Dolar (USD)
32.35
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2394.02
BIST 100
10251.81
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Nisan 2014

Hayat boyu kitap ve kütüphane

Bu yıl Kütüphaneler Haftasının 50. Yılı düzenleniyor. Bu hafta nedeniyle bu yıl ki ana tema Kültür Bakanlığı tarafından "Hayat Boyu Kütüphaneler" olarak belirlenmiş. Biz de bu ana tema ışığında Kütüphaneler haftasını idrak etmeye çalışıyoruz.

Ömrünü kütüphanelerde ve kitaplar arasında tüketmeye adayan biri olarak şunları söylemek lazım gelir. İnsanoğlu, kendi kanatları üzerinde uçmayı sağlayacak objektif, özgür ve eleştirel düşünce tarzına sahip olmalıdır. Bunun yolu ise kitap okumaktan geçer. Okuma alışkanlığı kişilerin okumayı öğrendikten sonra bu eylemi zevkle yapmalarını sağlamak için kazanmaları gereken önemli bir beceridir.

İşte bu beceriyi sağlamak için daha çocukken anne-babalarımız, okulda öğretmenlerimiz, çevremizde arkadaşlarımız bize aşılamıştır. En azından aşılamış olduğunu umuyorum. Bu yüzden okumak adına insanın giriştiği kutsal yolculukta birçok kahraman yol alabilir. Kutsal yolculuk derken haritaları cebinde, rotası belli, sağlıklı bir rehberi oldu mu insanın o zaman yorulması olmayacaktır. Okumaları muhkem olacak ve hayata bakışı da sağlam bir duruş sergileyecektir.

Lise yıllarında Edebiyat öğretmenimiz bizi İsmet Özel ve Sezai Karakoç ile tanıştırmıştı. İlk kitap İsmet Özel'in "Şiir Okuma Kılavuzu" idi. Diğeri de Üstad Sezai Karakoç'un "Edebiyat Yazıları" idi. Bu kitapları okuduktan sonra öğretmenimiz gitmişti. Biz yapayalnız kalmıştık. Bir taşra kasabasında okuyan ben, o zamanlar kitapçısında ve kütüphanesinde bu iki yazarın olmadığı, bulunmadığı bir kütüphaneye gider gelirdim. Kütüphane memuru ve müdürü bu iki yazarı tanımadıklarını söyleyerek beni geri gönderiyordu.

Yıllar sonra Şehr-i İstanbul'a kasabadan inen üstad Karakoç'un deyişiyle "büyük nehirlerin kıyısından büyükşehirlerin ortasına bir tayf gibi inerek bu yazarların ve şairlerin fikir dünyasıyla tanışabilmiştik. Bu tanışma keşke diyorum bu yazarların bütün kitaplarını okuduktan sonra olsaydı. Ama kütüphane ve kitaplar, fikir dünyası, soğuk savaş... Bütün bir kültür, bilim, eğitim ve edebiyat politikamızın derdest edildiği bir dönemden umutların yeşerdiği bir döneme giriyoruz.

Yıllar sonra Kütüphaneye müdür olarak geldiğimizde gözlerinin rengi birbirine benzemeyen ama gözyaşlarının rengi hep aynı olan yazarların kitaplarını bir arada gördüm. Biz de sonraki yıllarda kurduğumuz kitap alımı komisyonlarında farklı düşünen, farklı renklerde, farklı tonlarda olan yazarların kitaplarının alınmasına dikkat ettik. Nazım Hikmet'ten Necip Fazıl'a kadar yerli yazarlarımızın yanında yüzlerce yabancı yazarı kitabını kütüphanemize kazandırdık. Bu kazanım şüphesiz kendiliğinden oluşmuyor. Kütüphanemizin bani-zadesi Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu hocamızın milletvekili oluşu, kütüphaneye kitap alımını kolaylaştırmıştır. İnşallah önümüzdeki günlerde bölgenin en büyük sosyal bilimler kütüphanesi olan Prof. Dr. Abdülkadir Karahan Kütüphanesi, yeni alınacak kitaplarla zengin bir koleksiyona sahip olacaktır.

Hayat Boyu kütüphaneler ana temasının yanında ömür boyu kitaplar bizimle arkadaşlık edecek, yoldaşlık edecektir. Trende, otobüste, uçakta sırdaşımız, can dostumuz kitapları hayatımızda eksik etmediğimiz bir dünya diliyorum.