Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Eylül 2014

H S Y K

Seçimler yılı olan 2014 Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) belirleneceği 12 Ekim tarihine hazırlanıyor. Akabinde de Baro seçimleri belirlenecek. Önce yerel yönetimler ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi ve akabinde de yargı erkini ilgilendiren HSYK seçimi yapılacak.

HSYK seçimleri kamuoyunu ilgilendirir mi? İlgilendirmeli mi? 2010 yılında yapılan Anayasa Değişikliği ile HSYK nın 10 asil 6 yedek üyesi hakim ve savcıların kendi seçiminin sonucunda belirlenecek. İlk seçilen HSYK şu anda görevinin başında. Seçimle gelen üyelerin ağırlıkları kurulda bariz şekilde kendini hissettiriyor. Ancak bu his ne yazık ki hukukun üstünlüğü ilkesinin tesisi yada hakimler/savcılar arasında adaletin hissedilmesi şeklinde değil aksine adaletsizliklerin karara bağlandığı bir kurul olarak görülmekte. Bunu aday olan hakim/savcılar net olarak dile getiriyorlar. 2002 yılından itibaren devletin üst kurulları meşru hükümete karşı muhalefet ederek ülkede yeni bir uygulamayı başlattılar. Daha önceki yıllarda "genç subaylar", "ismini vermeyen general", "komutanlar" başlıkları altında seçilmiş hükümetlere ayar verme çabaları bu dönemde asker dışındaki kurum ve kuruluşlar üzerinden ülkeyi zabtu rapt altına alma çabalarının tebarüz ettiği bir dönem olmuş durumda.

Bu anlamda dün AYM, YÖK, Üniversiteler vs. kurumlarla yapılan saldırılar bugün yargı bürokrasisi tarafından farklı bir format ve dille ama aynı amaca matuf olmak üzere dillendirilmektedir. Bu durumu artık kanıksamaya başladık. Zira 2010 yılından önce de AYM ve HSYK aynı çizgideydi. Yine bu iki kurum aynı çizgideler. Ancak Anayasanın bu kurumlara verdikleri görevler hükümete muhalefet etmek değil. Bu kurumlar ülkede en temiz en şeffaf olması gereken kurumlar ve şu anda her iki kurumda da ciddi sorunlar buradaki görevliler tarafından dile getiriliyor.

Seçim sonucunda ne olacak? Seçimin sonucunu kestirmek zor. Zira bu konuda yapılmış bir anket yada eğilimleri gösterir bir araştırma bulunmamakta. Ancak seçimde çarşaf liste uygulaması yapılacak. Adli yargıda 7 asil ve 4 yedek ile İdari yargıda 3 asil 2 yedek hakim ve savcılar tarafından seçilecek. Yargıda Birlik Grubu olarak bilinen grup kendi adaylarını belirledi. Yarsav ve Yargıçlar Sendikası ise ortak aday bloğu oluşturdular. Bir de bağımsız adaylar var. Bu bağımsızların bir kısmı ise hukukçuların buluştuğu internet sitelerinde ve sosyal medyada paralel yapının adayları olduğu iddiası bulunmakta. Kısaca 3 grup ile bağımsız olarak adaylığını koyan bazı hakim ve savcılar bu seçimde yarışacaklar. Yargıda Birlik Grubu temsil ettiği geniş yelpaze ve de savunduğu fikirler bağlamında grup olarak makulü temsil etmekte olduğunu düşünmekteyim. Bu grubun dışında da çok değerli adaylar bulunmakta. Ancak siyasi partilerin bu gruplar üzerindeki etkisi bilinmekte. Ayrıca bazı gruplar salt bir siyasi görüş üzerinden oluşturulmuş bulunmakta. Tüm bunları gördüğümüzde HSYK seçimleri inşallah son kez yapılır. Zira yeni bir usulün belirlenmesi mecburiyeti bize yaşanan sürecin yargı camiasına yarardan çok zarar verdiğini göstermektedir.

HSYK nasıl belirlenmelidir?

Bizler Anayasamıza göre egemenliği meclis vasıtası ile kullanmaktayız. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Hakimler kararlarını millet adına verirler. Bu iki kuraldan yola çıkarsak yargıda eksik olan "milleti" tamamlamanın yolunun şu aşamada en azından Kurul üyelerinin meclis tarafından seçilmesi zorunluluğunu doğurmaktadır. Milletin egemen olmadığı yerde temsilcilerinin de bulunmadığı bir alanda kapalı kapılar ardından oluşturulan yapılar bu milleti ne temsil edebilir ne de beklentileri karşılayabilir. Karşılayamadı da.@CavitTatli