HALKIN SESİ HAKKIN SESİ OLSUN!

Gezi parkı olayları, dershane gerginliği sonrası yaşanan 17 Aralık operasyonu, Berkin Elvan ve Burak Can'ın ölümü, İslam coğrafyasının geldiği noktanın ruh üzerindeki yankıları ve seçim dönemi gerginliğinin toplum insanını tabu00ee tuttuğu sabır imtihanı-öfke patlaması derken güzel yurdum yorucu ve yıpratıcı bir süreçten geçti. Geçti diyorum; yaşanan her olumsuzluktan çıkarılması gereken dersleri heybemize alarak yolumuza hayır ve süku00fbnetle devam edebilme ümidini kalbimde taşıyorum fakat yine de biliyorum; burası sonsuz ve kesintisiz bir huzurun sağlanamayacağı hasret mekanıu2026

Şanlı İslam tarihindeki üzücü hadiselerin; kutuplaşmaların, ölümle neticelenen nifak savaşlarının merkezine baktığımız zaman fitneyi çıkaranların hep birkaç kişi olduğu fakat zararlarının ümmetle beraber gelecek nesilleri ve tarih kitaplarını kuşattığını görürüz. Tahrik ve tahrip kolay, tamir ise zordur; tarih tekerrürün acı bir numunesiu2026 Farklı amaç ve metotlarla birileri düğmeye basar, başka birileri ateşin taşıyıcılığını yapar, birileri birilerini taraf olmaya mecbur ve memur kılar, birileri de kendini bir cephenin ön saflarında bulurlar. Nedense kötülük, iyiliğe oranla çığlık hızında yayılır. Bunun en canlı tezahürü, kalbimize hüzün düşüren süreç.

En başından bu yana inanarak, yüreğimin sızısını lisanıma taşıyarak üslup ve yaklaşım hususundaki inceliğe dikkat çekmeye çalıştım. Bugün de hizmetteki samimi ve halisane insanları, onların senelere uzanan birikimlerini göz önünde bulundurarak -saygı ve hürmete binaen- görülen bir takım olumsuzlukların daha rakik, daha latif, daha titiz ve kırma ihtimalini mümkün olan en alt seviyeye çekerek arz edilmesinden, empati yeteneğinin konuşturulmasından yanayım.

Diğer taraftan bilhassa son günlerde kapalı sandıklar içinden çıkarılan kaset ve kayıtların rahatsız edici şekilde ortaya dökülmesini ve ahlaka mugayir bir şekilde servis edilmesini Settar olanın adaletine havale ediyorum.

Bugün ilk taşı günahsız olanınız atsın!

Bakanların, milletvekillerinin, her şeyden önemlisi Müslüman bir liderin oğlu, eşi, dostlarıyla yapmış olduğu mahrem görüşmeler dinlenecek, depolanacak ve seçime bir adım kala yıpratma amaçlı ortaya çıkarılacak. Sayısı tahmin dahlinde bile olmayan onca konuşmanın içinden insan olmanın gereği sinesinde kusur barındıranlar u2013onun her şeyden önce bir baba, bir eş olduğu unutularak- neşredilecek! Sonra yüzlerce telefon görüşmesi dinlendiğinde yüzü muhakkak kızaracak, "bunları ben mi söylemişim?" diyecek kimseler tarafından alaya alınacak, kınanacak, taşlanacak! İşte tam burada ben, bu toplum misyoneri(!), bu fikir mimarı(!),bu tefekkür ehli(!) kardeşlerimizin sebep ne olursa olsun etik olmayan yollarla bir Müslümanın özel haklarını gasp ederek önüme "kara" diye çıkardıkları söylemlerin, geldiği yolun ne kadar ak olduğunu sorarım! Ülkenin, daha önemlisi insanlığın menfaat ve istikbali hususundaki samimiyet ölçülerini sorgularım.

Kişi, birini değerlendirmeye tabu00ee tutacak, birinden vazgeçecek yahut birine daha sıkı sarılacaksa bunu, onun izni ve iradesi dışında husule gelen şeyleri referans alarak yapmamalı, kendi gözlemleriyle hareket etmelidir. Bugün önüme bırakılan onlarca linki dinlemediğim gibi bir gün ifşa sahipleri aynı muameleye reva görüldüğünde, onların da ayıpları ile meşgul olmayacağım.

Tesellimdir; bir yerlerde ismini, cismini, rengini bilmesem de dürüst düşünmekten vazgeçmeyenlerin varlığını duyuşum ve bir sabah "Gerçek şu ki, onlar hileli düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır." ayetinin tecellisini görenlerle aynı bahara uyanacağımu2026

Dilerim yarın ülkem için nice hüznü, çatışmayı, planı, öfkeyi ardında bırakacağı yepyeni bir gün olsun ve dilerim bir kez daha;
Halkın sesi, Hakkın sesi olsun.

Selam ileu2026

Nuray Alper