Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2395.14
BIST 100
10245.35
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


HAKEMLERİ HEDEF GÖSTERMEK DOĞRU DEĞİLDİR

Son zamanlarda hakem ile ilgili haberler gündemi meşgul etmeye başladı. Herkes hakemlerle ilgili fikrini söylüyor, bazıları onları adeta hedef gösteriyor. Kimileri gündemde kalmak amacı ile konuşuyor, kimileri ise iyi niyetle eleştiri yaptığını sanıyor. Konuşanların çoğuna baktığımızda ayaküzeri demeç veriyor, ağızlarından çıkanları duymuyor.

Hakem sadece sıradan maç yöneten bir kişi değildir. Onun ötesine geçen yönleri vardır. Büyük kitleler, yöneticiler, siyasetçiler, sanatçılar, ekonomi patronları yarışma sonuçları ile ilgilenmekte, gazetelere ve televizyonlara demeç vermektedirler. Herkesin gayesi şu veya bu biçimde hakemleri etkilemektedir. İşin üzücü yanı hakemleri etkileyerek sporun skoruna tesiri bir metot olarak görmektir.

Demeçlerle, sanki hedef gösterilmektedir, siyasi ve ahlaki yönden baskı altına alınmak istenmektedir. Bazı yöneticiler basın yolu ile hakemlere savaş ilan etmektedir. Hakemler can kaygısına düşürülmektedir. Televizyonlarda, çoğu kere eski hakemler başta olmak üzere, onları adeta hedef tahtasına oturtmakta, yanılgıları suç imiş gibi takdim etmektedir. Bütün bunlara karşı hakemler savunmasızdır, yalnız bırakılmaktadır.

Gazetelerde hakemler ile ilgili haberler tek taraflıdır. Herkes hakemleri yaylım ateşine tutuyor. Demeçlerle hakemlere kurşun atılıyor, ama isabet edip etmediği belli değildir. Aslında kimse hesap etmiyor ama hakemlik kurumu yıpranıyor, işlevsiz duruma getiriliyor. Konuşan yöneticilerin dillerine biber sürülmesi tavsiye olunur.

Trabzon'da hakeme saldıran ergenin durumu herkese ders olmalıdır. Bu genç evladımız öfkesini kontrol edemiyorsa, kendisini dizginleyemiyorsa ortada problem var demektir. Bu problemi enine boyuna tartışmalıyız ve çözüm önerileri getirmeliyiz. Bize göre ülkemizin sosyo-psikolojik ortamı ve yöneticilerin sivri dilli demeçleri gençleri provoke edebilmektedir.

Trabzon'daki olayın üstünden çok geçmeden bu sefer Karabük'ten üzücü ve ibret verici bir facia yaşandı. 2-2 biten Kardemir Karabükspor-Vartaş Elazığspor mücadelesinin bitiminde Karabüksporlu taraftarları hakem Tolga Özkalfa'ya saldırdılar. Elindeki davul tokmağını Özkalfa'ya fırlatan taraftar engellenmeye çalışılırken Elazığsporlu Tom'un uçan tekmesine hedef oldu.

Hakemlere yönelik saldırıları azaltmak veya ortadan kaldırmak için birtakım önlemler alınmalıdır. Bir kere statlara tel örgüler sağlam şekilde dikilmelidir, asla sökülmemelidir.

Yöneticiler ve teknik adamlar sivri dilli demeçler vermemelidir.

Sert sözler ve eylemler mutlaka kınanmalıdır.

Statlarda her türlü önlem, ödün vermeden alınmalıdır.

Suç işleyen seyirciler ve sporcular uzun vadede psikoeğitimden geçirilmelidir. Bu uygulamanın nasıl olacağı ve ne zaman yapılacağı ayrı bir makalenin konusudur.

Cezalar ödün verilmeden uygulanmalıdır. Suç işleyen ve saldırgan seyirciler tespit edilmelidir. Alkol ve madde kullanıp kullanmadığı dikkate alınmalıdır.

Mükerrer şiddete bulaşanların beden ve ruh sağlığı yönünden incelenmesi gündeme alınmalıdır. Çok hoş olmayan ve sevimsiz bir öneri olsa da, yöneticiler bu tavsiyeyi de dikkate almalıdırlar. Çünkü bedensel ve psikolojik birçok hastalık şiddete davetiye çıkarır. Birçok hastalığın ilk belirtileri arasında saldırganlık da mevcuttur.

Sonuç: "Demek ki sporun her dalında özellikle futbolda spor psikolojisi ve psikiyatrisinin yeri belirlenmelidir. Psikolojik Performans Danışmanlığı Kurumu ihmal edilmemelidir."