol altına almayı başarırsa Çin’i Batıdan Rusya’yı Doğudan kuşatmış olacaktır.

Peki, ABD’nin bu stratejisinin gerçekleşme ihtimali var mı?

ABD’nin her stratejisi mutlaka gerçekleşir diye bir kural yoktur elbette. Ancak Afganistan’ı Akdeniz’e bağlayan coğrafyaya baktığımızda, Suriye, Irak, İran ve Afganistan’ı görürüz. Bu bağlamda bu ülkeleri bir zincirin halkalarına benzetirsek arada bir tek İran halkasında ABD’nin askeri üsleri olmadığını fark eder meselenin ciddiyetini daha iyi kavramış oluruz.

ABD’nin Türkiye’nin Suriye’de güvenli bölge oluşturmak için neden sıcak bakmadığının perde arkasında Afganistan’ı Akdeniz’e bağlayan geniş bir bölge stratejisi yatıyor.

Peki, çözüm nedir?

En başta Türkiye kendi içinde kısır politik tartışmaların dışına çıkarak iç barışı güçlendirecek kuşatıcı bir dil geliştirmelidir. Dışarıda da Suriye’de güvenli bölge oluşturmaya çalışırken karşı çıkan İran’ı uyarmalıdır. Çünkü ABD’nin bölgedeki stratejisi en başta İran’ı bölecektir. ABD’nin bölme stratejisine karşı, Türkiye sonuçları iyi hesaplanmış birleştirme stratejisi geliştirmelidir. İran ve Pakistan başta olmak üzere bu konuyu tüm bölge ülkeleriyle müzakere etmelidir.

Daha öncede belirttiğim gibi mesele ciddi ve derindir.