HDP Kürtlere değil ülke düşmanlarına hizmet etti!
4 Kasım 2016 tarihi bir milattır. Bu tarih aynı zamanda HDPKK'dan yakasını kurtarmak isteyen Kürt halkının rahat nefes almaya başladığı bir tarihtir. Bayık, aldığı talimat doğrultusunda "Erdoğan'ı ve AKP'yi devirmek istiyoruz" demişti. Demirtaş; "Seni asmayacağız adil yargılayacağız" diyerek üzerine aldığı vazifenin hakkını yerine getirdiğini düşünüyordu. Çünkü Kürtler cumhuriyet tarihinin en rahat, en huzurlu en özgür yıllarını Erdoğan döneminde yaşadı. Bunu ben değil kendileri ifade ediyor. İşte bu rahatı, huzuru ve mutluluğu onlara çok gördüler. Fakat asıl neden her geçen gün kadim Türk-Kürt ittifakının tesis ediliyor olmasıydı. Bu yüzdendir ki, hendek kazarak Kürtlerin evlerini başına yıkmanın, anaokuluna bomba tuzaklamanın, evlere atılan roketlerin, 400 tane okulun kundaklanmasının, camilerin yakılmasının nasıl bir siyaset olduğu yönündeki sorulara cevap veremediler.
Kürtler, PKK ve HDP'nin gündeminde asla yer etmedi. Kürtlere değil üst akla hizmet etmeyi tercih ettiler! Yıllardır kendi çocuklarını özel okullara gönderirlerken fakir Kürt çocuklarını devrim saçmalığı adı altında dağa yolladılar. Belediyeleri ise yollara bomba tuzaklamaktan, mafyatik yöntemlerle halkın parasını Kandil'e yollamaktan hizmet üretmedi. Ne zaman Kürtler rahat bir nefes almaya başlasa ne zaman eller barış için birbirine uzansa FETÖ'cü generallerle birlikte çatışmalı ortamı başlatarak başta Kürtlere inanılmaz cazalar kestiler. Her barış çağrısında onlarc-----a insanı katlettiler. Barış kisvesi altında zavallı bir çocuğu paramparça eden sonra utanmadan gülücükler dağıtan üstüne katil Erdoğan diyerek sloganlar atan psikopat bir zihniyetten bahsediyoruz!
Bakınız Kürtler, ilim, irfan ve kültür mirasının aktarımında öncü rol oynamış karakterli, onurlu, ahlak, vicdan ve erdem sahibi kaliteli bir halktır. İşte bu halkın medeniyet ayarlarıyla oynadılar. Onları bizden uzaklaştırmak için PKK ve HDP gibi medeniyet, insan, kültür, İslam ve Kürt düşmanı bir örgütü başımıza bela ettiler. Küresel sistem PKK eliyle kadim Kürt halkından Selahaddin Eyyubi'nin intikamını almaya çalıştı. Türklerle Kürtler ebediyen birbirlerine düşman olsunlar diye ne gerekiyorsa yaptılar. Bugün tutuklamalara tepki göstermeleri ondan! 90'lı yıllarda FETÖ'cü, Kürt düşmanı subayların marifetiyle Diyarbakır cezaevlerinde işkenceden geçirilen Kürtler, PKK'nın taban bulmasında önemli bir rol oynadı. Bu yüzdendir ki Erdoğan 90'lı yılların bu ceberut devlet anlayışını yerle yeksan ederek bu oyunu bozdu. PKK'nın ve onun siyasi kanadının elindeki tüm argümanları boşa çıkardı.
Çözüm süreci bu yönüyle önemliydi. Kürt siyasetçilerine altın tepside sunulan tarihi bir fırsattı. Lakin kökü dışarıda olan İsrail ve ABD beslemesi bu hain yapı sırtını kardeşliğe değil terör örgütlerine yaslamayı uygun gördü! Sudan sebeplerle ateşkes kararını bozarak araçlarında terör örgütüne silah taşımaya başladı, yüzlerce masum insanı katleden bir teröristin taziye ziyaretine katılmayı tercih etti. Bir de üstüne alçakça "Saray Gladyosu" diyerek Erdoğan'ı katil, terörist, DAEŞ'çi ilan ettiler, yetmedi meclis koridorlarında millete nanik yaparak marşlar söylediler. Baykal'ın, Bahçeli'nin ifade vermeye gittiği yere "tek bir arkadaşım kendi ayağıyla gitmeyecek" diyerek devlete meydan okudular.
İşte bu milletvekillerinin tutuklanmaları güya "mağduriyet" doğuracak bahanesiyle eleştiriliyor. İşin kolayını da bulmuşlar! FETÖ'den alındığında dindarlar, PKK'dan alındığında da Kürtler mağdur ediliyormuş! HDP'li milletvekillerinin tutuklanma kararına ilk tepki Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi! Şaşırmadığınızı biliyorum. "Birileri kendi hukukunu dayatırsa bu halkın direnme hakkı vardır" diyerek çok tehlikeli bir cümle kurdu. Ayrıca "Seçimle gelenleri yakalayıp hapse atacağım, mafya yöntemleriyle susturacağım derseniz, o ülkeye barış gelmez" şeklinde akıllara ziyan bir açıklama yaptı. Silahlı terör örgütünün destekçileri olan bu milletvekilleri hukuka meydan okurken çok mu barış yanlısıydı? PKK ve HDP'den ala mafya mı var?
Anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu FETÖ, PKK, HDP ve terör destekçisi medya ağır darbe alırken bundan böyle bu vazifeyi tek başına götürecek. Anlayacağınız yükü ağırlaştı! Bundan böyle bir muhalefet partisi lideri gibi değil ülkeyi iç karışıklığa götürmek için vazife üstlenen bir militan gibi davranacaktır. Bu adama özellikle bu dönemde dikkat edilmelidir.
Bugün ABD'nin ulusal devletçi kanadı ile Mesiyanik, Ezoterik merkezli finans oligarkları arasında ciddi bir çatışma yaşanıyor. 1850'den sonra Londra'dan New York'a taşınan küresel finans oligarkları o günden beri dünyayı felakete sürükleyen yegane güç odaklarıdır. Bakınız Amerikalılar kimi başkan seçeceklerini bilemeyecek kadar zavallı insanlardır. Çünkü başkanlarını bu yapı belirliyor. Görünen o ki Mesiyanik yapıdaki küresel güç odakları Almanya'ya taşınacak. Dolayısıyla yeni dengeler artık Türkiye odaklı kuruluyor. Böyle bir zamanda hamaset yapmak yerine ayakları yere sağlam basan stratejiler üretmeliyiz. Bu derin çatlağı fırsata çevirmeliyiz.
Tarihi Kürt-Türk ittifakını tesis edene kadar da biz Türkler ciddi sorumluluklar almalıyız. Erdoğan, küresel sistemin tezgahına tekme vurduğu günden beri hedefteu2026 Bu zor ve sancılı bir dönem. Erdoğan'ın bu onurlu mücadelesinde yanında olursak Kürdüyle, Türküyle tüm farklılıklarımızla birlikte huzur içinde yaşayacağımız özgür ve bağımsız bir ülkemiz olacaku2026
